GÜNCEL

Tahliye taahhütnamesiyle evinden atıldı, eşyaları için nöbet tuttu

Antalya’da iki çocuk annesi hasta bir kadın, hastanede olduğu sırada tahliye taahhütnamesiyle eşyaları evinden çıkarıldı. Geceyi sokakta geçirmek zorunda kalan Fatma Ateş, “Güneş doğmasın” diyerek çaresizliğini anlattı.

Abone Ol

Antalya’nın Kepez ilçesinde, beyin anevrizması hastası ve iki çocuk annesi Fatma Ateş (47), hastanede olduğu sırada kimliği belirsiz kişiler tarafından elektrik saati söküldükten sonra üç gün karanlıkta yaşadı. Ardından, ev sahibi tarafından icra yoluyla evinden çıkarıldı. Eşyaları sokağa bırakılan Ateş, geceyi açık havada geçirmek zorunda kaldı. “Bu gece çaresizce eşya nöbetindeyim. Yarın güneş doğmasın; çünkü doğarsa hem ben yanacağım hem de eşyalarım” sözleriyle yaşadığı mağduriyeti gözyaşları içinde anlattı.

Daha önce de elektrik saatini sökmüşler

Yaklaşık 2 yıl önce ise Ateş, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce elektrik saati sökülüp 3 gün boyunca karanlık çilesi çekmişti, elektrik firmasının saati tekrar takmasıyla yüzü gülmüştü.

“İki yıldır sorun yaşıyoruz”

Ev arayışına bir ay önce başladığını belirten Fatma Ateş, "Şehir hastanesindeydim. Randevum vardı. Arayan karşı tarafın avukatıydı. ‘Abla gel, biz kapıdayız. Eşyaları atacağız’ dedi. Geldiğimde zaten çilingir çağırılmıştı. Eşyaları dışarı çıkardılar. Zaten eşyalarımı toparlamıştım. İki yıldır sorun yaşıyorduk. Ev sahibiyle önce kira yüzünden, sonra ‘Kızım gelecek’ diyerek tahliye istedi" dedi.

“Ben imza atmadım”

Ev sahibinin mahkemeye başvurduğunu, tahliye kararı verildiğini ancak söz konusu belgede yer alan imzanın kendisine ait olmadığını belirten Ateş, "İmzayı ben atmadım. Raporlarda da bu ortaya çıktı. Ama süreç ilerledi, karar çıktı. Aslında okul tatil olunca zaten çıkmayı planlamıştım ama bu şekilde hayal etmemiştim" ifadelerini kullandı.

"Geceyi eşyalarımın başında nöbet tutarak geçireceğim"

Fatma Ateş, devlet desteğiyle geçindiğini, sabit bir gelirinin olmadığını belirterek, "15 bin TL kira istesinler, veririm ama düzenli gelir olmadığı için kimse ev vermiyor. Şu an eşyalarım dışarıda. Sağ olsun komşularım çağırdı ama geceyi eşyalarımın başında nöbet tutarak geçirmeyi planlıyorum" şeklinde konuştu.

"Güneş doğmasın, çünkü o doğarsa ben de yanacağım"

İki çocuk annesi kadın, gözyaşları eşliğinde kızını memlekete gönderdiğini, 13 yaşındaki oğlunu ise durumu görmesin diye babaannesine gönderdiğini belirtti. Ateş, "Oğlum görse kendine yediremezdi, o yüzden ‘gelme’ dedim. Ama eninde sonunda öğrenecek. Bu gece uyumayacağım. Bekleyeceğim. Gündüz olmasın, güneş doğmasın. Çünkü güneş doğarsa hem ben yanacağım hem de eşyalarım" dedi.

"Ben sadece huzurlu bir ev istiyorum"

Daha önce ağır bir beyin anevrizması geçirdiğini, 8,5 saatlik ameliyat sonrası ayakta kalabildiğini belirten Ateş, "İnsanların ve hayatın darbelerine alıştım ama bu kez çok yoruldum. Benim tek isteğim çocuklarımla kalabileceğim huzurlu bir ev. Temmuz ayında Ankara’da kontrolüm var, gitmem gerekiyor. Ama bu gidişle gidemem. Ben ev değil, sadece huzur istiyorum" ifadelerini kullandı.