Cengiz Aldemir/ANKARA Meclis genel kurulunda Türkiye ile Katar arasında imzalanan niyet mektubunun onaylanmasına dair 272 sıra sayılı Kanun Teklifi üzerine söz alan CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Katar'la olan güvenlik ve iş birliği anlaşmalarının bir çok kere önlerine geldiğini, Katar'ın bölgesinde istikrarsızlığa sebep olan, kendi bölgesinde sorun yaratan bir ülke olduğunu söyledi.
'TÜRK POLİSİ BAŞKA ÜLKENİN ÖZEL GÜVENLİĞİ OLAMAZ'
Katar'ın ev sahipliği yaptığı 2022 Dünya Kupası'nda Türkiye'nin organizasyonun özel güvenliğini yapmasının istendiğini, ancak bunun doğru bir şey olmadığını vurgulayan CHP'li Polat, "Bu, doğru değil. Türk milletinin askeri, polisi, jandarması, Türk emrindedir, başka bir ülkenin özel güvenliği olamaz. Ve ayrıca, organizasyonun süresi belli, beş yıllık bir anlaşma gelmiş ve otomatik olarak da beş yıl sürelerle uzatılacağı vadediliyor. Ne gerek var buna diyoruz" dedi.
AK PARTİ İLE KATAR ARASINDA DERİN BAĞLAR
Komisyonda bu niyet mektubuna paralel başka anlaşmaların yapıldığını, millet iradesiyle çelişen bu durumun kabul edilemez olduğunu vurgulayan Polat, "Milletimize itibar ve değer katmayan, hedef ve politikalarımıza aykırı bu ve bu tip anlaşmaları kabul etmiyoruz. Bu milletin polisi, bu milletin polisidir. Bu milletin askeri bu millet içindir. Yine bu anlaşmada Katar'la derin tarihî bağlardan bahsediliyor; araştırdım, çok derin bir tarihî bağ bulamadım. Fakat baktığımızda, Ak parti iktidarı ile Katar Hükûmeti arasında derin bağları görebiliyoruz. Örneğin Libya ve Suriye'de. Yine Mısır'da Müslüman Kardeşler iktidara geldiğinde 2 tane büyük destekçisi var; biri Ak Parti Hükûmeti, biri Katar devleti. Bu anlayışla uluslararası siyaseti götüremeyiz. Sizin bu Katar sevdanızı anlamak mümkün değil" ifadelerini kullandı.
'SUYU OLMAYAN KATAR SU KAYNAKLARIMIZI YÖNETEMEZ'
Toplam yüz ölçümünün İzmir'den bile küçük olan Katar'ın, hiçbir akarsuyu, gölü, yer altı su kaynaklarının olmadığını, kendi kullanma sularını bile denizden arıtarak kullandığını belirten CHP'li Polat, "Bunlarla su yönetimiyle ilgili bir anlaşma yapıyoruz. Kimin suyunu yöneteceğiz? Kendi ülkesinde su yönetimi olmayan, suyu olmayan bir ülke gelecek, hangi teknolojiyle, hangi birikimle Türkiye'deki su kaynaklarını yönetecek? İzah etmek gerçekten mümkün değil" eleştirisinde bulundu.
'KATAR'DAN HİBE ALACAK KADAR KÜÇÜK DEĞİLİZ'
Katar emirinin annesinin Kanal İstanbul projesi güzergâhında yağmalanan arazileri ucuz fiyata topladığını anımsatan Polat, iktidar sıralarına dönerek, "Ve bunu da bizim Cumhurbaşkanımız savunuyor. Evet, Katar emirinin annesinin Türkiye'den bir gayrimenkul almasında sıkıntı yok ama sanki önceden haber almış gibi, içine doğmuş gibi o bölgeleri yağmalamasında bir sıkıntı var. Türkiye'nin onurunu, millî birliğimizi, onurumuzu hep beraber önemsiyoruz. Fakat yine Cumhurbaşkanının sözleriyle size bir şey anlatayım: "Uçakta gidiyorduk, bir uçağa talip olduk, baktık ki 500 milyon dolar civarıymış, araştırırken Katar emirinin olduğu ortaya çıktı; beni aradı, dedi ki 'Ben sizden para alamam, bunu size hibe ediyorum.'" Türkiye Cumhuriyeti hiçbir devletten, hele Katar gibi bir devletten hibe alacak kadar küçük bir ülke değil, kusura bakmayın" diye seslendi.
'KATAR'LA YAPTIĞINIZ ANLAŞMALARI GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ'
Türkiye ile Katar'ın 2020 yılı itibarıyla 1 milyar 37 milyon dolarlık ihracat yaptığını, ithalatın ise 301 milyon 500 bin dolar civarında olduğunu kaydeden CHP'li Polat, Türkiye lehine 735 milyon dolar. On bir yıldır ülkesinde ölmedik insan kalmamış, üretim kültürü, üretimhaneleri, fabrikaları, insan kaynakları darmadağın edilmiş Suriye'yle bile dış ticaret hacmimiz bunun katbekat üstünde, ihracat sıralamamızda 34'üncü sırada bir ülke. Söylenecek çok şey var değerli arkadaşlar, geliyor gelmekte olan diyoruz. Katar'la yaptığınız tüm anlaşmaları gözden geçireceğiz, bu anlaşmaya da "hayır" oyu veriyoruz."
