CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, T24 canlı yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

"TBMM, 45 gün boyunca kapalı kalacak. Nasıl karşılıyorsunuz bu durumu?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, bunu doğru bulmadıklarını belirtti.

''MECLİS KAPATILMAMALI''

Türkiye bu kadar ciddi sorunlarla karşı karşıyayken Meclis'in kapatılmaması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, her an önemli gelişmeler olabileceğini ve parlamentoya bilgi verilmesinin istenebileceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Neden böyle yapılıyor? Onun da altını özenle çizeyim. Çünkü tek adam rejiminden sonra parlamento büyük ölçüde işlevini yitirir konuma geldi. MHP ve AK Parti de parlamentonun bir anlamda Erdoğan açısından ayak bağı bir kurum olarak algılanmasını sağlamaya çalışıyorlar toplumda. O nedenle, 'Biz kapatalım nasıl olsa Erdoğan var, Erdoğan her türlü kararı alacaktır dolayısıyla parlamentoya da gerek yoktur.' Bu anlayış yanlış bir anlayıştır. Dolayısıyla parlamentonun en azından bu süreç sona erinceye kadar yani salgın hastalıkta belli, kontrol edilebilir bir noktaya taşınıncaya kadar parlamentonun açık olması lazım."



"ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURACAĞIZ"
"İnfaz düzenlemesi yürürlüğe girdi. CHP Anayasa Mahkemesi'ne infaz yasasıyla ilgili başvuracak mı?" sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, üzerinde durdukları temel konunun adalet duygusunun zedelenmemesi olduğunu ifade ederek, "Biz adaleti sağlamak için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız. Bu bizim vicdani ve ahlaki görevimizdir" diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi'ne başvurmak için dün hazırlıkların başladığını aktaran Kılıçdaroğlu, büyük olasılıkla gelecek hafta içinde başvurunun yapılacağını bildirdi.

"İnfaz düzenlemesi, iktidar partisinin 279 'evet' oyu, muhalefetin 51 'ret' oyuyla geçti. 51'in içinde de 19 CHP'li milletvekili var. Niçin sonuna kadar CHP'li vekiller bekleyip bu yasaya olumsuz oy vermediler? sorusuna Kılıçdaroğlu, "salgın nedeniyle bütün milletvekillerinin parlamentoya gelmesini istemedikleri için" yanıtını verdi.

Bütün itirazları yaptıklarını, ayrıntıları tutanaklara geçirdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, bu sayısal yetersizliğin "yeteri kadar muhalefet yapmadık anlayışıyla" bir arada tutulmamasını istedi.

"ÜNİVERSİTELER ÜZERİNDEN SİYASAL HESAPLAŞMAYI DOĞRU BULMAM"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir başka soru üzerine, üniversitelerde her türlü düşüncenin özgürce tartışılması gerektiğini savunduklarını anımsattı.

İstanbul Şehir Üniversitesine ilişkin Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Üniversiteler üzerinden bir siyasal hesaplaşmayı asla doğru bulmam. 'Geçmişte kuruldu biz bu imkanları sağladık ama şimdi bu üniversiteyi kuranlar bizden ayrıldılar, karşımıza geçtiler, o zaman biz onlardan intikam almanın yolu olarak onların üniversiteyi ellerinden alalım, üniversiteyi istediğimiz gibi kullanalım, gerekirse kapatalım.' Bir sürü gerekçe. Bu doğru ve ahlaki değil. Üniversite kurulmuş, çalışıyor, öğrencileri, akademik kadrosu var. Borçları var, olabilir.

Siz hangi üniversiteleri kurtarmadınız ki? Dünyanın parasını götürdünüz Amerika'daki TÜRKEN Vakfına verdiniz. 22 milyon dolar, o parayı getirseler Türkiye biraz rahatlayacak. Kalkıyorsunuz Şehir Üniversitesinin üzerine gidiyorsunuz. Niçin? 'Efendim işte geçmişte bizim yanımızda ama bugün karşımızda olan ekip var, ben bunlardan intikam alacağım.' Bu anlayış doğru bir anlayış değildir. Böyle bir anlayışla yola çıkarsak siyaseti kısırlaştırmış oluruz."

"VALİLER İSTİYORLARSA VALİLERLE DE İŞBİRLİĞİ YAPARLAR"

Kemal Kılıçdaroğlu, Üsküdar Kuzguncuk'ta bir arazinin Vakıflar Genel Müdürlüğünden 10 yıllığına kiralanmasına ilişkin de değerlendirmede bulundu.

Söz konusu kiralamaya ilişkin ihalenin gününün belli olduğunu ancak saat verilmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, kiralamaya ilişkin haberi yapan gazete hakkında "Terör örgütlerine hedef gösterme" suçundan soruşturma başlatıldığını hatırlattı.

"Allah akıl fikir versin. Ne terörü? Var mı böyle bir olay? Var. Açıklandı mı? Açıklandı. Doğrulandı mı? Doğrulandı" ifadelerini kullanan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, haberi yapan gazeteye gözdağı verilmeye çalışıldığını öne sürdü.

Kılıçdaroğlu, corona virüsle mücadelede CHP'li belediyelerin başlattığı yardım kampanyalarının engellendiğini ancak belediye başkanlarının buna rağmen başarılı performans gösterdiğini vurguladı.

CHP'li belediye başkanlarının muhtarlarla işbirliği yaptığını aktaran Kılıçdaroğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Valiler istiyorlarsa valilerle de işbirliği yaparlar. Hiçbir engel yok zaten. Kaldı ki belediye bu bağışı aldığı zaman zaten bilançosuna kaydedecek, gelirleri arasında yazacak. Oraya Sayıştay denetçileri, İçişleri Bakanlığı müfettişleri gelip zaten denetliyorlar. 'Bu bağışı aldı, nereye harcadı?' Yani hesabı verilmeyen bir şey değil. Hesabı verilecek bütün bunların."

Editör: Haber Merkezi