Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi 31 Mart'ta gerçekleşecek yerel yönetim seçimleri ile ilgili yazılı basın açıklamasında bulundu. Açıklamada İzmir'e gelen sermaye göçünün planlanın onda biri bile olmadığı vurgulanırken yerel seçim süreci başlamadan kentin doğal alanlarındaki sit derecelerinin düşürüldüğü, 2025 yılı için hazırlanan İzmir Çevre Düzeni planının yedinci kez değiştirildiği belirtilirken ve bu iki idari işlemle birlikte kentin tarım alanlarının, ormanlarının, meralarının, doğal alanlarının ve kıyılarının yapılaşmaya açıldığı ifade edildi.

'İmar barışı' ile yoğun yapılaşmanın olduğu merkez ilçelerin daha yaşanabilir, yeşil alanları ve sosyal alanları olan çevreler olma ihtimalini neredeyse kaçırdığının dile getirildiği açıklamada “Yeni kent merkezi Bayraklı-Salhane bölgesi ve Liman arkasında ise kaygan zemin üstünde Gökdelenler hızla yükselmekte ve kent siluetini doğal bir Akdeniz kenti görüntüsünden çıkarıp beton yığınlarına teslim etmektedir. Ancak imar planlarına baktığımızda alanın çevresinde ve alanda öngörülen ulaşım altyapısının bölgedeki yükü kaldıramayacağını görüyoruz. Kentin önemli ulaşım arterlerinin ve ulaşım bağlantılarının olduğu bu bölgede yapılaşmalar hızlandıkça Bornova, Karşıyaka ve Konak ilçeleri arasındaki geçişin neredeyse imkansız hale geleceği görülmektedir” denildi.

KAMU ALANLARI İŞLEVSİZLEŞTİRİLDİ

İzmir’de kent merkezi ve çevresinde onlarca değerli askeri alanın boşaltıldığını ya da işlevsizleştirildiğini belirtildiği açıklamada şöyle sürdürüldü: “Kentin kalbi olan Kültürpark ve yanındaki Basmane çukuru da sermaye rüzgarından nasibini aldı. Sermayedarlar için yılların çözülemeyen Basmane çukuru sorunu İzmir’i kuşatan ve Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yanından ayırmadığı Folkart tarafından ‘çözüme’ kavuşturuldu. Gökdelen projeleri halka sunuldu ve imar planı iptal edilmiş olsa da İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hızla onayladığı yeni plan ile ruhsat işlemleri için uygun zamanı bekliyor. Bu sırada Kültürpark’ta Kocaoğlu’nun halka rağmen yapmak istediği Kültürpark Projesine halkın mücadelesi sonucu koruma amaçlı imar planı yapılmasına karar verildi. Fakat, henüz koruma amaçlı imar planı yapılmadan Kültürpark içindeki tarihi kamu binası İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından özel bir üniversiteye tahsis edilerek, kamusal kimliğin en önemli eserlerinden bir tanesi daha halkın değil sermayenin kullanımına açıldı.”

‘KENT MERKEZİNDE SERMAYENİN GÜCÜ ARTTIRILMAK İSTENİYOR’

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TARKEM A.Ş. işbirliği ile İzmir Tarih Projesi ile birlikte İzmir üzerindeki sermayenin gücünün arttırılmaya çalışıldığının ifade edildiği açıklamada “Özelleştirme İdaresi’nin, Çevre  Şehircilik Bakanlığı’nın, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi'nin  parsel parsel onayladığı plan değişiklikleri ile ayrıcalıklı imar hakkı sağlanan Bornova Kazım Dirik Mahallesi'nde bütüncül bir imar planı şansı yok edilmiştir ve henüz değişiklik yapılmamış alanlarda ise bu yöntem devam ettiği sürece yeni talepler ile parsel parsel  değişikliklerin devam edeceği açıktır. Ayrıca bu bölgede Karayolları 24. şube müdürlüğü arazisi resmi alandan çıkarılarak ticaret kullanıma dönüştürülmüş ve Folkart şirketine satılmıştır. Fakat sadece kamu alanı peşkeş çekilmekle kalmamış ticarete dönüştürülen ve satışı yapılan mevcutta Folkart Time olarak bilinen projede nasıl olduysa yasaya aykırı şekilde vatandaşa konut satışı yapılmaktadır” denildi.

'ÜNİVERSİTELER İDEOLOJİ MEKANI OLDU, SİTLER YAPILAŞMAYA AÇILDI'

Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İzmir'in üç önemli köklü devlet üniversitesinin hükümetin ideolojilerinin uygulandığı sahneler olduğunun belirtildiği açıklama şöyle sürdürüldü: “Ünivesiteler külliye boyutlarında camilerin yapıldığı ve millet bahçesi gibi sözde yeni ama eski kavramlar ile muhafazakârlaştırılma yolunda yeni inşaat sahaları yaratan kurumlar haline getirilmeye başlandı. Bornova - Manisa yolu üzerinde Karaçam ve Çiçekliköy olarak bilinen, yoğun ağaç ve orman dokusu ile çevrili olan ve yıllardır 1. Derece Doğal Sit Alanı olan bölgede 1 adet parsel 1. Derece Sit Alanından çıkarılarak yapılaşmaya açılmaya çalışılmıştır. Bu süreçte konuya müdahil olup hukuki mücadele ile bu yanlış karar mahkeme tarafından iptal edilmiştir. Fakat mahkeme kararına rağmen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Bornova Belediyesi işbirliği ile bu alana usulsüz ruhsat düzenlenerek bölgedeki ekosistemin, flora ve faunanın tahribatı başlamıştır. Yukarıda sayısız örnekten bir kısmını belirttiğimiz yerel ve merkezi idareler tarafından yapılmış olan plan değişiklikleri, projeler ve kentleşme politikaları İzmir'deki vahim tabloyu ortaya koymaktadır. Bahsi geçen planlar, projeler ve kararlar özellikle son 4-5 yılda gerçekleşmiş ya da planları hazırlanmış uygulamalardır.”

