Cengiz Aldemir/ANKARA- Meclis Genel Kurulu’ndan geçen sağlık çalışanlarının özlük hakları yasa ile ilgili konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Dünya Sağlık Örgütünün, sağlığı; bir bütün olarak fiziki, ruhi ve sosyal açıdan iyi olma hâli şeklinde tanımladığını anımsatarak, "Biz, buna siyasal olarak da iyi olma hâlinin eklenmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

HER YERİ CEZAEVİNE ÇEVİRDİNİZ

Türkiye'de halkın iyi olmadığını; metroda, otobüste, çarşıda, pazarda yüzünün gülmediğini belirten HDP'li Kemalbay, kara kara düşünen milyonlarca mutsuz insanın yaşadığı bir ülkede sağlıktan söz edilemeyeceğini söyledi. Demokratik siyaset alanının daraltıldığını ifade eden Kemalbay, cezaevlerinin AKP iktidarında 7 kat daha fazla dolduğunu belirterek, "Şu anda cezaevlerinde 314 bin 502 kişi var. Siz geldiğinizde kaç vardı? 55 bin 609 kişi. Hoş, siz her yeri cezaevine çevirdiniz, kendinizle bu açıdan övünebilirsiniz. Böyle bir ülkede sağlıktan söz edebilir miyiz? diye sordu.

TÜRKİYE İYİLEŞEMİYOR

Türkiye'nin iyi olmadığını, önceki dönem Tekirdağ Türk Tabipleri Birliği Başkanı Doktor Ömer Güven'i yasal olan siyasal faaliyetlerinden dolayı tutukladıklarını, Soma davası nedeniyle tutuklananlar ve dava avukatı Selçuk Kozağaçlı'nın cezaevinde olduğunu anımsatan HDP'li Kemalbay, "Gezi davası, Soma, Çorlu tren kazası avukatı Can Atalay içeride, şehir plancısı Mücella Yapıcı cezaevinde. Şu anda 13 gazeteciyi tutuklamayı düşünüyorsunuz, 22 gazeteciyi hukuksuzca Kürt gazetecilerdi bunlar gözaltına aldınız. Sendikacıları, hak savunucularını, HDP'li siyasetçileri, hamile kadınları, KHK'lileri, çocuklu kadınları, engellileri, ağır hasta mahpusları düşünebiliyor musunuz? Cezaevinde büyüyen çocuklar var, sizin bir gün dahi duramayacağınız o cezaevlerinde büyüyorlar; böyle bir ülkede sağlıktan söz edebilir miyiz? Her şeyden önce savaş bir halk sağlığı sorunudur, savaş şakşakçılarının sırtını sıvazlayan, barış demeyi suç sayanlar yüzünden ne yazık ki Türkiye iyileşemiyor" sözleriyle tepki gösterdi.

YALAN SÖYLEDİNİZ

Türkiye'de demokratik, katılımcı yasa yapım süreci yaşanmadığını savunan HDP'li Kemalbay, "Bu kanun teklifi tali Komisyona geldiğinde, aralık ayındaki kanun teklifini niye geri çektiniz diye sorduk, orada hekime daha çok iyileştirme yapılmıştı. Dediniz ki: "Herkesin durumu iyileşecek, bu yüzden geri çekiyoruz." Gerçekten insanları, sağlık emekçilerini kandırdınız, söz verdiğiniz gibi yapmadınız, açıkça yalan söylediniz. Sağlık emekçileri bir bütündür. Getirilecek iyileştirme bütün sağlık emekçilerini kapsamalıdır ama kapsamıyor. Hekimler, diğer sağlık çalışanları, sağlık tanımı içinde olmayan personel, 4/A'lılar, 4/B'liler, 4/C'liler, sözleşmeli taşeron... Ya, niye bu kadar parçaladınız emekçileri? Çünkü amacınız emek gücünü ucuzlatmak; bir taraftan ucuz, güvencesiz işgücü, diğer taraftan paralı sağlık" ifadelerini kullandı.

RANT HASTANELERİ YAPTINIZ

Türkiye'de "sağlıkta dönüşüm" adı altında büyük bir sermaye birikimi sürecinin yaşandığını kaydeden Kemalbay, İktidar sıralarına dönerek, "İşte, neoliberal politika budur. Dolaylı vergiler, topladığınız bütün vergiler özel sağlığa. TÜİK verilerine göre dahi 2022'de SGK'nin yapmış olduğu harcama 128 milyar iken halkın cebinden ödediği sağlık harcaması 40 milyar TL'yi buldu. "Devletin cebinden tek kuruş çıkmayacak." dediniz, 2022 yılı, bu hastaneler için bütçeden 21,6 milyar ayırdınız, 5 katına mal ettirip yirmi beş yıl borçlandırıp randevuların alınamadığı şehir hastaneleri yaptınız. Şehirdeki hastaneleri kapatıp kentin kilometrelerce dışında rant hastaneleri yaptınız.

Sağlıkta reform dediniz, performans sistemiyle büyük bir kaos ve sağlıkta şiddeti getirdiniz" diye seslendi.

FASA FİSO BİR YASA

Aile hekimlerinin ekonomik krizin faturasını ödediğini, hastane çalışanlarının geçinemdiğini ifade eden Kemalbay, ekonomik nedenlerden dolayı İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde çalışan Adem K'nin ameliyathanede yaşamına son verdiğini söyledi. Yasada adı anılmayan taşeron hastane çalışanı Zafer Açıkgözoğlu'nun, ölmeden önce geride bıraktığı mektubu da paylaşan Kemalbay, " Getirdiğiniz yasa Zafer Açıkgözoğlu gibi sağlık sektöründe emekçilere ne getiriyor? Hiçbir şey. Bu yasa tam bir faso fisodur. Bu kanun dostlar alışverişte görsün kanunudur. Bu yasa sağlık dışı sayılan sağlık emekçilerine haklarını vermediği için büyük bir kötülük yapmaktadır. BAĞ-KUR'lu, SSK'li emeklileri kapsamadığı için, tüm sağlık emekçilerini kapsamadığı için gerçekten büyük bir ayrımcılık yapılmaktadır" eleştirisinde bulundu.

CİNSİYET AYRIMCILIĞI YAPAN BİR YASA

Yasada 400 bini aşkın kadın çalışana, hemşirelere aleni bir şekilde cinsiyet ayrımcılığı yapıldığını belirten HDP'li Kemalbay, kadın çalışanlara düşman bir yasa olduğunu vurguladı. Kâr odaklı, koruyan değil, hastalık üreten bir sağlık sistemi ile karşı karşıya okunduğunu aktaran Kemalbay,  nüfusun tamamının GSS kapsamında olmadığına dikkat çekti. "Gelir testi" denilerek insanların aşağılandını söyleyen HDP'li Kemalbay, sağlığın parasız olması ve insana yakışır koşullarda hizmet verilmesini savundu.

Editör: Haber Merkezi