Cengiz Aldemir /ANKARA

Meclis genel kurulunda emek gündemi üzerine söz alan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, İktidarın her yasa teklifinde yasama etiği ve kalitesini ayaklar altına aldığını, kanun tekliflerini teknik bir işlem, bir formalite olarak gördüğünü belirterek, " İhtisas komisyonlarını çalıştırmamaya; sendikalara, sosyal taraflarla müzakere ve danışma gibi demokratik süreçleri işletmemeye devam ediyorsunuz. Asgari ücretin belirlendiği antidemokratik kurul "muş" gibi yaparak, müzakere ediyormuş gibi yaparak toplandı, ne oldu? Gerçekte, sarayda belirlenen asgari ücret Erdoğan tarafından açıklandı. İşçilerin alın terine hak görülen ücret 4 bin 253 lira. Bu ücret neden önemlidir? Çünkü asgari ücret, çalışanların yarısından fazlasını kapsıyor ve belirlenen ücrete bağlı olarak da emek gelirleri belirleniyor, sosyal destekler belirleniyor" sözleriyle tepki gösterdi.

VERGİDE ADALET OLMADAN SORUN ÇÖZÜLMEZ

Açıklanan asgari ücretin 2021 Ocak ayındaki asgari ücretten yüzde 10 daha düşük olduğunu ve üçüncü çeyrekte büyüyen Türkiye'de bu büyümeden asgari ücretlinin pay alamadığını belirterek, "Son birkaç aydır döviz kuru dalgalanması nedeniyle zam yağmuru yağdı, yapılan zamlar geri alınmadı ki yani asgari ücretliye verilen zam enflasyon karşısında şimdiden erimiştir. Bütün ücretler insana yakışır bir seviyeye yükseltilmelidir.

Asgari ücretin vergiden muaf tutulması, ücretlerin asgari ücret kadar kısmının da vergiden istisna tutulması için sendikalarla birlikte yıllarca mücadele ettik. Sonuç olarak, bu kararı, bu yasayı olumlu buluyoruz ancak artan oranlı vergi sistemine geçilmediği sürece, vergide adalet sağlanmadığı sürece, verilen bu zam işçi için bir cepten alıp başka bir cebine, diğer cebine koymak anlamına gelecektir" değerlendirmesinde bulundu.

BÜTÜN EMEK KESİMİNE DÖVİZ GARANTİSİ VERİN

Önceki uygulamada asgari geçim indirimi (AGİ) üzerinden evlilere, çocuklulara ve engellilere kısmi de olsa pozitif ayrımcılık getirildiği AGİ'nin iade edilmesi gerektiğini vurgulayan Kemalbay, iktidar sıralarına dönerek, "Son dönemde Erdoğan "Nas mas." diyerek fiilen ya da örtülü olarak faizi görülmemiş ölçüde artırmıştır. Mevduat sahiplerine, ithalat ihracat işleri yapanlara, bankada parası olanlara, dövize endeksli mevduat garantisi vermiştir. Buradan çağrı yapıyorum: Ücretliye, asgari ücretliye, çiftçiye, emekliye, sosyal destek alanlara, öğrencilerin burslarına, ücret ve gelirlere de döviz garantisi verilmelidir. Emek gelirleri ve sosyal destekler dövize endekslenmelidir ama biliyoruz ki siz bunu yapmayacaksınız. Kur korumalı TL mevduatının, bu politikanın altında yatan mantık, halktan alıp sermaye sınıfına, servet sahiplerine gelir transferi etmektir. Servetini dövize endekslediğiniz mevduat sahiplerine, Beştepe sermayedarlarına ve diğer sermaye gruplarına nas ya da faiz, adını siz koyun ne veriyorsanız onu halka ödeteceksiniz çünkü Merkez Bankası rezervleri çoktan tükendi, böyle bir rezerv söz konusu değil. Enflasyonu patlatarak yine ücretlilerden, dar gelirlilerden zengine kaynak transfer edeceksiniz yani size kalırsa, iş dönüp dolaşıp emeğiyle geçinenlerin, dar gelirlilerin başına patlayacak" diye seslendi.

ERDOĞAN SAVAŞI HALKA AÇTI, HALK FARKINDA

Erdoğan'ın "ekonomik kurtuluş savaşı" dediği şeyin halka açılmış bir savaş olduğunu ve halkın bunun farkında olduğunu belirten HDP'li Kemalbay, " Erdoğan ne kadar geleceğe kaçarak bugünü kurtarmaya çalışsa da yangını yangınla söndürme politikasıyla emekçileri yakarak beka krizini aşma planı tutmayacaktır. Yanan, bu zalim iktidarın kendisi olacaktır, yeter ki halkımız ekonomik saldırı karşısında sesini yükseltmeye, örgütlenmeye, demokratik tepkilerini ortaya koymaya devam etsin, yeter ki halkımız mücadele ve dayanışmada ellerini birleştirmeye devam etsin" diye konuştu.

AKP'NİN GÖZLERİ TOPRAĞA BAKIYOR 

Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde evin elektriğinin olmaması sebebiyle soğuktan hayatını kaybeden Yunus Emre bebeğin ve Suriyeli 3 gencin öldürülmesinin sorumlusunun iktidar olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Yunus Emre bebeği gösteriyorum size. Bebeği yaşatamayan bu vahşi sömürü düzeninin sonu yakındır. AKP'nin gözleri birisinin bahsettiği gibi ışıldamıyor, gözleri toprağa bakıyor, gidişi yakındır. 3 Suriyeli işçi de ırkçı saldırı sonucunda yandı; burada hiç ifade edilmiyor. Bütün bu sorunların sebebi sizin kötü yönetiminizdir. Irkçı, kutuplaştırıcı, ötekileştirici dilinizdir, nefret söyleminizdir ve yoksulu daha çok yoksul, zengini daha zengin yapan politikalarınızdır." 

Editör: Haber Merkezi