CENGİZ ALDEMİR/ ANKARA- Meclis genel kurulunda Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi üzerine konuşan CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, herkesin kırsal alanla bağının olduğunu belirterek, kırsalda eken, çalışan, ticaret yapan insanların mutlu olmadığını belirtti.

Seçim bölgesi olan Beydağı ilçesi Ovakent Köylülerinin sıkıntılarından örnek veren Polat, çiftçinin zararla sürdürülebilir bir üretiminin mümkün olmadığını belirterek, “Yine, Ödemiş ilçesi Adagüme Süt Kooperatifi’nde, bir süt ineğinin barınma maliyeti ve süt primi hariç olmak kaydıyla günlük 61 lira gideri var, geliri ise 45 lira. Bir süt ineğinin günlük zararı 16 lira, gel de bu süt inekçisine "Bu hayvanları besle ve sütçülük yap." de. Mümkün değil, bu hayvanlar mutlaka kasaba gitmek zorunda ve kesilmek zorunda” dedi.

TARİFE KONTENJANI HATIRLATMASI

Çiftçiye "Ek, üret, her şeyini alacağız." derken aynı zamanda kuru baklagiller konusunda 100 bin ton tarife kontenjanı açıldığını hatırlatan Polat, “Buğday ve mahlutta 1,5 milyon ton, arpa, mısırda 700 bin ton, pirinçte 100 bin ton. Yani tarife kontenjanı, sıfır vergili Türkiye'ye ithalat yapmak demektir. Eğer bunu yaparsanız çiftçinin ürünü tarlada kaldığı gibi samanı da ithal etmek zorunda kalırsınız” diye konuştu.

ÜRETİCİYE İTHALAT BASKISI

Avrupa Birliğinden ithal edilecek tarım ürünleriyle ilgili tarife kontenjanı listesine dikkat çeken Polat, kontenjanın Ticaret ve Ekonomi Bakanlıklarınca  çıkarıldığını hatırlatarak, üreticinin ithalat baskısı ile cezalandırmaya çalışıldığını vurguladı. Böyle bir tarımın sürdürülemez olduğunu vurgulayan Polat, üreticinin elinde toprağının dahi kalmayacağını belirterek, “ İnsanlar hayatta kalabilmek için, bu zararı tolere edebilmek için kredilerle yaşamak zorundalar. Yani yıllık kredi alıyorlar bir sene o krediyi kapatabilmek için daha fazla kredi alıyorlar yani halk ağızıyla krediye takla attırıyorlar, attıramadıkları gün Türk çiftçisi takla atacak. Canımız pahasına savunduğumuz topraklarımız el değiştirmek zorunda kalacak” uyarısında bulundu.

ÇİFTÇİ DOLAR BASKISI ALTINDA

Süt üreticilerine yapılan çirkin hakaretleri hatırlatan Polat, Venezuela'dan sıfır vergi ve tarife kontenjanıyla peynir ithal edildiğini hatırlattı. Belediye desteği, kooperatifçilikle tarımı ayakta tutmaya çalıştıklarını ancak bunun bile yeterli olmadığını kaydeden Polat, “Dolarla maaş almıyoruz fakat dolarla girdilerimiz var, maliyetimiz dolarla. Gübremiz, ithal mazotumuz ve ektiğimiz tohumumuz dolarla. Dolayısıyla dolar baskısı altında çiftçiye "Ek, üret." diyoruz. Başka bir baskı altında daha tutuyoruz, ithalat baskısı altında tutuyoruz çiftçiyi” eleştirisinde bulundu.

TARIM BAKANININ BAŞARI HİKAYESİ YOK

CHP Genel Başkanından tüm milletvekillerine kadar Türkiye'de liyakatli yönetim uyarılarını da hatırlatan Polat, Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin liyakatını sorgulayarak eleştirilerini şöyle sürdürdü: ” Eğer tarımda dönüp baktığımızda, var mı bir başarı hikâyesi diye baktığımızda. Maalesef yok. Tarım Bakanımızın babadan kalma çiftlikleri vardı, battı. Son işi Mahmut Atilla Kaya bilir Tamsa Fayans'ta bundan önceki işleri genel müdürlüktü, maalesef Tamsa Fayans battı, el değiştirmek zorunda kaldı. Liyakat diyoruz, liyakat başında yöneticiler olmasa Türk tarımı da maalesef takla atacak, el değiştirecek, batacak diyorum.”

Editör: Haber Merkezi