İZGAZETE - Tunç Soyer, ikinci gününde devam eden iktidar hedefli kurultay hakkında  konuşarak, "Seyircisiz olmasından dolayı coșkuda bir eksiklik var ama içerik o kadar güçlü ki coşkudaki eksiklik tolere edilebilirdi. Çünkü cumhuriyeti yeni bir yüzyıla taşıyoruz, bunun bir heyecanı ve sorumluluğu var" dedi. 

'YÜREĞİME SU SERPİLDİ' 

Soyer, 2.yüzyıla çağrı manifestosunu değerlendirerek, "Bu manifestoyu tek bir cümleyle özetlemek gerekirse cumhuriyeti demokrasiyle taşlandırmak olarak düşünebiliriz. Sayın Genel Başkanımız belki de rekor bir oyla bu göreve geldi ve bu işin önderliğini üstlendi ama kendisi de net bir şekilde ona oy vererek sorumluluk üstlenmiş olduğumuzu söyledi. Buna katılıyorum, hepimiz aynı sorumluluğu taşıyoruz. Bu büyük bir onur ama Genel Başkanın dediği 'dostlarımızla' kelimesi bir anahtar sözcük. Evet, bu hedefe doğru yürüyeceğiz ve bunu hep birlikte yapacağız. Daha katı siyaset yerine daha kucaklayıcı, kutuplaștırmadan uzak bir siyaset hakim olacak. Bu kritik bir tespit. Cumhuriyeti yeni bir yüzyıla taşırken yapılan bu kurultay çok değerli. En çok hangisi dikkatimi çekti derseniz, güçlendirilmiş parlementer sisteme geçiş son derece önemli saptama. Eskisinin eksikliklerini toparlayarak yeniden yerine koymak önemli. İkincisi ise barış. Barışı ikinci maddeye koyması son derece anlamlı. Birçok başlık var ama bana sorarsanız iki önemli anahtar var, Stratejik Planlama Teşkilatı, Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı'nın kurulması. Çünkü komşunuzda bu kadar kavga varken bizim bunlardan azade olmamız imkansız. Eğer siz Ortadoğu bataklığını barışa çevirebilirseniz, sizin Suriyeli ya da mülteci meseleniz zaten olmaz. Bunun manifestoda yer almış olmasını çok önemsiyorum. Gündelik hayatta şikayet ettiğimiz ne varsa bir anlamda çözümlerini barındırıyor. Benim yüreğime su serpen gelişmelerden biri oldu. Benim yaptığım konuşmanın içeriği Genel Başkanın manifestosuyla örtüștü, ben de sosyal demokrasiden bahsetmiştim" diye konuştu. 

'BU, BİR MUHALEFET YOK DEMEK' 

Soyer, "Bir algıyı da düzeltmek gerekir. Sabah buraya gelirken bir kanalda, 'Cumhuriyet Halk Partisi içindeki muhalifler yeni bir liste çıkaracaklar' tarzında bir cümleye gözüm takıldı. Bu tamamen algı operasyonu. Çünkü genel başkan kurultayda rekor seviyede oy aldı. Bu, bir muhalefet yok demek. Ama şu demek de değil. Bu partinin içinde 20 tane 30 tane parti listesi çıkacak, yüzlerce insan aday olacak bu tatlı bir rekabet anlamına gelir. Bu 'parti içi muhalefet' olarak algılanırsa, kendi içinde kavgalı bir siyasal parti anlamına geliyor ki bu tamamen yanlış ve tamamen operasyon. Eğer parti içi muhalefet olsaydı, başka bir aday genel başkana çok ciddi oylarla rakip olurdu. Buradaki farklı listeler tam da demokrasinin gereğidir. Ama hepimiz, bu manifestoya imza attık ve 1251 kişi genel başkana oy verdi." dedi. 

'ARAMIZDAKİ TATLI REKABET OLAĞANÜSTÜ BİR ŞEY' 

Soyer, demokrasinin en yalın haliyle birlikte yaşamak olduğunu ifade ederek, "Demokrasi farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü bir yaşam biçimidir. Aramızdaki tatlı rekabet olağanüstü güzel bir şey, bu besleyici bir şey. O yüzden genel başkan '70 liste getiriyor, ben 70'ine aynı mesafedeyim, siz seçin 52 tanesini' diyor. Bu da demokratik bir tavırdır. Elbette hepimizin eksiklikleri var ama hep beraber düzelteceğiz. Önemli olan liderimizin bize bir rota çizmesi, o da 2. yüzyıla çağrı manifestosu. Demokrasiden yana olan, barıştan, haktan yana olan bir ifade bu. Mevcut iktidar köşelerimizi törpüleme imkanı veriyor. Bizden farklı düşüncelerle olan insanlarla çalışma imkanı bulduk" dedi. 

