Türkiye’de kadına yönelik şiddeti artıran etkenlerin başında uluslararası sözleşmelerin tam tersi adımlar atılmasından kaynaklı olduğunu vurgulayan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Türkiye’nin ilk imzacısı ve onaylayıcısı olarak taraf olduğu İstanbul Sözleşmesine dikkat çekerek, “ Sözleşme gereğince devlet kadına yönelik şiddetle mücadele, erkek şiddetini önleme, koruma, kovuşturma, politika geliştirme maddelerinin uygulanmasından yükümlüdür.” Hatırlatmasında bulundu.
Kadınların haklarını korumak, saygı göstermek ve uygulamaya geçirmek konusundaki yükümlülüklerin yerine getirilmediğini vurgulayan Kemalbay, Hükümet kadına karşı uyguladığı ayrımcı, cinsiyetçi, erkek egemenliğini perçinleştirici uygulamaları ile şiddete katkıda bulunduğunu söyledi.
NURCAN FİDAN ÖRNEĞİ
Kadınlara yönelik cinsel şiddetin katmerleşerek artmasına neden olan cezasızlık politikaları yüzünden kadın cinayetlerinin sürdüğünü kaydeden Kemalbay, Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Hanlar (Xanika) Köyü’nde yaşayan 20 yaşındaki Nurcan Fidan örneğini verdi. Konuyu meclis gündemine taşıyan Kemalbay, “ Aralarında korucu Abdulkerim İşler’in de olduğu kişilerce iki kez kaçırılması ve cinsel istismara maruz kalmasından dolayı suç duyurusunda bulunulmasına rağmen faillere yönelik herhangi bir işlem yapılmaması nedeniyle 2 Temmuz 2013 tarihinde yaşamış olduğu tramvayı atlatamayarak evde bulunan av tüfeğiyle yaşamına son vermesidir” dedi.
ÇELİŞKİLİ RAPORA RAĞMEN
Adaleti bulamadığı için yaşamına son veren Nurcan Fidan’ın ailesinin 7 yıldır adaleti beklediğini, 2 defa suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmada iki çelişkili rapora rağmen dosyanın kapatıldığını hatırlatan Kemalbay, tecavüzcüler yargılanmadan aklanarak ailenin ve toplumun vicdanının bir kez daha acıtıldığını vurguladı.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e, “Cinsel istismara uğrayan Nurcan Fidan’ın suç duyurusu bulunmasına rağmen korucu Abdulkerim İşler ve diğer şahıslar hakkında neden herhangi bir işlem yapılmamıştır? “ diye soran Kemalbay, şu sorularına da yanıt istedi:
İdil Devlet Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı tarafından yapılan muayene sonucu hazırlanan raporun dikkate alınmamasının ve dosyanın kapatılmasının nedeni nedir?
Asker, korucu, polis gibi devlet görevlileri ve devlet kurumlarına yakın kişilerin kadınlara yönelik cinsel suçları neden etkin yürütülmemekte ve cezasız bırakılmaktadır? Kamu görevi vasfı olan suçluları yargıda kim, kimler korumaktadır?
Mevcut yasaların etkin bir şekilde ve suçları önleyici nitelikte uygulanmasına yönelik bir çalışma yürütüyor musunuz/yürütecek misiniz?
Bakanlığınızca kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz, istismar vakalarının önlenmesi ve cezasızlık politikalarının sonlandırılması adına bir çalışma yürütecek misiniz?
AİHM’de aynı içerikte olan dava sayısının ne kadar olduğu bilginiz dahilinde midir?
Son on yıl içerisinde asker, polis, korucu hakkında tecavüz ya da cinsel istismar konusunda açılan dava sayısı kaçtır? Bunların kaçı Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde gerçekleşmiştir? Bu davalarda kaç kişi hangi tür cezalar almışlardır?
