Deniz Karahaliloğlu/ “Biliyorsunuz, Koronavirüs nedeniyle şu anda çocuklar sokağa çıkamıyor. Ben de şimdi çocukların ders gördüğü yerleri temizliyorum. Normal hayata geçtiğimizde çocuklar yeniden sahalara dönecek, çalışmaya başlayacaklar. Onlar için şimdiden hazır olsun istiyorum” Ege Çağlayan Spor Kulübü Başkanı Seyfi Işıkadalı’yla telefonda konuşuyoruz. Henüz Koronavirüs hayatımızı alt üst etmeden önce, Ege Mahallesi’ni ziyaret ettiğimde kendisiyle tanışmış, çocuklar üzerine sohbet etmiştik. Seyfi Işıkadalı’nın iki büyük tutkusu var. Kalben bağlı olduğu, canından çok sevdiği Mustafa Kemal Atatürk ve hayatını adadığı Ege Çağlayan Spor Kulübü Çocuk Futbol Takımı. “Biz her şeyimizi Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz. O olmasaydı, bugün biz burada olmazdık. Atatürk’ün kıymetini bilmemiz lazım” diyor. Sözlerine katılmamak mümkün değil. “Bir de bizler için Ege Çağlayan Çocuk Futbol Takımı çok önemli. Bu mahallede yetişip o kulüpte top koşturmayan çocuk yoktur” diyor ve her çocuğun rüyası olan formalardan konuşmaya başlıyoruz.

Çocukların çok severek giydiği yeşil sarı formalardan başlayalım. Neden özellikle sarı yeşil?

Mahallede yaşayanların aile büyükleri 1900’lerin başında Selanik’ten buraya göç edip gelmişler. Suyu, yeşili, tabiatı, ağaçları seven bu insanlar akarsuyun başına yerleşmişler. 1958’de Ege Çağlayan Spor Kulübü kurulunca, doğal olarak formanın renkleri suyu ve tabiatı yansıtan sarı yeşil olmuş.

Ege Çağlayan Spor Kulübü nasıl kuruldu?

Ege Çağlayan Spor Kulübü 1958’lerde futbolu çok seven, o dönemlerde büyük fedakârlıklarda bulunarak dernek işleriyle uğraşan Ziya Karakuş, Kemal Ersun gibi ağabeylerimiz tarafından kuruldu. Hatta Ziya Karakuş hem derneğin yönetim kurulunda bulundu hem de futbol oynadı. Daha sonra bir bayrak yarışı gibi bayrağı oğlu Levent Karakuş aldı. O da babası gibi hem futbol oynadı hem de yöneticilik yaptı. Şimdi yöneticilik yapıyor ve üçüncü kuşaktan torun Çınar Karakuş aynı kulüpte futbol oynuyor. 12 Eylül 1980 darbesiyle birlikte bütün dernekler ve kulüpler kapatılınca bizim kulübümüz de kapatıldı. Sonra 1995 yılında kuruluş vizemizi yeniden aldık. Formamızın rengini ve amacımızı hiç değiştirmedik. Semtimiz küçük, ama yeşil sarıya sevdamız büyük.

Siz de kulüpte futbol oynadınız mı? Ve o dönem idolleriniz kimdi?

yetişen bütün çocukların hayali kulübümüzde futbol oynamaktır. Maalesef benim kulüpte resmen müsabakalara çıkıp oynama şansım hiç olmadı çünkü o dönem 12 Eylül’e denk geldiği için kulübümüz kapalıydı ama biz arkadaşlarımızla mahalle aralarında top oynadık. Ben koyu Fenerbahçeliyim. Bizim zamanımızda Cemil Turan, Osman, Yılmaz, Muço Mustafa vardı. Bizim futbol idollerimiz onlardı.

Siz şu anda kulübün başkanısınız. İlk üye olduğunuz zamanı anımsıyor musunuz?

İlk defa genç yönetici olarak derneğe geldiğimde beni yadırgadılar çünkü hep ileri yaşlarda ağabeylerimiz, büyüklerimiz yönetici olmuştu. Derneğe girdiğimde, ilk sene malzemeci, muhasip, sekreter, başkan yardımcısı olarak bütün bölümlerde çalıştım. Futbolculardan sorumlu umumi kaptan olarak sahaya çıkıyordum. İlk geldiğim yıl A Takımımızın şampiyon oluşunu unutamıyorum. İkinci defa 2016-2017 senesinde tekrar şampiyon olduk. Kulüpte 25 yıl emeğimiz var. Bu kulüp bizim çocuğumuz gibi oldu.

