Purçu, yaptığı konuşmada hükümetin Avrupa Birliği ile insanlık onurunu zedeleyen pazarlıklar yaptığını iddia ederek “Mültecileri kullanarak iktidar alanınızı genişletmeye çalıştınız, siyasette kullanmaya çalıştınız; bunu da inkâr edemezsiniz. Ayrıca, iç ve dış politikada da tehdit unsuru olarak kullandınız” ifadelerini kullandı.

HÜKÜMET MÜLTECİ POLİTİKASINDA SINIFTA KALDI

İktidarın mülteci politikasında başarısız olduğunu söyleyen Purçu, "Ne yaptınız mültecilerle ilgili? Hemen söyleyeyim: Mültecilerin yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik politikalar yapmak yerine mültecilerin insanlık onurunu zedeleyen pazarlıklar yaptınız Avrupa Birliğiyle. "Şu kadar para verirseniz şöyle yaparız, bu kadar para verirseniz böyle yaparız." dediniz, bunu inkâr etmezsiniz.  Biz ne dedik? Dedik ki: "Sığınmacı ve mülteci konusunu dinî referanslar ve geçici çözümler ekseninde değil de hak temelli kalıcı çözümler öneren politikalar üzerinde çalışma yapın." Bunu hak temelli de yapmadınız, kalıcı çözümler nezdinde de değerlendirmediniz. Cumhuriyet Halk Partisi ne dedi size? "Acilen göç ve entegrasyon bakanlığı kurun." dedi. Kurdunuz mu? "Elinize yüzünüze bulaştırdınız, sınıfta kaldınız." dedik." ifadelerini kullandı. 

MÜLTECİLERİN SAYISI BİLİNMİYOR

Mülteciler komisyonunda bulundukları sırada Göç İdaresi'nin kendilerini hiçbir bilgi vermediğini aktaran Purçu, "Kayıt yok, envanter yok, kaç tane mülteci geldi, bilgisi yok. Biraz önceki milletvekili anlatıyor, "Ülkelerine dönüyor." diyor. Vallahi yalan, gerçek değil. Al, bak, nüfuslar burada. Kurduğunuz kamplar da yetersiz. Bakın, İstanbul'un göbeğinde 600 bin mülteci var, kayıtlı mülteci; kayıtsız kim bilir ne kadar var. Kayıtlı mülteci sayısı 3 milyon 700 bin civarında ama kayıtsız olan... Maşallah, sınırlarımız da elek gibi, geçen geçene, gelen gelene. 6 milyona yakın mülteci var bu ülkede hem de gitmiyorlar." dedi.

SURİYELİLER İÇERİSİNDE ORGAN MAFYALARI TÜREDİ

Purçu sözlerini şöyle tamamladı;

"Cumhuriyet Halk Partisi ne demiş? "İnsanların verilerini kayıt altına alın." demiş, almadınız. Sağlıklı barınma koşulları yapın, çadırda olmaz. Biz çadırda yaşadık, biliyoruz. "Konteynerler koyun." dedik, yapmadınız. İnsanlar ne yaptı? Mülteciler kendi imkanlarıyla İstanbul'a gittiler, İzmir'e gittiler, sokaklarda kaldırımlarda kaldılar. Bizim Türk vatandaşımız yardımseverdir, kalktı, onlara kendi imkânıyla...Türk vatandaşı yardımsever, mültecilere kendi imkânıyla yardım etti, sokaklardaki vatandaşı aldı, oraya buraya yerleştirdi, ekmek verdi, su verdi. Hükûmet, baktı. 2015 kayıtlarına 700-800 bin mülteci çocuk var. Bunların yarısı okula gitmiyor, potansiyel suçlu, yarın öbür gün potansiyel suçlu. Erken evlendirmeler var, zorla evlilikler var. Organ mafyaları tünemiş Suriyeliler içerisine. Hükûmet bu konularla ilgili hiçbir çalışma yapmadı. Belediyeleri bu işin içerisine koyun dedik hizmet alsınlar diye -onlar da insan- onları da yapmadınız. Sağlıklı toplum merkezleri kurun dedik, onu da kurmadınız, toplum merkezleri de çalıştırmadınız."

Editör: Haber Merkezi