Ümit Kartal ile Kayıt programında, CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, pandemi için genel değerlendirme yaparak, “Kovid yoksulları vurdu, zaten insanlar günlük geçimini zor sağlıyor. İnsanların öncelikle gıda sorunu oldu. Evinde ekmeği olmayan insanlar var. Zaten işsizlik aldı başını gidiyor. Dezavantajlı gruplar daha dezavantajlı oldu. Devletten de bu insanları arayan soran yok. Bu devlet bu kişi işsiz demiyor. Demek zorunda ama sosyal devletin gereği budur. Avrupada sigortanız kesilsin her türlü yardım size siz başvurmadan oluşur. Bu devlet ‘Ne yiyorsun ne içiyorsun’ demiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi kovid döneminde birçok yardım yaptı. Dezavantajlı mahallelerde yardım yapıldı. Her mahalleye girildi. Üç ay boyunca biz hiç durmadı. Bunu devlet yetkilisinin de sorması lazım. Bunu politika olsun, eleştirmek için söylemiyorum olması gerekeni söylüyorum” ifadelerini kullandı.
Kovid döneminde CHP’li belediyeler olmasa Türkiye’nin yarısının heba olacağını iddia eden Purçu, “Bunun çiçek satıcısı, işportacısı, hurdacısı var. Günlük geçiniyor ne yiyecek? CHP’li belediyeler dezavantajlı mahallelerde çalıştı. Bu bizim görevimiz, yapmalıydık, yapmaya da devam ediyoruz. Halk olmasa belediye olur mu? İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir halkının mülküdür” dedi.
‘MİLLİ TARIM POLİTİKASI BİTTİ’
Son Kurultay’ı da değerlendiren Purçu, “Kendi kendine yeten tarımda 7 ülkeden biriydik. Milli tarım politikamız vardı. Milli tarım politikasını yerle bir ettik. Çiftçiyi, üreticiyi desteklemedik. Ne oldu bitti. Milli Eğitim politikamız gitti. Demokrasimiz ciddi yara aldı. Ekonomimiz bitti. Uluslararası anlamda ciddi sıkıntılar yaşadık. Artık bu kurultayla beraber şunu çok net görüyoruz. Türkiye’nin Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihtiyacı var. Liyakatın olması lazım. Ülkenin freni patlamış kamyondan farkı kalmadı. CHP’de halkın çektiği sıkıntıları çekmiş bir kadro var şu an. Genel Başkanımız da buna dahildir. Biz dolayısıyla bununla yanıp tutuşan bir kadroyuz. CHP iyi çalışıyor. İktidara hiç bu kadar yakın hissetmedim” şeklinde konuştu.
‘882 BİN KİŞİ ETKİLENECEK’
Romanların ev sahibi yapılmasıyla ilgili başlatılmak istenen projeyi ve Selçuk’ta mühürlenen çadırları da değerlendiren Purçu şu sözleri kullandı, “Çadırda yaşayan insanlar var. Bu insanların çaresizliği bu. Kentsel dönüşümler var bu ülkede. Selçuk’taki vatandaşlara bakarsanız doğum yerleri hep Karşıyaka Örnekköy’dür. Orada kentsel dönüşüm başladı. Belli prosedürler var. Kentsel dönüşümde 2+1 veriyor ama 7 kişi oturuyor. 6 kişi ne yapacak? O 6 kişi çadıra çıktı. Çadıra çıkmak zorunda kaldı. Bu insanlar Seferihisar’a, Urla’ya, Selçuk’a gitti. Kentsel dönüşümler arttıkça İzmir geriye dönmeye başladı. İzmir’de 102 mahallede çalışmalar başladı. Hepsi de dezavantajlı mahalleler. 882 bin kişiyi ilgilendiriyor bu durum ama bunların hepsi ev sahibi olamayacak. Ne yapacak bu insanlar? Hazineden yer tahsis edemedik, kendi yerimi verdim. Sen misin bunu yapan? Yer versinler oraya geçilsin. Benim teyzem, amcam, amcamın oğlu çadırda. Eleştiriyorlar, ne yapayım? Soyadı Purçu olan 600 aile var Örnekköy’de. Ne yapayım? Hükümetin 2016 Nisan’da yayınladığı plana göre 2017 yılı itibari ile çadırda duran vatandaşlar için belediyelerin TOKİ ile çalışması var. Eğer Özcan Purçu’ya AK Partili meclis üyeleri karşı koyuyorsa cumhurbaşkanı imzasına karşı koyuyor”
‘FUAR’A BİLE ÇADIR KURABİLİRİZ’
“Bu çadırlarda bebekler, insanlar, engelliler var. Bunlar bizim vatandaşımız. Naylondan bir çadır. Ruhsat alınmasına gerek olmayan bir yapıdır. Sanki temelli bir yapıymış gibi inşaat muamalesi görülerek ceza yazıldı” diyen Purçu, “Ben CHP’nin ilkesine uyan insanların vicdanına bırakıyorum bu uygulamayı. Yerelde eylem planı var cumhurbaşkanının imzaladığı ama bu AKP’lilerin işi. Kendi görevlerini yapmıyorlar yapmak isteyene de engel oluyorlar. Hükümetin bunu yapması lazımdı. Hiçbir şeyi oldu bittiye getirmiyoruz. Kanuni nizamda ilerliyoruz. İzmir’den 12 kurumun onayı var. O onaylar alındıktan sonra bakanlığa gidip imzalanıyor. 100 bin çadıra ihityacımız var. Önlem alınmazsa fuara bile çadır kurabiliriz” şeklinde konuştu. Selçuk’taki çadırlara karşı yapılan yorumlara ise Purçu, “Selçuk’ta Meryem Ana’dan Pamucak’a kadar sit alanı imara açıldı niye kimsenin sesi çıkmadı” diye isyan etti.