'MAHKEME KARARLARI UYGULANMADI'

Kazandıkları mahkeme kararlarının da yerel mahkemeler tarafından uygulanmadığının altı çizilen açıklamada “Balçova İstinye Park projesinin ve Bornova Folkart Incity projesinin imar planları hukuki mücadelemiz ile iptal edildi ancak inşaatlar gerekli iradeyi göstermeyen belediye başkanları yüzünden durdurulmadı. Biz TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi olarak bu yapılanların bir ‘kent suçu’ olduğunu her fırsatta dile getirdik ve getirmeye devam ediyoruz. Geçen sürede yukarıda saydığımız yalnızca bir kısım plan ve projeye ilişkin yerel ve merkezi iktidarın verdiği imtiyazlar ve dolayısıyla beklentiler var. Henüz tamamlanmamış projeler, bekleyen planlar ve uygulamalar bulunmakta. Bu beklentiler yerel seçim sürecinin İzmir için neden bu denli sorunlu hale geldiğini de önemli ölçüde anlatıyor. Umarız ki seçimler için gösterilen çaba sermayenin beklentilerine göre değil halkın talep ve ihtiyaçlarına göre şekillenen bir süreci oluşturma çabasıdır. Son olarak, hukukun üstünlüğüne ve bilime olan inancımız ve İzmir halkına olan güvenimiz ile bundan sonraki yerel siyasette katılımcı ve halktan yana politikalar geliştiren bir yapının oluşması için ilkelerimizi her yerde her fırsatta dile getirmeye devam edeceğiz” denildi.

ŞEHİR PLANCILARI ODASI'NIN ADAYLARA YÖNELTTİĞİ SORULAR:

İzmir’i talan rüzgarına yönelten 1/100.000 Ölçekli İzmir Manisa Çevre Düzeni Planına dava açıp hukuki ve siyasi alanda mücadele edecek misiniz?

Tarihi kent merkezinde başlatılan soylulaştırma ve rant projesini durduracak mısınız, yoksa bir parçası olmaya devam mı edecek misiniz?

İnciraltı bölgesini doğal alanları ve tarım alanlarıyla geleceğe taşımanın yolu olan doğru imar planı kararlarını Kültür Turizm Bakanlığına ve bir grup emlakçı rantiyecilere rağmen üretebilecek misiniz?

Urla’nın değerli doğal sit alanı kıyısında yer alan kaçak Urla villalarına karşı her türlü hukuki ve meşru zeminde karşı durabilecek misiniz? Alınan mahkeme kararları doğrultusunda yıkımı yapacak mısınız yoksa göz mü yumacaksınız?

Çeşme yarımadasını ve kuş cenneti Gediz Deltasını yapılaşma baskısı altında bırakan doğal sit değişikliklerine ve sulak alan sınır değişikliklerine karşı durabilecek misiniz?

Rant ve talan projesi Körfez Geçiş Projesine hayır diyebilecek misiniz?

Kültürpark’ı betondan arındırarak çevresi ile bir bütün olarak tarihi ve doğal değerleriyle gelecek nesillere kamusal bir alan olarak taşımayı başarabilecek misiniz? Kamunun olan ve zamanında yerel idarenin elden çıkardığı Basmane çukurunu tekrar kamuya kazandıracak mısınız?

İzfaş binasından özel Tınaztepe Üniversitesi’ni derhal çıkaracak mısınız?

Kent merkezini olması gereken siluet ve altyapı standartlarına getirmek için yeni araçlar geliştirerek uygulamaya koyarken sermayeye karşı durabilecek misiniz?

Hukuksuz bir şekilde devam eden Folkart Incity ve İstinyepark Projelerini durdurup yıkımı için gerekli işlemleri yapacak mısınız?

Artı Para ile taksimetreye bağlanan İZBAN’ın ücretlendirme sistemini ortadan kaldırıp temel bir hak olan toplu ulaşımı ücretsiz, sağlıklı ve alternatifli bir şekilde sağlayacak mısınız?

Örgütlenip hakkını arayan, koşullarının iyileştirilmesini isteyen İZBAN işçilerine karşı halkın kışkırtılmasından ötürü işçilerden özür dileyip taleplerini karşılayacak mısınız?

Planlı bir kentleşme adına gerekli özveriyi gösterebilecek misiniz?

Askeri alanların kamuda kalması ve halkın kullanımına açılması için gerekli çabayı gösterebilecek misiniz?

Parsel parsel plan değişikliklerine son verip, kenti bir bütün olarak ve kamu yararı öncelikli planlama kriterleri ile yönetecek kararlar geliştirecek misiniz?

Yapılan yada yapılacak çalışmalarda “Ben yaptım oldu!” zihniyetinden çıkıp, İzmir halkının da fikirlerini alacak sivil toplum örgütlerine, meslek örgütlerine, bilim insanlarına da fikirlerini soracak mısınız? 

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi