Cengiz Aldemir/ANKARA- Meclis Genel Kurulu'nda konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, uluslararası iklim rejimi ve Türkiye'nin iklim değişikliği politikalarında emek sömürüsü ve doğa talanının durdurulması konusunda samimi bir çaba görmediklerini söyledi.

PARLAMENTONUN ÇOĞUNLUĞU SERMAYE TEMSİLCİSİ

İklim kriziyle mücadelenin ilk adımının sermayeye verilen sınırsız destekten vazgeçmek olduğunu belirten HDP'li Kemalbay, "Parlamento çoğunluğunun sermaye temsilcilerinden oluştuğu, ülkeyi sermayeye aşık olanlar tarafından yönetildiği sürece iklimi ve doğayı korumanın mümkün olmayacaktır. İklim krizini çözmek için doğaya saygılı, halkçı, kamucu, demokratik, bütünlüklü politikalar izlemeliyiz. Bunların hiçbiri bu parlamentoda parmak çoğunluğuna sahip olan AKP-MHP iktidarında yoktur. Onlar limanlara çökme peşindedirler. Bizlerin acilen yapması gereken Erdoğan'ın iki dudağı arasına teslim olmuş ucube, talan, sömürü düzenine son vermektir" dedi.

EMEKLİYE ENFLASYON İŞLEMİYOR MU?

Kötü ekonomi yönetimi yüzünden enflasyonun ateş gibi her mutfağa düştüğünü, emeklilerin açlığa mahkûm edildildiğini, en düşük emekli maaşını 2 bin 500 TL yapan iktidarın sefalet ücretinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan HDP'li Kemalbay, "Soruyorum: Enflasyon emekliye işlemiyor mu? Emekliye neden enflasyon oranında zam yapılmamıştır? Onun cevabını neden vermiyorsunuz? Asgari ücrete yapılan zam şimdiden pul olmuştur, zamlar derhâl geri alınmalıdır. Erdoğan iktidarı 20 yıldır Türkiye'nin yapısal sorunlarından hiçbirine çözüm üretememiştir. Şimdi bunun sonuna gelinmiştir, deniz bitmiştir, halk ekonomik kriz ile baş başa bırakılmıştır. Erdoğan, pandemide olduğu gibi, sermaye sınıfına, yandaşlara, ranta, dövize ve mevduat sahiplerine kol kanat germiştir. İhracat rekorları kırmakla övünmektedirler, sanırsınız ki 85 milyon ihracat yapıyor. Halkımız Erdoğan'ın tercihi sonucu yoksullaştırılmaktadır. Erdoğan tercih ettiği için TL değersiz bir pul hâline gelmiştir" sözleriyle tepki gösterdi.

ERDOĞAN SOKAĞA ÇIKANI TEHDİT EDİYOR

AKP'nin 80 yılda yapılan bütün borçlanmaların 7 katı kadar ülkeyi borçlandırdığını ifade eden Kemalbay, "Değerli işçiler, emekçiler; enflasyondan sermayeye kaçabilmektedir, devlet kaçabilmektedir, bir tek siz kaçamıyorsunuz. Finans kapital, sahip olduğu tekel konumundan yararlanarak ürettiği mal ve hizmetlere istediği gibi zam yapabilmektedir. Elektrik şirketlerinin yaptığı zamlar yüzde 129, yüzde 125, yüzde 125, yüzde 50... Bunlar sanayiye, dağıtıma, ticarethaneye, meskene ve tarıma yapılan zamlar. Bu zamlar açgözlü politikaların bir sonucudur. Keza, devlet de bir Deli Dumrul motivasyonuyla halkın sırtındaki vergiyi daha da büyüterek gelirini artırabilmektedir. Peki, işçiler, çiftçiler, küçük üreticiler, emek geliriyle geçinenler, kadınlar, emekliler... Pahalılık karşısında toplum kendini koruyabiliyor mu? Hayır. Kazakistan'da halk zamlara karşı sokaklara dökülüyor, bütün dünyada bu böyledir. Türkiye'de sokağa çıkanlar bizzat Erdoğan tarafından tehdit edilmektedir. Dün suç işleri bakanının talimatıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde tutuklu aileleri darp edilmiştir, yaşlı kadınlar darp edilmiştir" ifadelerini kullandı.

BİRLEŞMEYEN HALK YENİLMEYE MAHKUMDUR

Birleşemeyen, el ele veremeyen halkın yenilmeye mahkum olduğunu, hak aramak için sokaklara çıkmanın anne sütü kadar helal olduğunu vurgulayan Kemalbay, tepkisini şöyle sürdürdü:

"İşçilerin, emekçilerin, kadınların el ele vermediği, böylesi bir ortak mücadelenin yaratılmadığı koşullarda faşizm, eşik atlayarak daha koyu bir karabasan gibi iliklerimizi sömürmeye heveslenmektedir. HDP'nin kriminalize edilmeye çalışılması, kapatma davasıyla karalanmak istenmemiz bunun işaretidir. Deniz Poyraz yoldaşımızı katleden tetikçi katilin birinci duruşmasındaki "Bu katil neden bu kadar rahat?" dedirten rahatlığı bunun bir göstergesidir. Bahçelievler ilçe binamıza saldıran failin kimliği ve serbest bırakılması oynanmak istenen oyunların işaretidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde döndürülmeye çalışılan dolaplar bunun işaretidir. Emekçi halkımızın hiçbir ayrıştırma, düşmanlaştırma, böl ve yönet politikasına prim vermeyerek bu sömürü düzenine son vereceği günler yakındır."

Editör: Haber Merkezi