8 Ekim 2024’te TBMM’de İsrail'in saldırıları ve Orta Doğu'daki gelişmelere yönelik bir kapalı oturum düzenlendi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel toplantıya ilişkin olarak,“Meclis’in toplanıyor olmasını olumlu buluyorum ancak o oturuma mutlaka Erdoğan’ın gelmesi gerekiyor. ‘İki bakan yollayayım, onlar bilgi versin’, işin ciddiyetine terstir” dedi. Ancak kapalı oturuma sadece Dışişleri Bakanı ve Savunma Bakanı geldi, bilgi verdi. Kapalı oturum tutanakları 10 yıl saklı olacak. Bu arada Özel eleştirisiyle kaldı.
Daha bir yıl önce siyasal sorunlar TBMM’de çözülsün önerisi yapan bir CHP vardı.İktidar bu öneriyi bir kenara koydu. Bahçeli’nin çağrısının üzerinden geçen 10 aylık sürede her türlü konuşma yapıldı. Lozan’a itiraz edildi, Öcalan “önder” oldu, Şeyh Said “Kahraman”,Seyid Rıza “yiğit” oldu,Talat Paşa “hain” ilan edildi. Teröristler serbest bırakıldı, demokrasiyi savunanlar içeri atıldı. Türk, Arap, Kürt meseleleri, Kürt, Alevi sorunları filan ortaya atıldı. Daha neler neler… Gösteri havasında pilav tenceresinde yakılan eski silahlar da gündem oldu. Herhalde iktidar artık hava olgunlaştıdiye düşünmüş olmalı ki CHP’nin ‘sorunlar TBMM’de çözülsün’ önerisi raftan indirildi ve “terörsüz Türkiye için komisyon kurulması” önerisine dönüştürüldü. Komisyonun çoğunluğu Cumhur İttifakı’nın elinde olacak biçimde açıklandı. Yani çözüm önerilerini iktidar şekillendirecek, vatandaşa komisyon böyle uygun buldu denecek.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bu hafta Cenevre’de basına konuştu, komisyon sadece parlamenterleri değil, sivil toplum kuruluşlarını, hukuk camiasını, bu konuyla ilgili fikri olanları da dinleyecek diyor. Bu konuyla ilgili birtakım projeleri olan bütün toplum kesimlerine de komisyonun açık olduğunu ifade etti.Anlaşılan daha çok TV programında bu konular tartışılacak. Kanımca sonuç belli.
Özgür Özel bu hafta Silivri’de komisyon konusuna açıklık getirdi, şöyle dedi:"Bunu ilk kez açıklıyorum. Sayın Meclis Başkanı Cenevre'de. Sayın Grup Başkanvekilimizi (Murat Emir) telefonla arayarak nitelikli çoğunlukla karar almanın Meclis'in kuracağı komisyonda benimsendiğini, kararların nitelikli çoğunlukla alınacağını, bu kapsamda bizim beklediğimiz resmî açıklamanın kendisi tarafından yapıldığını, bunun da iletişimini yapabileceğimizi söylemiş. Murat Emir bana aktardı.”
Bu ne demek? Meclis başkanı Özel’i aramamış, CHP grup başkanvekiline karar bildirmiş. Komisyonda kararlar nitelikli çoğunlukla olacak diyor. Kurtulmuş’un basın açıklamasında yok, grup başkanvekiline telefonda var. Nasıl var, orasını bilmiyoruz.
Nitelikli çoğunluk salt çoğunluk, yani yarıdan bir fazla oy almaktan farklı. Beşte üç mü, dörtte üç mü, üçte iki mi belli değil. Ancak oran ne olursa olsun CHP’nin direnme gücü olmayacak. Zaten kimse direnmesin ya da direnenler ortaya çıkmasın diye Özgür Özel de CHP’nin hiçbir kurulunu toplamadan kendisi karar veriyor. Ne de olsa “patron” ya… Parti halk partisinden patron partisine mi dönüşüyor acaba?
Komisyonun partilerin ilan edilen üye sayılarına bakalım: AKP 21, CHP 10, DEM Parti ve MHP 4’er, İYİ Parti ve Yeni Yol Partisi3’er, HÜDA PAR, Yeniden Refah Partisi, TİP, EMEP, DSP ve DPise 1’er milletvekili verecek. Komisyon üye sayısı böylece 51 oluyor. İYİ parti üye vermez ise 48 olacak. Dörtte üç nitelikli çoğunluk olsa 36 oy gerekli. CHP’nin 10 oyu hiçbir şey ifade etmez. Diğer partilerin oylarının ne olacağı, kullanıp kullanmayacakları meçhul.
Silivri’de Özgür Özel, açıklamasında Erdoğan’a gönderme yaptı: “Erdoğan bizi bu komisyonda istiyor sanan varsa saftır.” Devamında Özel vurguyu sertleştiriyor: “Erdoğan'ın bizi istemediği belli. Bizim olduğumuz yerde yanlış olmaz, olursa Millet duyar, CHP de durması gereken yerde durur."
Özgür Özel bu açıklama ile CHP’nin komisyona katılmasını istemeyen üyelerine “safsınız” diye hakaret ediyor. Erdoğan’ın CHP’nin komisyonda olmasını istemesi planın bir parçası. Böylece komisyonun sunacağı kararda ya da metinde CHP’nin de katkısı vardır denecek.
CHP’nin durduğu yer yanlış olursa, örneğin “Önde Öcalan’ın muhatap kabul edilip önerilerinin tartışıp çözüm adı altında emperyalist ülkelerin Orta Doğu’yu bölme planına sessiz kalması” milletçe kabul görmez. Bunu söyleyenlere “saf” demek Özgür Özel’e yakışmadı.