CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, hem pandemiyi hem de CHP’de çıkan pozitif vakaları değerlendirdi. Bakan, “Toplumu ilgilendiren krizlerde mücadele ancak ortaklaşa başarılı olur. Toplumu doğru bilgilendirirseniz toplum size destek olur. Ancak devlet başından ititbaren gerçek verileri paylaşmadı. İşin başında halk Fahrettin Koca’ya güveniyordu. İlk sinyaller yurtdışından gelmeye başladı, yurtdışından bir istatistik yayınladı ve pandemi ile ilgili doğru bilgi vermeyen ülkeler içersinde Türkiye’yi gördük. Yeterince test yapılmadı. Dolayısıyla süreç doğru yönetilmedi. En son ekonomik krizi aşabilmek için yeni normal diyerek eskiden normal hale dönüldü. Şu an Türkiye’de herkes mayın tarlasında yürüdüğünü düşünmeli. Hepimizin evinde etrafında yaşlılarımız var. TBMM’de 31 yaşında bir genç covid’den vefat etti hiçbir hastalığı olmamasına rağmen. Yönetilememe durumundayız, Türkiye’nin hiçibir alanı yönetilemediği gibi bu durum da yönetilemedi” dedi. Bakan, yanlış bilgi verilmesini ise turizme dayandırdı.

‘180 BİN İŞ BAŞVURUSU VAR’

Ekonomiyi çok sert sözlerle eleştiren Murat Bakan, “Türkiye’nin ekonomisi tamamen bitmiş durumda. Biz bize yeteriz diye bir şey yok. Yüzyılın yirmi yılını yönetmiş bir parti zamanında Türk Lirasına güven kalmadı. Borsada yabancı yatırımcı gelmesini beklersiniz ilk defa yabancı oranı Türk oranınn altına düşmüş. Geçmiş 9 yılın iş başvurusundan falaz iş başvurusu var. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne 180 bin iş başvurusu var’’.

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumu da değerlendiren Bakan; ‘’ Ülkenin ekonomisinin gelişmesi için üretim yapmanız lazım. Teknoloji ortaya çıkarmak için eğitim sisteminin iyi olması lazım. Liyakatlı insanların önünü açmak lazım. Bu yönetimle bunların tam tersi oldu. Bir kere üretime değil ranta destek olundu. Tekstilcisi, sanayacisi mütehat oldu. Tamamen ülkenin tüm kaynakları betona gömüldü. Eskiden bazı üniversiteler dünyanın saygın üniversiteleri arasındaydı şu an ilk 500’ün içinde bile yok. Biz bu noktadan hangi noktaya geldik. Eğitim sistemi tamamen çöktü” diyerek eğitimin de çöktüğünü söyledi.

‘MİLLİ ANLAYIŞ DEĞİL’

Dış politikayı da eleştiren Murat Bakan, “Türkiyenin dış politikası ihvancı politika. İhvanın son savunucusu bu iktidar. Türkiye’nin Libya’daki tavrıda ihvandan yana. Türkiye’yi maceraya sürklüyor ve Türkiye’ye yayılma görüntüsü veriyoruz. Böyle olunca yalnızlaştık. Türkiye yalnızlaşmış bir ülke şu an. Cumhuriyetin kurulduğu koşulları unutmamak lazım. O koşullardan sonra ‘Yurtta barış dünyada barış’ diyorsun. Ben yayılmacı değilim diyorsun ama şimdi verilen mesaj tam tersi. Elbette Trükiye taraf olabilir ama bunu önce kendi ulusal çıkarlarını koruyarak yapması lazım. Yoksa Ortadağu’da kurulan ihvancı anlayış milli bir anlayış değildir” dedi.

‘KURULTAY’IN ÜZERİNDE İRADE YOKTUR’

Hukuk sistemini de eleştiren Bakan, İktidar Kurultayı ile ilgili ise, “Asıl verilmesi gereken mesaj şu: 1923-2023. Cumhuriyetin yüzyılının sonunda biz bu hükümetin gideceğini düşünüyoruz. Zaten yönetemiyorlar. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı demokrasinin, hukuk devletinin, soyal devletinin yeniden inşa edilmesi. Dolyasıyıla cumhuriyetin ikinci yüzyılı bir inşa yüzyılı olacak ama önce bu iktidar gittikten sonra ülkeyi rehabilite etmek lazım. Dış politikayı, ekonomiyi yeniden hakim kılmak lazım. Türkiye’nin demokrasiye ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.

Son Kurultayın İzmir’e yansımasını Bakan şu sözlerle anlattı, “Kurultay iradesinin üzerinde bir irade yoktur bizde. O iradenin sonuçlarına hepimiz saygı duyuyoruz. Seçilemeyenlerde olgunlukla karşıladı”. Bakan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e de övgüler yağdırdı.

Canan Kaftancıoğlu’nun açıklamasını ise Bakan, “Duygusal bir tepki oldu. Ben doğru bulmuyorum o tepkileri. Canan Hanım bununla ilgili bir açıklama yaptı zaten. Bu bizim gündemimiz değil. Bizim gündemiz dış politika, işsizlik, ülkemizin geleceği, yandaşa verilen ihale, doğanın yandaşlar aracılığı ile katledilmesi, ülkenin yozlaşması, tek adam rejimi. Bizim gündemimiz bunlar. Benim için Mustafa Kemal’in yoldaşı olmak ile askeri olmak arasında bir fark yok. Ben askeri olmaktan gocunmam, yoldaşı olanı da bağrıma basarım” sözleriyle açıkladı.

‘MİLLİYETÇİYİM DEME’

Bakan son söz olarak ise, “MHP Milletvekilleri binbaşının tazminatları ile ilgili önerge verdi. Astsubayların haklarını savunurken binbaşı olanların tazminatları içinde biz önerge verdik ancak AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Bizim verdiğimiz önergeden Türk ordusunun belkemiği olan astsubayları çıkararak kanun teklifi veriyolar. Uzman çavuş, astsubay üvey evladı değildir ordunun. Astsubayı savunmuyorsan ‘millyetçiyim’ deme. MHP’nin üyesi olan astsubaylara sesleniyorum. ‘Baskı yapın’ Bu size yapılan reva değil” ifadelerini kullandı ve MHP’lilerin sunduğu Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni eleştirdi.

Editör: Haber Merkezi