AYŞE SOYKIRAY/ İZ GAZETE- Düzenlenen basın toplantısında, EGEÇEP Eş Sözcüsü Berrin Esin Kaya, ‘İzmir’e sahip çık platformu’ adı altındaki bildiriyi okuyarak “Baro seçimleri yeni yönetimi ve bundan sonraki ilkelerine sahip çıkarak dostlarımızla yan yana olmaya çağırıyoruz” dedi. 

‘ÇEVRE KOMİSYONUNUN DAĞITILMASI İDARİ DEĞİL SİYASİ BİR KARARDIR’

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Sözcüsü Melih Yalçın “Çok uzun bir süredir Çevre ve Kent Hukuku üzerine çeşitli faaliyetlerle kentler ve doğal yaşam alanları seçilmiş durumda. Bu nedenle bugün çevre komisyonunun dağıtılması aslında bir idari karar değildir. Bu siyasi bir karardır. Baro, bu avukatlarımızın hem kazanımlarına ortak olmak hem de sermayeyle karşı karşıya kalmak istemiyor. Bu komisyonda görev alan arkadaşlarımızın, bundan sonraki süreçte çalışmalarını aksatmadan sürdüreceklerine eminim. Ancak önemli olan bütün herkesin bulunduğu kurum ve kurumlar dahil olmak üzere sermayenin bu yeni rant alanlarını görmesini ve bununla mücadele etmesini istiyoruz.” şeklinde ifade etti.

'SORUNLAR DEVAM EDİYOR YAŞAM SÜRÜYOR'

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, " İzmir'e sahip çık platformunun  bu konuyu gündem yapmağı için çok teşekkür ediyorum. Bir hukuk kürumu olarak bu durum barolar birliğine yakışmamıştır. "Saygızılık" yapılan durumun düzeltilmesi gerekiyor. Haftasonu genel kurul bir tasfiye karar aldı. Barolar birliği tasfiye edildi ama İzmir Barosunun kapısı açıktır. Şimdi tekrar İzmir barosunun kurumsal yapısı içinde çalışmasını sürdürecektir. Biz avukatlar herhangi bir kuruma ihtiyaç olmadan yaşam biçimi olarak da bu çalışmaları sürdürmeye de devam edeceğiz. Bu bizim için bir toplumsal sorumluluktur. Sonuçta sorunlar devam ediyor yaşam sürüyor. Bu aynı zamanda Türkiyenin demokratileşmesidir. Bu nedenle biz yaşamı savunmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu. 

Yapılan basın toplantısında aktarılan ‘İzmir’e sahip çık platformu’ bildirisinin tam metni:

‘Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Komisyonu üyesi 24 avukatın TBB Yönetim Kurulu’nun almış olduğu kararla, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin komisyon görevlerine son verilmesini kınıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında, canlı yaşamını tehdit eden faaliyetlere karşı, yerel halkla, dernekler ve meslek odaları ile mücadele veren arkadaşlarımızın, meslek örgütüne yakışmayacak anti demokratik bir şekilde bağlı oldukları meslek kuruluşlarındaki gönüllü çalışmalarına son verilmesi kabul edilemez.2011 yılında “sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunmak ve korumak, bu yöndeki hukuki norm ve kurallara işlerlik kazandırmak, bu normların tüm canlıların bir arada, uyum içinde ve sömürülmeden yaşamasına uygun şekilde değişimine yön vererek geliştirmek” amacıyla kurulan, kurulduğu günden bu yana ülkedeki ekoloji mücadelesinin hukuksal ayağında önemli bir boşluğu dolduran komisyonda gönüllü olarak görev alan avukat dostlarımızın tasfiye edilmesini ekoloji, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları mücadelelerine yapılmış büyük bir haksızlık olarak değerlendiriyoruz. Tasfiye işleminin, bu yıl beşinci kez verilmesi planlanan “Avukat Noyan Özkan Çevre ve Ekoloji Mücadelesi Onur Ödülü”nün, Bergama Köylülerinin altın madeni karşıtı mücadelesi sürecinde kurulan, Ege Bölgesi’ndeki ekoloji mücadelesinde önemli bir yere sahip olan EGEÇEP’e ve Finike’nin sedir ormanlarının mermer şirketleri tarafından yok edilmesine karşı direnişin önderliğini yaparken kiralık bir katil tarafından katledilen Ali-Aysin Büyüknohutçu çiftine verilmesine ilişkin jüri kararı sonrasında gelişmesini manidar buluyoruz. Bu yıl düzenlenen ödül törenine rağmen çeşitli bahaneler ile ödüller verilmeyerek, belirsiz bir tarihe ertelenmiştir.TBB’nin başkanlığını yapan Metin Feyzioğlu’nun ülkemizdeki doğa talanı ve katliamının en çok yaşandığı faaliyet alanlarından birisi olan altın madencilerinin avukatlığını yapması çevre ve kent mücadelesinde daima halkın yanında olan Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu avukat dostlarımızın neden tasfiye edildiğine dair açık bir ipucu vermektedir.’ 
Feyzioğlu'nun bu “tek adam” tavırlarını bu ülke 16 yıldır çok iyi tanımaktadır! Ancak, hukukla “tek adam”lık yan yana yürümez, yürüyemez!..
İzmir'deki çevre, ekoloji, meslek örgütü, dernekler ve diğer kuruluşlar olarak; TBB yönetim kurulu üyelerine, almış oldukları bu kararı not ettiğimizi, görevlerinden alınan dostlarımızla şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü haksızlığa karşı yan yana duracağımızı bildiriyoruz.  
TBB Yönetim Kurulu üyelerini yapılan yanlıştan bir an önce dönmeye, baroların hak ve görev tanımı arasında yer alan “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak” ilkesi çerçevesinde kamu yararına, tüm canlıların yaşam hakkını gözeten, hukuktan, insan haklarından, doğadan yana bir çizgiye dönmeye davet ediyoruz.

Editör: Haber Merkezi