İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sahne adıyla Blok3 olarak bilinen rapçi Hakan Aydın ve yapımcı Maruf Yöntürk hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmanın, organizatör Ferhat Karagöz’ün darp ve tehdit edildiği yönündeki şikayeti üzerine açıldığı öğrenildi.
Saldırı iddiası
Şikayet dilekçesinde, Karagöz’ün 13 Temmuz’da Yöntürk’ün ofisine çağrıldığı ve burada saldırıya uğradığı iddia edildi. Karagöz, ifadesinde Yöntürk’ün beyzbol sopası, bilardo sopası ve silah kullanarak kendisini darp ettiğini öne sürdü. Ayrıca Yöntürk’ün “850 bin lira getirmezsen seni vurmak zorunda kalacağız” şeklinde tehditte bulunduğunu belirtti.
Organizatör Karagöz, olay sırasında rapçi Blok3 olarak bilinen Hakan Aydın’ın da saldırıya katıldığını iddia etti. Karagöz, hem darp edildiğini hem de tehditlerle alıkonulduğunu öne sürdü.
Şikayet dilekçesinde, Yöntürk’ün silahla Karagöz’e vurduğu, bunun sonucunda kaburgasının kırıldığı ve vücudunda yaralar oluştuğu kaydedildi. Karagöz’ün Ümraniye Devlet Hastanesi’nden darp raporu aldığı belirtildi.
Karagöz olanları anlattı
Geçen hafta açıklama yapan Karagöz, şu ifadelere yer verdi:
"3 senedir Blok3 lakaplı Hakan Aydın'la çalışıyorum. Bu süre zarfında çalışmalarımdan çok memnun olduğunu hatta menajeri olmamı istediğini söyledi. Çok iyi noktaya geldik, emek verdik. Zamanla sorun yaşayınca bırakmak istedik. Bizim yazdığımız konserler devam edecek ve daha konser yazmayacaktık. Jiyan amcayla görüşmeye gittik. Beni alıkoyup darpta bulundular, gasp ettiler, sanatçıya yaptığım masraflar yok sayıldı tüm masraflar hepsi yazılı. Mekanları arayıp teyit edince de bilardo sopasını istedi. Beni darbetmeye başladı. Sonra Bloke3 geldi. Beni alıkoydular, darp ettiler. Silaha susturucu takıp kafama dayadılar. Kamera kayıtları, tüm yazışmalar, tüm HTS kayıtları, tüm video kayıtları her şey tüm deliller darp raporu, hepsi mevcut."
"Tek derdim, kendi hakkımı ve itibarımı savunmak"
Açıklamasının ardından sosyal medya hesabı üzerinden de video mesaj yayımlayan Karagöz, sözlerine şu ifadeleri ekledi:
"Herkese merhaba, tam 13 yıldır bu sektörde alnımın teriyle, gece gündüz çalışarak, sıfırdan kendi markamı inşa ettim. Dürüstlüğüme, şeffaflığıma ve itibarıma gölge düşürmemek için hep özen gösterdim. Bugüne kadar ne bir tartışmam, ne bir polemiğim, ne de kişisel bir sorunum oldu. Beni tanıyan herkes işime olan bağlılığımı, disiplinimi ve işkolikliğimi bilir.
Ama ne yazık ki uzun zamandır omuz omuza çalıştığım, emek verdiğim bir ekiple çok talihsiz bir olay yaşadım. Yaşadıklarımın tüm detaylarını, anlattığım şekilde, Halk TV YouTube kanalındaki haberde izleyebilirsiniz. Özellikle sektörden kişilerin izlemesini rica ediyorum. Bu noktaya gelmek beni derinden üzüyor. Hiçbir zaman birinin kariyerini ya da hayatını zedelemek gibi bir niyetim olmadı. Tek derdim, tek amacım, kendi hakkımı ve itibarımı savunmak. Çünkü hayatta her şeyi para ile satın alabilirsiniz… ama itibarı asla.
Şunu bilmenizi isterim ki, ben de bir insanım. Bu süreç psikolojimi altüst etti, günlerdir doğru düzgün uyumuyorum. Yıllarımı vererek emekle, alın teriyle kurduğum düzeni, birilerinin keyfine göre yok etmesine asla izin vermem. Hakkımı elimden alacak, emeğimi hiçe sayacak, adımı karalayacak hiç kimseye boyun eğmem. Anlattıklarımın hepsi belge ve kayıtlarla kanıtlıdır. Benim konuşmaktan, yaşadıklarımı anlatmaktan asla çekincem yok. Hakkımı arayacağım ve bu haksızlığın giderilmesi için elimden geleni yapacağım. Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır.. Bundan sonrası artık hukuki süreçte, avukatlarımın takibinde ilerliyor. Umarım hak yerini bulur. Sevgi ile kalın.."