DUYGU KAYA/ İZ GAZETE- CHP İzmir İl Başkanlığı, AKP iktidarının 24 Haziran seçimleri öncesinde verdiği, “3 bin 600 ek gösterge’ sözünün tutulmamasına tepki olarak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamanın sonunda CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, basın mensuplarının sorularını cevapladı.

‘TAKDİRİNİ KAMUOYUNA BIRAKIYORUM’

Geçtiğimiz günlerde AKP İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin, Gediz turu yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yönelik, ‘Şov yapıyor’ çıkışını değerlendiren Yücel, “ Şovu Büyükşehir Belediye Başkanımız mı yapmış, yoksa onu söyleyen arkadaşlarımız mı? Bence bunu bir düşünmek lazım. Tunç Soyer, kente ve doğaya sahip çıkan birtakım somut adımlar attı. Bununla ilgili ciddi çalışmalar yaptı ve hala yapıyor. Güzel Körfez’imizde bir sandal sefasına çıkıp, orada birtakım eleştiriler getirmişler. Bunun takdirini kamuoyuna bırakıyorum” dedi

‘YARGIDAN GERİ DÖNER’

AKP idaresindeki Menemen Belediyesi’nin 1 Ekim’de yapacağı meclis gündeminde yer alacak 160 parselin satışına yönelik konuşan Yücel, “Bu satış Menemen’in geleceğini ipotek altına alan bir satış yetkisi. Menemen Belediye Meclisi’nin buna vize vermeyeceğini düşünüyorum. Kaldı ki bu şekilde birden fazla parsel parsel binlerce milyonlarca metrekarelik yerlerin, belediye arazilerinin satılması yasal prosedüre göre uygun değil. Bu satışların yapılması için bir şekilde kamu yararı olması gerekiyor. Toplu satış yetkisini sadece belediyeyi yöneten, belediye başkan veya başkan vekiline vermek hem kamu yararıyla bağdaşmıyor, hem de belediye mevzuatına göre doğru bir iş değil. Ben bu kararın geçeceğini düşünmüyorum. Geçse dahi yargıdan geri döner” dedi.

‘BU TARTIŞMALARI BİR KENARA BIRAKMAK LAZIM’

Dünya Bankası Kredisi tartışmalarına ilişkin konuşan Yücel, “Bu kredinin İzmir’e gelmesi, depremzedeler yararına kullanılması için AKP iktidarının atması gereken somut adımlar var. İller Bankası’nın yatırım programına aldırması, kredinin hazineye bildirilmesi, hazinenin hazine garantisi vermesi ve Dünya Bankası’na bildirilmesi gerekir. Bu somut adımlar atılmadıkça bu kredi kullanılmaz. Kredi varmış yokmuş bu tartışmaları bir kenara bırakmak lazım. Dünya Bankası’nın şu anda İzmir depremi için kullandırmaya hazır olduğu bir kredi var. Ama bu kredinin kullandırılması için iktidarın atması gereken somut adımlar var. İller Bankası ve Hazine özerk değil, iktidara bağlı. Bu somut adımları atması gereken onlar. Somut adımları atmayıp böyle bir kredi yok, yalan söylüyorsunuz demek siyasetin düştüğü seviyeyi gösterir. Bu kredinin kullanılmasını iktidar istemiyor neden? Çünkü krediyi bulan CHP'li bir belediye. CHP'li bir belediye başkanı... Eğer krediyi bulan kendi partilerine mensup bir belediye başkanı olsaydı şu ana kadar bu para İzmir'e aktarılmış olurdu" dedi.

‘SİYASETÇİ OLMAK GEREKMİYOR’

Emsal artışı konusunda Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Soyer’e verdiği talimat sonrası odalardan dava sinyali gelmişti.

Davanın anayasal bir hak olduğunu ifade eden Yücel, “Genel Başkanımızın malumatı şu önde; Siyaset kurumları sorun çözer, sorun çözmek için bu görevleri yaparlar. Bizde bu sorunları çözmek için CHP ve İBB olarak bir irade oraya koyuyoruz. AKP ve il başkanı da bunu destekleyecekleri yönünde bir açıklama yaptı. Bu güzel bir şey... Neticede İzmir'i destekleyecek ve İzmir'in faydasına olacak bir konunu sorunun çözümü için siyasi partilerin ortak karar alıp bunu uygulayabilmesi lazım. Dava açılır açılmaz o bugünün değil, ilerinin meselesi. Benin inanıyorum ki, burada bir kamu yararı var. Depremde hayatını kaybeden, konutlarını kaybeden insanlar var. Onların güvenli konutlarda yaşayabilmeleri için, onların o bölgenin ya da en ağır hasarı alan ilçenin veya bölgenin dönüştürülmesi için bir finansman yaratılması gerekiyor. Emsal artışı da bu finansmanı yaratılması için en doğru yöntem. Aslında anayasamızda sosyal devlet ilkesi var. Bunu hükümetin ve devletin yapması gerekiyor ancak uygulamalara baktığımızda bunu hükümetin devletin yapmayacağını bilmek için siyasetçi olmak, hukukçu olmak gerekmiyor. Biz de bu finansmanı yaratmak için adım atıyoruz. Ancak bu işin kesim çözümünde İzmir depremi ile TBMM'den özel bir yasa çıkarmaktır, bu şekilde dava açılsa da yargı engeline takılmaz" dedi.

Editör: Haber Merkezi