Cengiz Aldemir/ANKARA- Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından yayımlanan rapora göre Türkiye'nin evlerini, ülkelerini savaş, zulüm, yoksulluk ve çatışmalar nedeni ile terk etmek zorunda kalan mülteci ve göçmene en fazla ev sahipliği yapan ülke olduğunu belirten HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, 2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer alan göç istatistiklerine göre; Türkiye’deki yabancı kişi sayısının Eylül 2021 itibarı ile 5,4 milyon olduğu bilgisini aktardı.

İNSAN HAKLARINA AYKIRI ÇALIŞMA KOŞULLARI

Bazı verilerde 8 milyona yakın mülteci olduğu bilgilerinin de yer aldığını belirten HDP'li Kemalbay, daha önce yaşanan iş cinayetlerini anımsatarak, "Türkiye, mültecilerle ilgili uluslararası sözleşmelere koyduğu coğrafi kısıtlama, mülteci, göçmen ve sığınmacı işçilerin statüsüzlükleri, denetimsizlikler ve ucuz emek rejiminin yarattığı ağır sömürü koşulları yanı sıra ekonomik buhran ve pandemi koşulları sığınmacı ya da göçmen emekçilerin en ucuz, kayıt dışılığın en yoğun ve iş güvenliğinin ise en düşük olduğu iş ortamlarında insan hak ve özgürlüklerine aykırı koşullarda çalışmak zorunda bırakmaktadır" bilgisini paylaştı.

ÇOĞU İŞ CİNAYETLERİ KAYITLARA GİRMİYOR

İSİG Meclisi’nce hazırlanan raporlarda; 2020 yılında 101, 2021 yılında 94 ve Şubat 2022 de ise 10 sığınmacı, mülteci, göçmenin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini anımsatan Kemalbay, "En yakın örnek Hadımköy’de 11.02.2022 tarihinde İstanbul Güngören'de bir tekstil atölyesinde çıkan yangında 4’ü mülteci olmak üzere 5 kişinin yaşamını yitirmesidir. Vahim olan ise 4 mülteci işçinin kaçak çalıştırıldığı ve tuvalete kilitlendikleri iddialarıdır. Kayıt dışı çalışma biçiminden dolayı göçmen işçi ölümlerinin kayıtlara girmediği göz önüne alındığında gerçek rakamların çok daha yüksek olduğu aşikardır" ifadelerini kullandı.

DEVLET KORUMAKLA YÜKÜMLÜ

İnsan onuruna yakışır yaşama hakkının her birey için aynı olduğunu vurgulayan Kemalbay, mülteci ve göçmenlerin her türlü hak ihlali, emek sömürüsü, ırkçılık, ayrımcılık, istismara karşı korunması devletin yükümlülüğü arasında yer aldığını söyledi. Kemalbay, Türkiye'nin, Birleşmiş Milletlerin 1999 yılında imzaladığı ve 2004 yılında onayladığı, göçmen işçiler ve ailelerinin sömürü ve insan hakları ihlallerinden korunacağını taahhüt ettiği sözleşmeyi anımsattı.

SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİ İÇİN KONU ARAŞTIRILSIN

Konuyu Meclis gündemine taşıyan HDP'li Kemalbay, "Göçmen, mülteci, sığınmacı işçilerin çalışma hayatında yaşamış oldukları sorunları, uğradıkları eşitsizliklerin incelenmesi, haklarını korumaya yönelik bütüncül politikalar geliştirilmesi, insanlık onuruna yakışır biçimde çalışma ve yaşam koşulları sağlanması, Türkiye'nin taraf olduğu mülteci ve göçmen işçilerle ilgili uluslararası sözleşmelerin yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 97 sayılı İstihdam Amacıyla Göç Hakkındaki Sözleşmesi ve 143 sayılı Göçmen İşçiler Hakkındaki Sözleşmesi'ne bir an önce taraf olunması amacıyla en kısa zamanda bir meclis araştırması gereği doğmaktadır." dedi.

Editör: Haber Merkezi