21. yüzyılın en büyük tehdidi olan küresel iklim değişikliğinin sermayeyi merkezine alan kar odaklı politikalar sonucu doğanın sömürülmesi, ekolojinin tahrip edilmesi, plansız kentleşme, betonlaşma, maden ocakları, jeotermal elektrik santralleri, ormansızlaştırma yönündeki politikaların Türkiye’yi kırılgan bir konuma sürüklediğini belirten HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, bilim insanlarının iklim değişikliğinin kuraklık etkileri sonucu su kaynaklarının azalacağı ve gıdaya erişiminde sıkıntıların yaşanacağı uyarılarını anımsattı.

MASKİ’NİN SU RİSKİ UYARISI

Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü; Manisa’nın yeraltı su kaynaklarının hızla tükendiği, küresel ısınma, aşırı tarımsal sulamalar ve bilinçsiz su tüketimi gibi nedenlerden dolayı il genelinde yeraltı sularındaki seviyenin ve sudan elde edilen verimin ciddi bir şekilde düşmesini meclis gündemine taşıyan Kemalbay, MASKİ’nin önceki yıllarda 30-40 metreden su rezervlerine ulaşılırken bugün 300 metre derinlikten ulaşılabildiğini ve gereken önlemlerin alınmaması durumunda ciddi bir tehlikenin bulunduğunu açıklamasına dikkat çekti.

FABRİKALAR TONLARCA SUYA ÜCRET ÖDEMİYOR

Türkiye’de tarım politikalarının tarımsal üretimi teşvik etmediğini, çiftçilerin yeterli destek primi alamamaları yüzünden bankalara olan birikmiş borçlarının tarımsal sulamada elektrik, su faturalarının fahiş fiyatlara çıktığını belirten Kemalbay, “İktidarın tarım alanlarını piyasaya, ithalata, özelleştirmeye açan politikalarının etkisi ile milyonlarca çiftçi girdi maliyeti ve borç yükü altında ezilmektedir. Tarım Kredi Kooperatifleri çiftçinin borçlarına karşı traktör ve tarım cihazlarını haciz etmektedir. Böyle bir ortamda Manisa’da yaşayan ve tarımla uğraşan yurttaşlarımızın tarafıma bildirmiş olduğu bir mağduriyet ise Turgut’lu bölgesinde bulunan birçok fabrikanın yeraltı sularını tüketme noktasına getirdikleri, üstelik tonlarca su tüketmesine karşın herhangi bir ücret ödememeleridir. Buna karşılık küçük ölçekli tarım yapan kendilerinin dönüm başı 2020 yılı itibarı ile 20 TL. su tüketim bedeli ödemiş olmalarıdır.” Dedi.

KÜRESEL İKLİM KRİZİ ÖNLEMLERİNİZ NEDİR?

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye, Küçük üreticinin tarım alanlarını sulaması ticari bir metaya dönüşürken şirketlerin su kaynaklarını pervasızca tüketmesine neden göz yumulmaktadır?” diye soran Kemalbay şu sorularına da yanıt istedi:

Türkiye’de kayıtlı (belgeli) ve kayıtsız artezyen kuyu sayısı kaçtır?

Manisa’nın Turgutlu İlçesinde kayıtlı (belgeli) ve kayıtsız artezyen kuyu sayısı kaçtır?

3-4 yıl kadar önce Turgutlu’da tanesi 2.000 TL. ye vatandaşlara ve fabrikalara satıldığı iddia edilen sayaçlar hangi firmadan alınmıştır?

Türkiye’de yer altı sularının korunması ve kirliliğin önlenmesi ile ilgili 167 sayılı yasanın uygulanmasına yönelik yaygın ihlallerin olduğu doğru mudur? Şirketler yeraltı sularını tüketmekte ve kirletmekte midir?

Sulama birliklerinin sulama alanı içinde yer almayan yeraltı suyu kuyularından herhangi bir bedel alınmamaktayken, sulama birliklerinin sulama alanı içinde yer alan kuyulardan neden yeraltı suyu kullanım bedeli tahsil edilmektedir?

Yeraltı sularının ve su rezervlerinin kamu yararına korunması ve sürdürülmesi için nasıl bir çalışma yürütülmektedir?

“Küresel iklim krizinin önüne geçmek üzere Bakanlığınızca ne tür önlemler alınmaktadır? Paris Sözleşmesi’nin parlamentoda onaylanması için Bakanlığınızın bir çalışması bulunmakta mıdır?

Editör: Haber Merkezi