Ertuğrul Kürkçü 19 Şubat 2018 günü "Çözüm Yasası"nın yürürlükte olmasına rağmen Başbakan Yıldırım'ın "çözüm yok kardeşim" sözlerinin arasındaki çelişkiye dikkat çekerek soru önergesi vermişti. Araştırma önergesi gerekçesini açıklarken Başbakan Binali Yıldırım’ın yaptığı açıklamaları hatırlattı.

"ÇÖZÜM MÖZÜM YOK" AÇIKLAMALARI

Başbakan Binali Yıldırım, 17 Şubat 2018 tarihinde Münih Konferansı için Almanya’da bulunduğu sırada, gazeteciler tarafından HDP hakkında yöneltilen bir soruya yanıt olarak: “Çözüm, çözüm, çözüm yok kardeşim. Çözüm, bu kanlı terör örgütünü bu ülke topraklarından atmak” dedi.

Başka bir soru üzerine ise “HDP ile niye muhatap olacağız, neyi temsil ediyor?” dedi.

Başbakan Eylül 2016’da da benzer bir açıklama yaparak “Çözüm mözüm yok. O fırsatı kaçırdılar” demişti.

Kürkçü 10 Temmuz 2014’te TBMM’de kabul edilen ve 16 Temmuz 2014’te resmi gazetede yayınlanan 6551 sayılı Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun’un halen yürürlükte olduğunu vurguladı.

6551 sayılı Kanun kamuoyunda “çözüm yasası” olarak biliniyor.

HÜKÜMETİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Kürkçü bu kanun kapsamında hükümetin yükümlülüklerini şöyle sıraladı:

* Siyasi, hukuki, sosyoekonomik, psikolojik, kültür, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımları atmak;

* Yurt içindeki ve yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapmak;

* Silah bırakan örgüt mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirleri almak;

* Kanun kapsamında yapılan çalışmalar ile alınan tedbirlere ilişkin kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesini sağlamak…

“KANUNUN 4. MADDESİ’NE RAĞMEN”

Kürkçü çözüm sürecinde aktif görev alan HDP’lilerin neden gözaltına alındığı, tutuklandığı, ceza aldığı ya da soruşturmaya tabi tutulduklarını da sordu:

“Kanunun 4. maddesinin 2. Fıkrasında “Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki görevleri yerine getiren kişilerin bu görevleri nedeniyle hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmaz” ifadeleri yer almaktadır. Ancak çözüm sürecinde, hükümet ve yüksek kamu görevlilerinin mutabakatı ile etkinlik gösteren HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmış, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder gözaltına alınmış ve davaları sürmekte, HDP İstanbul milletvekili ve HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan gözaltına alınmış ve davaları sürmekte, yine HDP İstanbul milletvekili ve bir önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş tutuklanmıştır ve halen tutuklu olarak yargılanmaktadır.

“Selahattin Demirtaş’ın görülen son mahkemesinde çözüm sürecinde hükümetin bilgisi dahilinde sürdürdüğü ve sonuçlarını hükümet ile paylaştığı etkinlikler karşısına suçluluk kanıtı olarak çıkarılmıştır. Diğer HDP’li vekiller de benzer suçlamalarla karşı karşıyadırlar.

BAKANLAR KURULU’NUN KANUNU ASKIYA ALMA YETKİSİ VAR MI?

“Çözüm yasasının yürütülmesi bakanlar kurulu sorumluluğunda olmasına karşın sürecin “buzdolabına kaldırıldığı” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilan edildi. Ardından Ahmet Davutoğlu hükümetlerince takibi savsaklandı. Davutoğlu’nun görevi bırakmasının ardından Başbakan Binali Yıldırım tarafından siyasi, hukuki usullere ve siyasi adaba da aykırı bir şekilde, hiçbir meşru gerekçe ileri sürülmeden ‘çözüm, mözüm yok’ ilan edildi.”

Kürkçü bu açıklamanın ardından şu soruları sordu:

“Bu karara nasıl varılmıştır? Yürütme sorumluluğu omuzlarında olan Bakanlar Kurulu 6155 sayılı yasayı yürütmeye son verme kararını hangi yetkiyle almıştır? Ya da böyle bir karar almış mıdır?

ARAŞTIRMA KOMİSYONU ÖNERİSİ

Kürkçü Çözüm Yasası’nın ve çözüm sürecinin akamete uğratılması hakkında araştırma yapılması ve karanlık noktaların aydınlığa çıkarılması için “Araştırma Komisyonu kurulması elzemdir” dedi. (HK)

Editör: Haber Merkezi