Yaz aylarının uğrak noktalarından biri olan Gökçeada, tarih boyunca bir köprü görevi görmüş yerlerden biri. Geçmişi çok eskilere dayanan adaya ilk yerleşenlerin ise Pelasg'lar olduğu kabul ediliyor. Daha sonra Persler'in egemenliğine geçmiş olan Ada, sonrasında ise Atina'ya bağlanmış.
Sonrasında Roma, Venedik, Cenevizlilerin eline geçen ada son olarak ise Osmanlı hakimiyeti altına girmiş.
Şimdilerde ise yaz aylarında büyük ilgi gören Gökçeada'nın özellikle köyleri büyük beğeni topluyor. Gökçeada köylerini sizin için derledik...
Gökçeada köyleri
Ada Merkezi- Panaghia
Gökçeada, Çanakkale'ye bağlı bir ilçe. İlçe merkezi en fazla nüfusa sahip yerleşim yeri. Eski adı Panayia olan merkez 3 mahalleden oluşuyor. Çınarlı Mahallesi, Yeni Mahalle ve Fatih Mahallesi. Eski bir Rum yerleşimi olarak mahallelerde özgünlüğünü koruyan yerel mimari örneklere rastlamak mümkün.
Ada merkezi olduğu için kamu binaları, okullar, hastane, eczaneler, bankalar, PTT şubeleri burada toplanmış. Aynı zamanda plajlara ve köylere minibüsler de buradan kalkıyor.
Bademli - Gliki
Yeni Bademli'nin kurulmasından sonra Eski Bademli (Gliki) olarak da anılan köy yüksek bir tepe üzerine kurulu. Adanın en güzel manzaraya sahip köylerinden biri. Karşıda ihtişamlı Semadirek Adası, kale kalıntılarıyla yine bir tepeye kurulmuş Kaleköy, mendireğiyle Kaleköy Limanı, dağlar ve ovalar panoramayı tamamlıyor. Yüksek konumundan dolayı adanın balkonu da deniyormuş Bademli için.
Köyde 150-160 hane bulunuyor. Kışın sürekli kalan sadece 2-3 kişiyken yazın Yunanistan ve İstanbul'dan gelenlerle 150 kişiyi buluyor nüfus.
Köyde anıt niteliğinde yaşlı bir çınar ağacı bulunuyor. Çınar ağacının yanında da yarı açık bir çamaşırhane yer alıyor.
Kaleköy - Kastro
Kaleköy eski ismiyle Kastro, antik dönemlerden beri yerleşim olan bir yer. Bir tepe üzerine kurulu olan köy, kentsel sit alanı ilan edilmiş. Mimari projeler önce anıtlar kurulunun onayından geçiyor ve sadece taştan binalar yapılabiliyor.
Kaleköy işletme sayısı açısından adanın en canlı köyü. Muhteşem manzaralı bir bahçenin içinde kurulu adanın tek sabun atölyesinden, ada meydanındaki kayfeye, kayalar üzerine kurulu meyhaneden, el açması gözleme yiyebileceğiniz yerlere kadar çeşitlilik mevcut.
Yüksekçe konumuyla adada gün batımının seyredildiği en güzel noktalardan biri Kaleköy.
Zeytinliköy-Aya Teodoroi
Zeytinliköy zamanında adanın en sosyal yerlerinden biriymiş. Şimdi de çok sayıdaki kafesi sebebiyle en sık ziyaret edilen köylerden. Köye, dibek kahvesi içmeye uğramak uzun zamandır bir gelenek adada. Son yıllarda Yunanistan'dan köylerine geri dönen Rumların açtığı kafelerle birlikte ortamın daha da renklendiği görülüyor.
Yaz-kış sürekli yaşayan kişi sayısı 50-60 civarında. Adından da anlaşılacağı gibi etrafı çok sayıda zeytin ağacıyla çevrili. Merkeze 3 km. uzaklıktaki köy, koruma altındaki dört köyden biri. Adanın en eski kilisesi olan Agios Georgios Kilisesi bu köyde.
Zeytinliköy'de kafeler dışında 3 butik otel ve 2 meyhane de bulunuyor.
Tepeköy-Agridia
Genelde yüksek noktalara konumlanmış Rum Köylerinden en yüksekte olanı adı üstünde Tepeköy. Eski ismi Agridia olan köy, merkeze 11 km. uzaklıkta. Agridia Yunanca'da küçük tarlalar anlamına geliyor. Köy, volkanik Aya Dimitri tepesinin yamacına kurulmuş. Manzarası, tahmin edeceğiniz üzere çok etkileyici.
1964 senesinden önce 1200 olan köyün nüfusu şimdi sadece 60. Bir hayalet köyüne dönmüşken 26 sene önce uzun yıllar yaşadığı İstanbul'dan doğduğu köye dönen Barba Yorgo'nun girişimleriyle canlanmaya başlamış.
Kendisi önce köy meydanında ufak bir Rum tavernasını işletmeye başlamış. Ürettiği ev şarapları Gökçeada'nın ismiyle anılır olmuş. Sonra köyün girişinde çok daha büyük bir alana taşımış tavernasını.
