Umudun gerçeğe dönüşü

Bazen şehrin kalbini, tribünün sesini, o formaya dokunan herkesin inancını bir anda görebiliyorsun. Göztepe’nin Süper Lig’e geri dönüş hikâyesi de böyle başladı işte. Rize deplasmanında 3-0… Kâğıt üstünde sadece üç puan. Ama hissettiğimiz… bambaşka.

Abone Ol

Yönetim bu kez geçmiş hatalardan ders almış gibiydi. “Büyük isim” peşinde koşmak yerine “doğru adam” seçildi. Defans, soğukkanlı—hava toplarında güven veren, pozisyon bilgisi sağlam. Orta saha hem pres yapıyor hem topu ileri taşıyor, öyle yan pasla oynamıyor yani. Forvetler… sadece yetenekli değil, taktik disipline de uyuyor. Bitirici, aç gözlü, iştahlı.
Bir de önemli nokta var: takım içi denge. Gelen oyuncular karakter olarak uyumlu. Kulağa küçük bir detay gibi geliyor ama sahada 90 dakika boyunca beraber hareket edebilmek, işte o buradan başlıyor.

Karadeniz deplasmanı zor derler, doğrudur. Hava, seyirci, saha… Hepsi zor. Ama Göztepe sahaya öyle bir çıktı ki… sanki yıllardır buradaydı.
İlk yarıda oyunun temposunu onlar belirledi. 1-0’dan sonra geri çekilmek yerine ikinci, üçüncü gol için bastılar. Bu, teknik ekibin verdiği açlığın kanıtıydı.

Geçen sezon çok yaşandı… iyi oyna, golü bul, sonra koruyamamak. Bu sene öyle değil. Defans daha kompakt. Orta saha presi daha bilinçli. Topu kazanınca hızlı çıkıyorlar, rakip savunma daha dönüp bakamadan kaleye gidiyorlar.
Bunun sırrı? Herkes görevini biliyor. Kimse “acaba o ne yapacak” diye beklemiyor. Oyun böyle akıcı oluyor işte.

Bu galibiyet taraftarı coşturdu. Ama biliyoruz… lig uzun maraton. Sakatlıklar, formsuz dönemler gelecek. Önemli olan bu oyunun bir standart haline gelmesi.
Hedef önce güvenli bölge. Sonrası yukarılar… Belki Avrupa bile konuşulur, belli mi olur?

Göztepe taraftarı… başka. Tribünün gücü, rakibin ayağını titretir. Bu yıl da o enerji sahaya yansırsa, en büyük silah yine onlar olur.

Rize’deki 3-0, tesadüf değil. Planın, doğru transferin, disiplinin eseri. Bu takım maç kazanmak için değil, kalıcı olmak için sahada. Belki de sezon sonunda diyeceğiz ki, “her şey orada başladı.”