ÖZLEM KARA/ İZ GAZETE - Çocuk nöroloji uzmanı Erhan Bayram, online eğitimin çocuklarda psikolojik ve nörolojik sorunların arttığının yanında, ekran karşısında uzun süre duran çocuklarda cilt bozukluğunun, tedavi altındaki epilepsi hastalarının nöbet sıklığının da arttırdığını dile getirdi.
“UZAKTAN EĞİTİM ÇOCUKLARDA PSİKİYATRİK SORUNLAR YARATIYOR”
Normal hayatın devam ettiği dönemlerde çocukları ekrandan hep uzak tutmaya, velileri de ona yönlendirmeye çalıştıklarını ifade eden Bayram, “Çocuk beyninde, gelişmekte olan beyinde en çok zararı gördüğümüz dönem. Bu basit bir baş ağrısından epileptik bir nöbete kadar uzayabilir. Ekranın formatı belli bir perste yanıp sönen ışık aslında. Bir bütün ekran görüntüsü değil. Bu fotik uyarı beyni aşırı derecede yorduğu için; baş ağrısıyla, dikkat dağınıklığıyla, hırçınlıkla bazen de nöbetlerle geliyor. Dolayısıyla ekranın uzaması çocuklarda hem nörolojik hem de psikiyatrik sorunları arttırıyor. Cilt bozukluğu artıyor; tedavi altındaki epilepsi hastalarının nöbet sıklığı artıyor, dikkat eksikliği nedeniyle ilaç kullanan çocuklarda ilaç tam anlamıyla etki etmemeye başlıyor” dedi.
“ÇOCUKLARDA YILLARDIR OTURAN EKRAN BAĞIMLILIĞI VAR”
Bayram, “Online eğitim dolayısıyla, sabahtan akşama kadar sürekli devam eden akademik hayat var. Korona tedbirleri sonucu çocuklarımızı dışarıya çıkarmıyoruz. Bizim çocuklarımızın da yıllardır oturan ekran bağımlığı var. Online eğitimin üzerine bir de onu ekleyince günün nerden baksanız 8-9 saati hatta bazı çocuklarda daha uzun bir süre ekran karşısında geçirilen bir vakit. Çocuklar okul açıkken gibi uyumuyor, uykularını da yeterince alamıyorlar. Bu da çocuklarda nörolojik sorunları afaki boyutta artmış durumda. Bunu Nisan- Mayıs ayında çocukların sokağa çıkma yasağı olduğu dönemde daha çok görmüştük. Bir hafta on gündür online eğitim başlayınca kliniğe başvurular ve şikayetler daha çok arttı. Biz veliler aracılığıyla, çocukları ekrandan uzak tuttun derken çocukları eğitim dolayısıyla bilgisayarın başına oturması yönünde zorlar duruma geldik. Çocuklar da anlamdılar durumu. Bu veli ve çocuk ilişkisini de bozan bir şey” ifadelerini kullandı.
“OKULLARIN AÇILMASI PEK MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR”
“Milli Eğitimin planlaması nasıl bilemiyorum ama hep bir okullar açılacakmış gibi planlar yapılıyor. Nisan – Mayıs döneminde de bu böyleydi, şu anda böyle 21 Eylül’e ertelediler ama okulların açılması da pek mümkün görünmüyor” diyen Bayram sözlerine şöyle devam etti, “Eğitim mevcut değişken ortama uygun bir değişkenlik göstermedi. Eski müfredat, eski süreler. Beden eğitimi dersleri, el becerilerini arttıran görsel sanat dersleri bile artık online yapılır hale geldi. Burada Milli Eğitimin en büyük hatası bence bu. Bu pandemi belki önümüzdeki yaza kadar sürecek bilmiyoruz. Okulların bu yıl açılacağını düşünmüyorum ben. Zaten üniversitelerin önemli bir kısmı Sağlık Bakanlığı’nın da tavsiye kararı ile bu dönem açmayacaklar. İkinci dönem de muhtemelen açılmayacaktır. Ciddi bir çözüm üretilemeyeceği sürece. Bu formatta biz küçük çocukları sabahtan akşama kadar ekran karşısında tutarsak, korondan koruyalım derken çok başka ciddi kronik sorunlarla karşılaşacağız. O nedenle bizim ya ders saatlerini azaltmamız lazım ya da içerikleri daraltmamız lazım”