'BU HEDEFLERİ KİM PAYLAŞIRSA ONUNLA ÇALIŞACAĞIZ' 

Tunç Soyer, "O manifestoyu hepimiz ezberleyeceğiz, ikincisi bu maddeleri yerelde nasıl uygulayabiliriz diye bakacağız. Tüm bu başlıklarla ilgili bizim yapacaklarımız var, bunları sadece CHP'liler olarak değil, bu hedefleri kim paylaşıyorsa hangi partiden olursa olsun onlarla çalışacağız" dedi. 

'BEN BÜTÜN DOSTLARIMI KUCAKLAMAYA ÇALIŞIYORUM, İŞİM KOLAY' 

Soyer, "Ben belediye başkanı olarak göreve başladığımda herkesin belediye başkanı oldum ve benim için siyasi parti ayrımı tamamen bitmiştir. Ben orada hangi siyasi partiye oy verirse versin bütün vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum, o yüzden benim için bu çok kolay. Ben bütün dostlarımı kucaklamaya çalışıyorum. Ben bütün hayatım boyunca bunu yapmaya gayret ettim, şimdi ise önümüzde muhteşem bir manifesto var. Demokrasi insanlık tarihinin en muhteşem inovasyonudur. Demokrasi bizi zenginleştiren bir kültür, o nedenle her şeyden kıymetli. Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak sözü beni fethetti" diye konuştu. 

'BU BENİM İÇİN UMUT KURULTAYI' 

"Ben bu kurultay sonucunda yeni bir dönemin başlayacağını düşünüyorum" ifadelerini kullanan Soyer, "Şunun şurasında 2023'e, yeni bir yüzyıla 3 yıl kaldı, bu 3 yıla çok iyi hazırlık yapmak zorundayız. Çünkü 3 yılda belki yeni hedefler eklenecek, dostlarımız konusunu daha geniş bir katılımın mümkün olacağı durumuna getireceğiz. Bu kurultayın benim için umut kurultayı olduğunu söylemeliyim" dedi. 

'EĞER REJİM DEĞİŞMESE HAKLI BULABİLİRDİM' 

"Partiler, ittifaklara güvenerek kendi doğal reflekslerini yeterince öne çıkaramıyor" gibi eleştirilere yönelik konuşan Soyer, "Eğer Türkiye'de rejim değișmeseydi bu söylenenlerin çok haklı olduğunu düşünürdüm. Ama rejim değişti, varlığınız için yüzde 51 olmanız lazım. Hiçbir siyasal parti bunu bulamıyor, AKP'den MHP'ye. Yüzde 51'ler ittifakla mümkün ancak. Hayır, ben bunlarla olmam dediğiniz zaman yok olur gidersiniz. Bu yasal mevzuatın dayattığı bir hayat var. Bu tür ittifaklar bir mecburiyet. Bu mecburiyetin gereğini yaptığınızda şunu görüyorsunuz, sizin yaptığınız bazı değerler köşeli. Başka bir perspektifden baktığınızda daha büyük bir gerçekliğe ulasiyorsunuz. Farklılıklar gerçekten sizi zenginleştiriyor. Ben, ittifaklara girerek benim ben olmamı sağlayan ideolojimden vazgeçmiş olmuyorum. Ama o omurga, o ilkeler evrilmeye başlıyor, hayatın akisiyla uyumlu olmaya başlıyor. Ben bu tür yakınmalara çok katılmıyor ve herkes için zenginleştirici olduğunu düşünüyorum. Dostluk iki taraflıdır. Ben dostum demekle dost olunmaz. Onların da istemesi gerekir " dedi. 

'ENGELLER UMURUMDA DEĞİL' 

Soyer, İzmir hakkında konuşarak," İzmir demokrasinin kalesi, dünyanın en şanslısıyım. Tabii çok sıkıntımız var ama bir İngiliz atasözü vardır, "Bir işi yapmanın bir, yapmamanın bin sebebi vardır. Ama ben aşkla seviyor olmayı yeterli buluyorum. Engel konuşmayı sevmiyorum, hiç de umursamıyorum. Hayat yerelde akıyor. Yerelle merkez arasındaki gücün iyileşmesi gerekiyor. Örneğin maskematik. Engel olacaklar diye ödümüz koptu. Neyse ki bir şey olmadı. 6 milyon 700 bin maske dağıttık" dedi.

Editör: Haber Merkezi