Ege Çağlayan Spor Kulübü’nün kurulma amacı nedir?

Atatürk’ün bize bıraktığı gençliğe sahip çıkmak ve çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan korumak için spor faaliyetlerine katılmaları amacıyla kurulmuştur. Öncelikle bu çocukları temiz ahlaklı, dürüst, güzel insanlar olarak yaşadığımız topluma kazandırmak için spor kulübüne üye yapmaya çalışıyoruz. Bu çocukların burada edindikleri güzel ahlaki değerlerle, ileriki yaşamlarında başarılı olduklarını görmek istiyoruz.

Kulübe devam eden çocuklar hangi kategorilerde futbol oynuyorlar?

Spor kulübümüz üç ayrı kategoride faaliyet gösteriyor. U11, U15 ve A Takımı. Spor okuluna devam eden 11 yaş grubunda 25, 15 yaş grubunda ise futbol oynayan 30 çocuğumuz var. A Takımında oynayan 45 gencimiz var. Futbol Federasyonu “her çocuk, yaşına göre uygun çocuklarla birlikte oynayacaktır” diyor. U11 ilk başlama yaşı. Çocuk ilk defa 10 yaşında sahada idman yapmaya, 11 yaşında futbol oynamaya başlıyor. Spor okulunun bir alt yapısı olması lazım yoksa çocuk başka bir yerde oynamak için kaçar. Lisans çıkardığımız gençler 18 yaşına kadar kulübüne bağlı kalıyorlar.

Spora başlayan çocuklarda ne tür değişiklikler gözlemliyorsunuz?

Çocukların sahaya çıktıklarında yüzlerinin aydınlandığını, futbol oynadıkları için heyecanlandıklarını, gözlerinin mutlulukla ışıl ışıl parladığını görüyoruz. Onlarla beraber aynı mutluluğu biz de yönetim kademesi olarak paylaşıyoruz. Çocuklar futbol oynamayı çok seviyorlar. Maçlar sırasında biriktirdiğimiz çok sayıda anımız var ama en çok gol yedikleri zaman ağladıkları anları unutamıyoruz.

Spor okuluna devam etmek bu çocukların hayatını nasıl etkiliyor?

Anne babaların söylediklerine göre, spor okuluna devam eden çocuklar toplumla daha iyi iletişim kurmaya başlıyor. Büyüklerine daha saygılı davranıyorlar. Hayatları düzene giriyor. Daha disiplinli davranmaya başlıyorlar. Okulda öğretmenlerinin sözlerini dinleyip sorumluluk almaya başlıyorlar. Mesela erken yatıp sabahları daha dinç kalkıyorlar. Derslerini çalışıyorlar ve okulda daha başarılı oluyorlar.

Ege Çağlayan Spor Kulübünde çocuklara nasıl bir eğitim veriliyor ve çocukları kimler eğitiyor?

Daha önce Ege Çağlayan Spor Kulübünde tecrübe kazanmış, futbol oynamış ağabeyleri tarafından eğitiliyorlar. Haftanın üç günü bir buçuk saat idman yapıyorlar. Kendi bünyemizde, kendi toprak sahamız var çocukların gelişimi toprakta daha iyi oluyor ve pratik çalışmalarını da orada yapıyorlar. Pratik derslere daha çok önem veriyoruz ama hafta bir, iki gün hocaları teorik dersler de veriyorlar. Hafta üç gün futbol sahasında idman yapılıyor, bir, iki gün de tahta üstünde yazılı pratikler yapılıyor. Bu teorik derslere her takımın kendi hocası giriyor. Gelişme çağındaki çocuklar için sağlıkları açısından bu idmanlar çok yararlı oluyor. İdmanlara devam eden çocukların kendilerine olan güvenleri artıyor. İdmanlar devam ettikçe çocukların beyni daha pratik çalışıyor, daha çabuk karar veriyorlar.

İlk defa başvuracak çocukları nasıl seçiyorsunuz?

Mahallemizdeki çocukları spor yapmaya teşvik ediyoruz ve spor kulübüne yönlendiriyoruz. Spor kulübümüze girmek için hiçbir işlem yapmaları gerekmiyor. Dokuz yaşından itibaren çocukları spor okuluna kazandırarak spor yapmalarını sağlıyoruz. Diğer spor kulüpleri üye yaptıkları çocuklardan aidat alırken, biz ailelerden hiçbir ödeme beklemeden, tamamen ücretsiz olarak hizmet veriyoruz. Malzeme alımları, gerekli olan bütün araç gereçler, çocukların sahaya gidip gelişleri, yemekleri, eğitimleri, futbolcular için lisans çıkarma ücretlerinin tamamı spor kulübümüz tarafından karşılanmaktadır. Spor okulu çocuklarımızı bir üst gruba geçmeleri için çalışıyor. Onlardan spora devam etmeleri dışında başka hiçbir şey istemiyoruz.

Çocuklar spor okuluna girdikten sonra nasıl ilerliyorlar?

dokuz yaş grubundaki çocukları spor okulunda yetiştirip yeteneklerine göre değerlendiriyoruz. Performanslarına bakıyoruz. Yetenekli olanları da bir üst gruba çıkararak futbol oynatıyoruz. On bir yasına gelen çocuklar arasında futbola devam edecekler için lisans çıkartıp resmi müsabakalarda futbol oynamalarını sağlıyoruz. Spor okulunda çocukları bilinçlendiriyoruz sporu sevmesini sağlıyoruz. Çocuğun futbolcu olduğunu, futbol oynadığını hissetmesi lazım. Eğer çocuğa özen gösterirseniz, çocuk “ben özelim” diyor. Çocuğun öz güveni artıyor. Çocuğa iyi bir şeyler verirseniz ona göre verim alıyorsunuz.

Çocukların futbol oynayabilmeleri için ne yapmaları gerekiyor?

Türkiye Futbol Federasyonunun koyduğu kurallar gereği, çocukların sahaya çıkıp, amatör ligde futbol oynayabilmeleri için tam teşekküllü bir hastanede sağlık muayenesi olup lisans çıkarmaları gerekiyor. Bunun dışında yapmaları gereken hiçbir şey yok. Çocukların aileleri bu masrafı karşılayamadıkları için lisansları biz kulüp olarak kendimiz çıkartıyoruz.

Kulüp bütün bu masrafların altından nasıl kalkıyor?

Gelirimiz hiç yok ama giderimiz çok. Maalesef bu ekonomik şartlarda sponsor bulamıyoruz ama İzmir Konak Belediyesi’nin desteği bizim için çok önemli. Konak Belediyesi’ne bağlı amatör ligde oynayan 20 takım var. Ödeme güçlüğü çeken takımlar birleşerek ‘Takımlar Amatör Birliği’ni kurduk. Amacımız bu takımlarda yaşanan mali sorunları saptamak, sorunlara çözüm bulabilmek için belediyeyle iletişime geçmek. Konak Belediyesi malzeme yardımı, saha bakımı yaparak, maddi manevi bize çok büyük destek oldu. Kulübümüzü ayakta tutmak adına sürekli olarak ortaya çıkan sorunlarla boğuşuyoruz. Biraz zor oluyor ama çabalıyoruz. Sonuçta kulübümüzü ve futbolu çok seviyoruz. Zaten yaptığımız bu iş sevilmeden yapılmaz. Bu işe gönül verenler insanlar bu işi yapıyorlar.

Ege Çağlayan Spor Kulübünü yaşatmak sizin için neden bu kadar çok önemli? Maddi imkânsızlıklara rağmen neden bu kadar çok çaba sarf ediyorsunuz?

Mahallemizdeki çocuklarımızı, yeni yetişen gençlerimizi uyuşturucudan, kötü niyetli insanlardan korumaya çalışıyoruz. Mahallemizde yıllardan beri faaliyet gösteren spor kulübümüz çocuklarımızı uyuşturucudan ve suç örgütlerinden koruyor. Müzikle ve sporla uğraşan kişilerden insana zarar gelmeyeceğini fark ettik. Müzisyen bir çocuk tabiatı gereği kabadayı olamıyor. Sporla uğraşan çocuklar kötü yola sapmıyor, iyimser, öz verili, çevresindeki insanlara karşı daha anlayışlı, büyüklerine saygılı insanlar oluyorlar. Bu nedenle, biz şu anda belediyenin yapmış olduğu işi kendi semtimizde yapıyoruz. Kültürümüzü, geleneklerimizi korumak istiyoruz. İçinde yaşadığımız mahalleyi, bu dokuyu kaybetmek istemiyoruz. İşte bu nedenle, Ege Çağlayan Spor Kulübünü yaşatmak için çabalıyoruz.

Editör: Haber Merkezi