İzmir’deki cami hoparlörlerinden Çav Bella marşı çalınmasına ilişkin görüntüleri paylaştığı için CHP’nin Eski İzmir İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir'in hakkında istenilen ceza hükmü değiştirilerek tutuklanmasına ilişkin CHP Eski Genel Başkan Yardımcısı ve 26. Dönem Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı ile konuştuk.
Özdemir’in tutuklandığı olayı değerlendiren Altıok Akatlı, “Siyasal iktidar kin ve nefret üzerinden toplumda kutuplaşmayı derinleştirmek için elinden geleni yapıyor. Farklı kültürleri farklı inanç ve düşünceleri dışlayarak milli ve dini değerler üzerinden kendi kemik kitlesini konsolide etmek için Cumhuriyet değerlerini sanki karşıtmış gibi göstererek inananların ve vatanseverlerin hassas olduğu konularda olumsuz algı ile doğru olmayan mağduriyet ve nefret öyküleri yaratıyor” dedi. Altıok, "Camileri ahır yaptılar", "Camiye ayakkabıyla girdiler", "Türbanlı bacımızın başına işediler" gibi hükümetin yalanlanan ayrıştırıcı söylemlerinden örnekler verdi.
“YAŞANANLARI YANLI VE ADALETSİZ BULUYORUM”
Toplumun tüm kesimlerinin karşılıklı saygı ve hoşgörü anlayışıyla, özgürce, adil ve hakça bir düzende yaşamanın önemine vurgu yapan Altıok, “Bu bağlamda ben bir kesimi rencide edecek ya da iktidarın bu yaklaşımına fırsat verecek karşı mahalle algısını pekiştirecek paylaşımları doğru bulmuyorum. Banu Özdemir’in paylaşımı yersiz ve çocukça. Ancak bilinçli bir provakasyon olması kuvvetle muhtemel. Cami hoparlöründen marş çalma eylemini yapanı değil paylaşanı hedef göstermek ve tutuklamak tam da bahsettiğimiz kutuplaştırmaya iyi bir örnek. Sorumsuzluk, densizlik suç değilken mutlaka tutuklanmasını sağlamak amacıyla iddianame düzenlemek, ilk düzenlenen iddianameyi hafif bulup yargıdan evvel cezayı garanti kılmak için hukuku eğip bükmekse suç. Yaşananları son derece üzücü, endişe verici, yanlı ve adaletsiz buluyorum” diye konuştu.
“İTİBAR KAYBEDEN İKTİDAR ALAN AÇMAK İÇİN FIRSAT ARIYOR”
“Camilerin merkezi sistemine girenler her kimse toplumun huzurunu bozmak ve ülkenin yakıcı boyuta ulaşan sorunları yerine gündemi meşgul etmek, pandemi sürecinde iyi hizmet ve dayanışmayla öne çıkan sosyal demokrat belediyelerin başarısını gölgelemek, özellikle İzmir’de Tunç Soyer’i hedef alarak itibar kaybeden iktidara alan açmak için fırsat arıyor belli ki” diyen Altıok, bu tutumun kimseye bir şey kazandırmayacağını, sadece birilerinin daha tutuklanmasına ve akıl dışı ithamın gündemde kalmasına sebep olacağını söyledi.
CHP’nin sosyal demokrasi, eşitlik ve adaleti ortaya koymak için çalıştığını ifade eden Altıok Akatlı, “Kim hem de ramazanda toplumu bütünleştiren başarıları konuşmak yerine infial yaratmak, huzursuzluk çıkartmak ister? Ancak ya bir meczup ya da çıkar bekleyen. Bir provokasyonun sonucu kime yarıyorsa faili odur. Camide Çav Bella çalmak gibi absürt bir olay CHP'nin işine asla yaramayacağına göre” diyerek Çav Bella çalınmasının CHP'ye mal edilmesini provokasyon olarak değerlendirdiğini dile getirdi.
“EMEKTEN, BARIŞTAN YANA ADİL VE HAKÇA BİR DÜZEN İÇİN DAYANIŞMALIYIZ”
Son dönemde yaşanan tutuklamalara dikkat çeken Zeynep Altıok Akatlı, şu sözlerle adil bir düzen için mücadeleye çağırdı:
“İnfaz yasası uyarınca pandemi bahanesiyle kadın katillerini, tecavüzcüleri, uyuşturucu simsarlarını serbest bırakırken 80 yaşında dedeyi, sosyal medya paylaşımı yapan vatandaşı cumhurbaşkanına hakaretten hem de yatarı olmayan bir suçtan tutuklamak, CHP gençlik kolları başkanı Eren Yıldırım’ı soru sorduğu için silahla, darpla tutuklamak, Banu Özdemir’in kişisel paylaşımını CHP’ye atfederek sırf CHP’yi karalamak adına tutuklamak nasıl açıklanabilir? Diyarbakır’da kayyum protestosu gerekçesiyle yapılan tutuklamalar seçme ve seçilme özgürlüğünü yok saymaktır. Tutuklamaların yanı sıra en basit müdahalede bile orantısız ve giderek artan polis şiddeti yeni düzenin imzası. Bu uygulamalar açıkça toplumsal ayrıştırma ve hedef gösteren baskı rejimidir, demokrasiyi, adaleti, hukuku yok saymaktır ki bu yeni değil. Ülkemize sadece acı ve huzursuzluk getirir. İhtiyacımız olan emekten, barıştan yana adil ve hakça bir düzen için başkasının uğradığı haksızlığa suskun kalmayarak dayanışmaktır.” (Evrensel- Eda Aktaş)
