CENGİZ ALDEMİR/ ANKARA- 1 Eylül Dünya Barış Günü öncesi, barış olanaklı mı? sorusuna, “Çatışmayı, savaşı kışkırtan iktidara rağmen barıştan yanayız ve halklar barıştan umudunu kesmedi” yanıtını veren HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, İz gazeteye yaptığı değerlendirmesinde, dünyanın bir çok yerinde savaşlar yaşandığını, savaş çığırtkanlığı yapıldığını kaydetti.

İktidarın hem içeride hem de dışarıda çatışmayı ve savaşı kışkırttığını vurgulayan Kemalbay, savaşların bedelini halkların ödediğini hatırlattı. Barış karşıtı politikalar yüzünden Türkiye’de yıllardır süren savaşın bir terör sorunu olmadığını, çatışmaların silahları kullanan iktidarları beslediğini kaydeden Kemalbay, toplumda işsizlik, sağlık, kadınların ve doğanın katledilmediği, sosyo-kültürel sorunların çözüleceği umudunun var olduğunu belirterek, “ Bunların hepsi aslında bir barış beklentisidir. Savaş olan bir yerde her türlü, yağma ve talan olur. Bu yüzden Türkiye halkları barışı talep ediyor” dedi.

BARIŞA İHTİYAÇ VAR

Çözümsüzlük politikaları yüzünden çok insan kaybı verildiğinin altını çizen Kemalbay, Ebru Timtik’in ölümünü örgütlü bir cinayet olarak değerlendirdi. Faşist ve baskıcı uygulamalarla toplumu sindirmek isteyen iktidara karşı, bundan sonra yapılacak eylemlerin birleştirici ve yaratıcı olması gerekliliğini vurgulayan Kemalbay, “Şu anda hepimizin barışa çok ihtiyacı var. Çıplak bir zor ile karşı karşıyayız ve herkesi tehdit ediyor. Tek adam rejimi denilen bu sistemle, özgürlükler, demokrasi ortadan kaldırıldı ve Türkiye’de her yere saldırıyorlar. Hukukun tamamen ortadan kaldırıldığı böyle bir dönem görülmemiştir. Zaten faşizm kuralsızlık ve keyfiliğe ihtiyaç duyar. Sivil kitle örgütlerine saldırarak bölüp yok etmeye çalışıyorlar” sözleriyle tepki gösterdi.

SAVAŞA KARŞI BARIŞ

Türkiye’nin dört bir tarafında savaş hali yaşandığını, toplumun her kesimini kucaklayacak, savaşa karşı barışı savunan yeni bir anayasa yapılması gibi, köklü bir değişime ihtiyaç duyulduğunu belirten Kemalbay, halkın yıllardır barış talep ettiğini belirterek, “Bu iktidar savaşı kışkırtarak ayakta kalmaya çalışıyor. Bunun bedelini bu toplumun her kesimi ağır bir şekilde ödüyor. Biz de barış için bir eylüle giderken Türkiye’nin her yerinde barış zincirleri oluşturmak istiyoruz” taleplerini dile getirdi.

BARIŞTAN YANA DEĞİLLER

Sorunların tarihsel bir süreci kapsadığını, yaşananlarla yüzleşmekten kaçan iktidarın çözümden değil statükodan yana olduğunu vurgulayan Kemalbay, “İktidar ve destekçileri adeta Hitler Almanya’sını kendilerine model olarak aldılar. HDP’yi, Kürtleri yok etmek istediler. Toplumun büyük bir kesimi “artık yeter, bu kan dursun, konuşalım ve çözelim” dediği bir yerde iktidarın mevcut statükoyu devam ettirerek barıştan yana olmadığını gösterdi. Suruç, 10 Ekim, Cizre katliamları bunun için oldu. Diyaloğun tamamen ortadan kalkması istendi” değerlendirmesinde bulundu.

CEZASIZLIK POLİTİKALARI SÜRÜYOR

Şimdiye kadar askerin sivillere karşı işlediği suçlarda cezasızlık politikalarının sürdüğünü, Batman’ın Beşiri ilçesinde 18 yaşındaki İpek E.’ye cinsel saldırıda bulunmakla suçlanan Uzman Çavuş Musa Orhan’ın tahliye edilmesini, geçmişti yaşanan Yeşilköylü yurttaşlara yedirilen dışkı olayından farkı olmadığını söyleyen Kemalbay, “Bunlar savaş politikalarının bir devamıdır. İnsanlar iş, aş, ekmek peşindeyken, bunlar gaz çıkarttık, gaz bulduk gibi gündemi değiştirme çabasındalar. Kadınlar başta olmak üzere, toplumun her tarafından tecavüzlere büyük bir tepki var ve seslerini yükseltiyorlar. Bu iktidar bir taraftan toplumu sindirmek, çökertmek için her şeyi denerken, bizler bu yaraların üzerinden yeni kanallar, köprüler kurmaya çalışıyoruz. Şunun altını çizmek istiyorum; Bu halk bu iktidardan bıktı ve gönderecek. Barış her yerde egemen olacak.”

Editör: Haber Merkezi