ASYA YAŞARİKİZ/ İZ GAZETE - Edremit’ten Marmaris’e ve Karabağlar’da başlayıp Bornova, Urla, Menderes, Selçuk, Foça ilçelerinde çıkan yangınlar Ateşin Çocukları İnisiyatifi tarafından üstlenildi. Görüşlerini aldığımız siyasiler yangınları çıkaranların insanlığa düşman olduğu konusunda birleşti.
“RAHAT UYUYABİLECEKLER Mİ?”
Çevre Komisyonu üyesi CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Ateşin Çocukları İnisiyatifi’ni doğa ve yaşam adına lanetleyerek şöyle konuştu; “Kimin çocukları olursanız olun ormanı yakan, doğayı katleden, ormanları ve içinde yaşayan canlıları katleden insanlar bu ülkede ve dünyada lanet ve nefretle alınacak insanlardır. Hiçbir gaye, ormanları, karşılık veremeyecek canlıları yakmak adı altında maskelenemez. Sadece terörizm, insanın doğanın ve canlıların düşmanlığı olarak görüyorum. Bu ülkede yaşayan herkes, tüm canlılar, bitkisi börtüsü böceğiyle bu insanları lanetliyor. Acaba yattıkları yerde rahat uyuyabilecekler mi? Cehennemin en harlı ateşlerinde yanmalarını temenni ediyorum. Bu tip insanların toplum içinde örgütleniyor olması toplumumuzun açığı. Demek ki insanlarımızı yeterince yetiştirememişiz. Doğa kendini yeniler fakat bu tip insanların aslında kendilerini bulamayacaklarını düşünüyorum. Toplumumuz ciddi bir eğitimden geçmezse bu tip insanlardan kurtulamayacağız. Bu insanları doğa ve yaşam adına lanetliyorum.”
“HAYATA DÜŞMAN”
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, son zamanlarda Amazon’lardan Sibirya’ya dünyanın birçok yerinde çıkan yangıların küresel ısınma kaynaklı olduğunun altını çizerek “İzmir’de 5bin hektar alan yandı. Dünya hızla ısınıyor ve başka bir yeryüzü yok. En sıcak yazı yaşıyoruz. Orman yangınları sadece bir etnik kimliğin bir siyasi düşüncenin sorunu değil insanlığın sorunu. Orman yangınları ne sebepten çıkarsa çıksın yangını çıkaran insanlığa düşmandır, hayata düşmandır.” dedi.
“İKTİDARI UYARDIK”
HDP Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Murat Çepni, orman yangınlarıyla ilgili iktidarı yaz başında uyardıklarını, yangın söndürme uçaklarının yetersizliğine dikkat çektiklerini ve önerilerinin iktidar tarafından kulak arkası edildiğini söyledi. Çepni açıklamasında şu ifadeleri kullandı; "
Günlerdir dört bir tarafta ormanlarımız, cayır cayır yanarken, maden şirketlerine peşkeş çekilirken, iktidar, suçlarını psikolojik harp teknikleri ile, yalana dolana sarılarak örtemez. AKP-MHP faşist koalisyonu, uyduruk bir sitede yayınlanan uyduruk bir açıklamadan medet umacak kadar acz içindedir. Orman Genel Müdürlüğü tarafından, yaşanan orman yangınları ile ilgili bir tek “sabotaj” açıklaması yapılmamasına rağmen, iktidar yandaş medya ve trolleri üzerinden yalanlarla kendilerince hedef şaşırtabileceklerini sanmaktadırlar. Tıpkı hemcinsleri Brezilya Başbakanı Bolsonaro’nun Amazon’daki yangınını seyrederek, yangını çıkaranların çevreciler olduğunu iddia etmesi gibi.
Yaşanan bütün orman yangınları karşısında, Tarım ve Orman Bakanının, yeterli yangın söndürme uçağının olmadığı, mevcut uçakların da hurda olduğu açıklamalarındaki acizliği, Kazdağları’nda maden şirketine ormanı yağmalatmak için özel teşvik uyguladıkları, Uşak ve Kütahya’nın, Munzur Dağlarının tamamının maden sahası ilan edildiği gerçeğini hiçbir yalan örtemez. Belediyelerimizin bütün kaynaklarını soyup soğana çeviren kayyumlar karşısında iradesine sahip çıkan partimizin ve halkımızın tepkisi karşısında gündem değiştirmeye çalışmaları da işe yaramayacaktır. İktidar suçüstü yakalanmıştır.
Partimiz ve ekoloji örgütleri, daha yaz sezonu başlamadan, Temmuz başında, her yıl yaz aylarında yaşanan orman yangınlarına dikkat çekerek, gerekli tedbirlerin alınması için çağrıda bulunmuş, yangın söndürme uçaklarının yetersizliğine dikkat çekerek yenilerinin alınmasını talep etmişti. Bu konuda yaptığımız bütün çağrılar iktidar tarafından kulak arkası edilmiştir.
İzmir, Muğla, İstanbul, Manisa, Çanakkale, Afyon ve diğer yerlerde yaşanan orman yangınları ile ilgili ve genel olarak ormanların korunması ile ilgili partimizin yaklaşımı hiçbir partide olmayacak kadar nettir. Partimizin paradigmasının temel sacayaklarından biri ekolojidir. Partimiz, şimdiye kadar, her durumda, orman alanlarındaki koruma tedbirlerinin arttırılması, madencilik başta olmak üzere ormanlarımızın şirketlerce yağmalanmasının önünü açan her türlü yasa ve yönetmeliklerin iptal edilmesi, yangınlara karşı gerekli tedbirlerin alınması için her türlü çalışmanın yapılması konusundaki çabası nettir.
Bu vesileyle bir kez daha diyoruz ki, yalan fabrikaları kurarak partimizi ve ekoloji hareketini karalamak yerine, iktidarınızın ormanları şirketlere yağmalatan yasa ve yönetmeliklerini iptal edin. Orman alanlarında her türlü madencilik yasaklansın. Şirketlere özel teşvik uygulayacağınıza, sarayınıza özel uçaklar alacağınıza yangın söndürme uçakları alın."