Son yıllarda köylerine geri dönen Rumlar çoğalmış. Yazın 400-500 kişiyi buluyor köyün nüfusu. Köy kahvesi artık sürekli dolu.
Tepeköy her sene 15 Ağustos'da gerçekleşen ünlü Meryem Ana Panayırı'na ev sahipliği yapan köy. Son yıllarda 10 günlük süreye yayılan kutlamalarda Tepeköy dolup taşıyor. Meydanda kurulan koca kazanlarda yemekler pişiriliyor, dans ediliyor, şarap içiliyor. Bu panayır Rumların özel günlerinden biri. Köyün ziyaretçi sayısı meraklı turistler ile daha da artıyor.
Gökçeada Dereköy
Dereköy adanın en batı kısmında yer alan bir Rum Köyü. Stratejik konumu ve Pirgos Limanı sayesinde, geçmişte diğer köylere göre ekonomik ve sosyal açıdan daha fazla gelişim göstermiş. Zamanında 1950 hane ile adanın hatta Türkiye'nin en büyük ve kalabalık köyüymüş. İçerisinde 22 kahve, 2 sinema, çok sayıda berber, bakkal, terzi gibi dükkanlar ve 3 zeytinyağı imalathanesi bulunurmuş.
Günümüzde yaz-kış köyde 140-150 hanede yaşam sürmekte. Nüfusun yarısını Rumlar yarısını güneydoğu'dan yerleşen Türkler oluşturmakta. Ama yazın eski ev sahiplerinin köylerini ziyarete gelmesiyle daha çok ev canlanıyor.
Gökçeada Yeni Bademli
Eski Bademli'nin aşağısındaki düzlüğe kurulmuş olan köyün inşa tarihi 1984. Buraya Isparta, Samsun, Trabzon ve Giresun'dan gelen aileler yerleştirilmiş. Adada nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu köyün geçim kaynağı tarım ve pansiyonculuk.
Merkeze 4 km, denize yürüyerek 10 dakika uzaklıkta bulunan Yeni Bademli, turistlerin konaklamayı en çok tercih ettiği yerlerden biri.
Gökçeada'nın denize girilebilecek en özel noktalarından biri olan Yıldızkoy, Yeni Bademli'ye 5 dakika yürüme mesafesinde.
Gökçeada Eşelek
Bir zamanlar Çanakkale'nin Biga ilçesine bağlı Eşelek Köyü, baraj yapımı için sular altında kalınca köy halkı Gökçeada'ya kurulan bu yeni köye yerleştirilmiş.
Tarım ve hayvancılıkla uğraşan köy halkı, köyün etrafındaki elverişli arazileri ekip biçiyor, bazıları pansiyonculukla uğraşıyor.
Merkeze 8 km. uzaklıktaki köy, 2 km. mesafe ile Aydıncık plajına en yakın yerleşim yeri. Plaja yakınlığından dolayı konaklama tercihi olabiliyor. Bu yüzden köy halkı yazın evlerini apart pansiyon olarak kiralıyor.
Eşelek'e Aydıncık plajından daha yakın olan Kefaloz Plajı özellikle kitesurf yapanların tercih ettiği bir koy.
Şahinkaya Köyü
Şahinkaya Gökçeada'nın ilk iskan köyü. 1960'lı yıllarda Trabzon'daki Şahinkaya köyü buraya yerleştirilmiş. Ama zaman içinde onlar da Rumlar gibi köylerini bırakıp büyükşehirlere göç etmişler. Köyde kışın da yaşayan sadece 5-6 aile bulunuyor. Yazın nüfus artıyor. Ama köyün ne bir bakkalı ne bir kahvesi açık.
Gökçeada Şirinköy
Gökçeada'nın en son kurulan köyü, 2000 yılında yerleşime açılan Şirinköy. Bulgaristan'dan gelen Türkler için kurulan köyde 150 hane buluyor.
Güney kıyılarındaki plajlara (Gizli Liman ve Yuvalı Plajı) yakınlığından dolayı konaklama için tercih edilen bir köy. 120 m2 büyüklükte ve 4 odalı köy evleri yazın apart olarak kiraya veriliyor.
Uğurlu Köyü
Uğurlu, merkezden 25 km. uzaklıkta, adanın en batı ucundaki köy. Köye 1984'de Muğla, Burdur ve Erzincan'dan gelen köylüler yerleştirilmiş. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan köy halkı, topraklarının çok verimli ve kaliteli olduğunu söylüyor. Genelde üzüm yetiştiriciliği yapılıyor. Adanın denize girilecek en güzel koyu Gizli Liman, köye çok yakın bir mesafede. Yazın bu cennet gibi doğal plajdan bol bol yararlanmak isteyenler, Uğurlu'daki pansiyon ve otelleri tercih ediyorlar. Köyde genelde apart pansiyonculuk yaygın olmakla birlikte 3-4 otel de bulunuyor.