İZGAZETE - Cumhuriyet Halk Partisi'nde 24 Haziran seçimlerinde İzmir'den milletvekili aday adayı olan ancak listeye giremeyen Onur Utkan İlçi, "Yeni gelen tek adamlık üzerine kurulu siyasi ve ekonomik sisteme karşı ne yapmalıyız?" başlıklı bir açıklamayla Olağanüstü Kurultay tartışmlarında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na destek çıktı. İlçi açıklamada, siyasal etkinlik ve popüler kişilikler üzerinden yapılan siyasetin Cumhuriyet Halk Partisi'ne zarar verdiğine dikkat çekerken, bu noktada Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'ye büyük sorumluluk düştüğünün altını çizdi. İlçi yaptığı açıklamada "Sinyal bekleyerek yada menfaat çatışması üzerine imza vermek yada vermemek siyaseten ahlaksızlıktır." ifadelerine yer verdi.

İşte İlçi'nin 15 maddelik o açıklaması;

Kemal Kılıçdaroğlu “Karakoyun “ değildir.

Yeni gelen tek adamlık üzerine kurulu siyasi ve ekonomik sisteme karşı ne yapmalıyız?
1) CHP’nin yazacağı reçetenin uygulanabilir olduğuna ikna etmeliyiz.
2) Bu reçete toplumcu ve insan odaklı olmalıdır.
3)Kamucu anlayışla vatandaşa gidilmelidir.
4)Sen git ben geleyim biçiminde değil,siyaset üretme biçiminden dolayı eleştiri getirilmelidir.
5)Parti kamuoyu nazarında güven kaybetmiştir.Parti üyesi olarak ortada bir başarısızlık varsa bana da pay düşmektedir. Yetkili kurulları ve kamusal alanda temsil eden parti temsilcilerimizi “karakoyun” ilan edip işimize,gücümüze bakmak biz partili aydınlara yakışır davranış değildir. 
6)2009’un,2011’in,2014’ün vs. hesabını şimdiye kadar kim verdi ki 2019’un hesabını kim versin diye öğrenilmiş çaresizlik sendromu partide hakim olmuştur. 
7) Siyasal etkinlik ve popüler kişilikler üzerinden siyaset yapmak partimizi dibe çekmektedir. Burada hem sayın Genel Başkan’a hem de Sayın 2018 Cumhurbaşkanı adayımız İnce ‘ye büyük sorumluluk düşmektedir.
8)Parti alelacele şımarıkça çıkış yapan yetkili ve/veya eski yetkili siyasi figürlerden hesap sormalıdır. 
9)Parti içi bloklar oluşması gerekmektedir ve normaldir. Bu grupların düşünsel temelde ayrımı gerekmektedir. 24 Haziran seçimleri bize en çok bu uyarıyı dikkate almamız gerektiğini söylemektedir. Partinin dinamik unsurları ve ideolojik beklentisi olan kişiler başka partilere yönelmiştir. Bu yapı düzeltilmezse parti entellektüel birikimini yitirecektir.
10) Kurultay delegesi yapısı sağlıksızdır. Sinyal bekleyerek yada menfaat çatışması üzerine imza vermek yada vermemek siyaseten ahlaksızlıktır. İzmir’de 52 kurultay delegesi vardır ve 150000 üyenin sorumluluğu onlarındır. Oğlanın CV’si şu belediye başkanının elinde var, bibioğlunun adaylığı var anlayışı ile hareket etmek ayıptır. Bu 52 arkadaş hür iradeleri ile oturup,tartışıp beraber  tartışmalıdır.
11) Kamusal alanlara adaylıkta imza verdi yada vermedi şeklinde değerlendirmeye tabi tutmak siyasi zulümdür. Toplum tarafından kabul gören tüm partililer ile seçim alınacağı unutulmamalıdır.
12)Parti içi siyasette gerek yanyana gerekse karşı karşıya gelen bir çok genç siyasetçi vardır. Temsiliyet hakkı ithal edilen kişilere değil bizlere tanınmalıdır. 
13) Genç kadrolar siyaset,ticaret arasındaki çizgiyi geçmişte olan hatalardan ders alıp keskin biçimde ayırmalıdır.
14) Ana akım medyasının tartışma konusu ettiği Kemal Kılıçdaroğlu’nu savunmak bizlere düşmektedir. Çünkü tekrardan demokrasiyi tesis etmek istiyorsak hiçbir arkadaşımızı tartıştırmamamız gerekmektedir. 
15) Kişisel menfaat ve problemlerini toplumun refahı ve mutluluğundan daha önemli bulan arkadaşlarımı bu hatadan dönmeye çağırıyorum. İmza verir yada vermezsiniz o sizin taktirinizdir.Hiçbirimizin kişisel menfaatlerinin sıkıntısının bedelini halk ödememeli.

Editör: Haber Merkezi