İZ GAZETE – İzmir kamuoyunu geçtiğimiz hafta boyunca meşgul eden ve büyük tepki toplayan ‘Konak Zorlu Gökdelen’ projesi tartışmaları büyümeye devam ediyor. Konuya dair Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in peş peşe açıklamalarının ardından Şehir Plancıları Odası da konuya ilişkin bir açıklama yapmış, projeye karşı olduklarını ifade etmişlerdi.

Sürece ilişkin son açıklama TMMOB İzmir İl Koordinasyon’ndan geldi. Yazılı bir basın açıklaması yayınlayan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, geçmişte İzmir’e geri dönülmez zararlar verecek olan pek çok projenin iptalinde TMMOB’un ve meslek odalarının payı olduğu ifade edildi.

Açıklamada ayrıca ruhsatın iptal edilmemesi durumunda Konak Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi suçlu olacağı aktarıldı.

‘ÜÇ KEZ İPTAL EDİLMİŞTİR’

Konuya ilişkin TMMOB’a bağlı uzmanlık alanları bulunan odaların gerekli açıklamaları yaptıkları ifade edilerek “Söz konusu inşaat alanını da içeren parseller ile ilgili olarak Şehir Plancıları Odası, 2008 yılından itibaren kent merkezinde yüksek yapıya izin veren nazım imar planını yargıya taşımış ve iptal ettirmiştir. Bugüne gelen süreçte uzman odalarımız, söz konusu parselleri de içeren ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanan Konak 1. Etap Nazım İmar Planları üç kez yargı tarafından iptal edilmiştir. Bu süre içerisinde, İmar Kanunu’na aykırı olarak üst ölçekli planlarla uyumlu olmayan 1/1000 imar planlarına göre ruhsat alınarak inşaat çalışmaları başlatılmıştır” denildi.

‘KONAK VE BÜYÜKŞEHİR FAİLİ OLACAKTIR’

Projenin TMMOB’un oluşturduğu ‘Kent Suçları’ haritasında yerini aldığı ifade edilirken açıklamada “Aralık 2018’de usule aykırı olarak verilen ruhsat iptal edilmez ve bu suç işlenirse Konak Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bu suçun faili olacaktır. Kurulumuz, bu suçun işlenmemesi için hukuk çerçevesinde gereken her bir türlü çabayı gösterecektir” açıklamasına yer verildi.

‘BİRÇOĞUNDA BAŞARILI OLDUK’

Kentler ve doğal yaşam alanlarının rant peşinde koşan sermaye tarafından saldırı altında olduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Amacımız, her zaman olduğu gibi kamu yararı doğrultusunda İzmir’in kent kimliğinin, kültürünün, doğal yaşam alanlarının ve çevrenin bozulmadan gelecek kuşaklara taşınmasıdır. Uzun süredir bu amaç doğrultusunda kentimize geri dönülmez zararlar verecek birçok projenin iptal edilmesi için uzmanlık alanımız dâhilinde girişimlerde bulunduk ve bunların birçoğunda da başarılı olduk. Bu projelerin başında İzmir Körfez Geçiş Projesi, Kordon Otoyolu, Konak Meydanı AVM Projesi ve benzerlerini sayabiliriz”

GEZİ VURGUSU

TMMOB’un gerçekleştirdikleri çalışmaların süreç içerisinde sermaye çevreleri tarafından karalandığına ‘karafatmalar’ ve ‘istemezükçüler’ gibi yakıştırmalara maruz bırakıldığına dikkat çekilirken “Bizi sağa-sola, İzmir dışına göndermeye çalışanlar, odalarımızın kapatılması gerektiğini iddia edenler oldu. Bütün bu mesnetsiz yakıştırmalara ve anlamsız önerilere gülüp geçtik. Geçtiğimiz süre içerisinde sermaye ve onun sözcüleri tarafından kentlerimize ve yaşam alanlarımıza yapılan saldırılar arttıkça, yaptığımız çalışmalar kamuoyu tarafından daha anlaşılır oldu. Özellikle Gezi Direnişi bir ağacın bile yaşantımızda ne kadar önemli olduğunu herkese hatırlattı. Önceleri bizi çeşitli sıfatlarla itibarsızlaştırmaya çalışan çevreler de bu çabalarından vazgeçtiler ya da kamuoyunda görünür olmaya çekindiler” ifadeleri kullanıldı.

Açıklama şu şekilde sonlandırıldı:

“Bugünlerde gökdelen tartışmaları içerisinde eskiden dile getirilen “istemezükçü” gibi sıfatların yeniden kamuoyu gündemine taşındığını üzülerek izliyoruz. Bu saatten sonra sadece kullanana zarar verecek olan bu tür yakıştırmaların, kent içi demokrasi anlayışına sığmadığını, kentimizi ilgilendiren konularda söz söylemek isteyenlerin bilim ve hukuk çerçevesinde bunu yapmalarının yanı sıra, demokrasi ve nezaket kurallarına uymaları gerekliliğini kamuoyunun bilgisine sunarız”

Editör: Haber Merkezi