Tepekule Kongre Merkezi'ndeki panelde yapılan konuşmalarda tutuklu eş başkanların, milletvekillerinin, belediye başkanlarının, parti yöneticilerinin serbest bırakılması istendi. 

Panelin moderatörlüğünü İnsan Hakları Savunucusu ve DİB üyesi Akın Birdal yaparken panelin konuşmacıları HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ve Emek Partisi İzmir İl Başkanı Emine Uyar idi. 

Panelin açılışını yapan İnsan Hakları Savunucusu Akın Birdal, ezilenlerden, emekçilerden siyaset yapmak isteyen insanların tutuklu olmasının toplantıyı anlamlı kıldığını belirtti. Ekim Devri'minin ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin ilan edilişinin yıl dönümünde de olunduğunu da hatırlatan Birdal, “Her ikisinin kazanımları arasında yer alan siyaset yapma ve adil yargılanma hakkı uygulanmıyor. Yargı tarafsız olmazsa hak arayanlarn durumu ne olacak. Türkiye'nin en ağır dönemini yaşıyoruz. Şimdiye kadar atlattıysak bunu da haklarımız atlatacaktır.  Demokratik siyasete özgürlük ancak çoğulcu demokrasi de sağlanabilir. Bunun da olmazsa olması Kürt Sorunu'nun çözümüdür. Hükümet uçurumun kenarında ve kendilerini kurtarmak için her an erken seçime gidebilirler. Buna da hazırlıklı olmalıyız" dedi. 

Emek Partisi İzmir İl Başkanı Emine Uyar da AKP'den önce de Türkiye'de demokrasinin, ifade özgürlüğünün, adil yargılamanın olmadığını da belirterek şunları söyledi: “AKP'nin son sürecinde ülkede daha önce de yaşamadığımız şeyleri yaşadık. Yeni yönetme biçimleri ile gündeme geldi; artan şiddet ortamı, muhalefetin susturulması, katliamlar. Darbe girişimini bahane eden AKP ve cumhurbaşkanı tek adam yönetimi için OHAL'i kalıcı hale getirmek isteniyor ancak istedikleri gibi ilerlemiyor.”

23 ARALIK'TAKİ OHAL MİTİNGİNE ÇAĞRI

Ancak akademisyenlerin, gazetecilerin, insan hakları savunucularının, avukatların, geri adım atmadığını da vurgulayan Uyar, “Grevleri yasaklanan işçiler iş bırakarak eylemlerini sürdürdü. Kadınlar haklarını sokakta savunmaya devam ediyor. Direnişler, eylemler sürüyor, hiç bir zaman istedikleri gibi bir toplum yaratamayacaklar. Bizler demokrasinin sadece seçim zamanı sandığa gitmek olmadığını istiyoruz. Yaşamın her alanında her anında demokrasi mücadelesnin verilmesi gerekiyor. İzmir'de de 23 Aralık'ta emek ve demokrasi güçleri 'OHAL Değil Acil Demokrasi' mitingi düzenleyecek. Bu mitingin en kitlesel şekilde geçmesi kazanım olur.  Ülkede OHAL'den etkilenmeyen kalmadı. En geniş kesimi bu mücadeleye çekmeliyiz AKP'nin tabanına da gitmemiz gerekiyor" dedi. 

'AKP'NİN YALANLARINI ANLATMAMIZ GEREKİYOR'

Türkiye'de yaşanan gelişmelerin ve Ortadoğu'dan ve uluslararası arenada yaşanan gelişmelerden bağımsız olmadığını ifade eden HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş şunları söyledi: “Gittiğimiz her yerde  'Ne olacak Erdoğan'ın hali? Tepe taklak gidiyor. Giderken bizi de götürecek' deniyor. Herkes bu durumu sorguluyor. AKP sürekli kendini yalanlayan yeni politikalarla geliyor. AKP'nin mayasında yalan var. Söyledikleri yalanları ispatlamamız ve açıklamamız gerekiyor. Bu gidişattan rahatsız olan bir kamuoyu var ve de AKP'yi mecbur olarak gören kitleye ulaşmamız gerekiyor. Onları bilgilendirmemiz gerekiyor, özellikle zarrab davası, man adası belgeleri ve off shore hesaplarından sonra. halk bunu görüyor. Siyasetin ve muhalefetin bunun üstüsüne gitmesi gerekiyor. Yalan üzerine korku pompalayarak suçlarını örtmek istiyorlar. AKP'den nemalananlarla ile halkı bir birinden ayırmak gerekiyor".  

'KORKUNUN PANZEHRİ CESARET VE BİRLİKTELİKTİR'

HDP'ye yönelik baskılara da değinen Beştaş " HDP, 7 Haziran'daki çok önemli dönüm noktasının mimarıdır. HDP'nin içindeki herkes demokrasi için bedel ödüyor ve ödemeye de hazır. HDP olarak geri adım atmadık, çalışmaları durdurmadık. Şu an cezavindeki arkadaşlar bir tek saatlerini boş geçirmiyorlar. Demirtaş kafasını yastığa çok rahat koyuyor ama Erdoğan uyuyamıyor. Çünkü büyük bir baskının mimarıdır. Onun için umudunuzu yitirmeyin. Korkmadan çekinmeden mücadelemizi sürdüreceğiz. Baskının en büyük panzehiri ceserat ve birlikte durmaktır. Biz daha fazlayız. Umudumuzu yükseltmemiz mücadeleyi arttırmalıyız. Önümüzdeki günlerde eş başkanlarımızın davası var. Demirtaş ve Yüksekdağ'ı mahkemelere çıkarmaktan korkuyorlar. Onların yargılamalarından korkuyorlar. Onları oraya getirmeyecekler belki ama biz on binlerle mahkemelerin önünde olacağız. Bu dönem dirençli olmayı, yan yana durmayı ve mücadeleyi büyütme zamanıdır. " dedi. 

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi