YAĞIZ BARUT/ İZ GAZETE- İzmir Barosu yaptığı açıklamayla, Ankara Barosu tarafından 29.05.2019 tarihinde açıklanan ve Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan şahıslara işkence yapıldığına dair somut bulguları kamuoyu ile paylaşan rapor hakkında, İçişleri Bakan Yardımcısının Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nda yapmış olduğu 'FETÖ kaynaklı uluslararası bir komplo' iddiasını reddettiklerini vurguladı.

‘ANKARA BAROSU’NU KOMPLO İLE YIPRATMAK İSTEYENLERİ İSTİFAYA DAVET EDİYORUZ’

Baroların, Avukatlık Kanunu'nun kendilerine yüklemiş olduğu insan haklarını savunmak ve korumak, görevleri doğrultusunda, işkence ve diğer zalimane gayriinsanî ve alçaltıcı tüm muamele ve cezalara karşı tepki vermekle mükellef resmi kurumlar olduğu hatırlatılan açıklamada, “Görevinin gereğini layıkıyla yerine getirmeye ve bu surette ülkemizin çağdaş uluslar ailesinin onurlu bir mensubu olması ülküsünü gerçekleştirmeye tüm gücüyle çaba sarf eden Ankara Barosu'nu kriminalize etme, tarihi boyunca FETÖ ve benzeri hiçbir terör örgütüyle yan yana dahi gelmemiş, tarihi bu yapılarla mücadele ile geçmiş meslektaşları zan altında bırakma, bu yöntemi usul olarak benimseyen tüm kişi ve kurumların sicillerinde ömürleri boyunca taşıyacakları kara bir leke olarak kalmaya mahkumdur. Ankara Barosu’nu bu tür komplo teorileri ile yıpratmaya çalışan şahısları en şedit biçimde kınıyor ve istifaya davet ediyoruz. Ankara Barosu yalnız değildir.”ifadelerine yer verildi.

NE OLMUŞTU?

FETÖ operasyonunda gözaltına alınan 105 kişinin avukatlarının Ankara Barosu’na yaptığı şikâyet üzerine 27 Mayıs 2019’da Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü Mali Suçlar Soruşturma Bürosu’na götürülen kişilerin gözaltında yaşadıkları baro yetkilileri tarafından incelendi.

Bunun üzerine işkenceye yönelik güçlü verilen elde edilmesinden sonra Ankara Barosu bir rapor hazırladı. Hazırlanan raporda bu kişilerin “mülakat” adı altında görüşmelere götürüldükleri ve bu görüşmeler sırasında tehdit ve hakarete uğradıkları belirtildi. Altı kişiyle görüşülen raporda beş kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını bildirdi. Rapora göre, gece koğuşlarından çıkartılan bu kişiler karanlık bir odaya götürüldü. Burada yüzünü görmedikleri kişiler tarafından soyuldu, dövüldü ve copla tecavüz tehdidine uğradı. Mağdurların ifadelerine dayanan raporda bu kişilerin, yanlarında polis olduğu için doktor kontrolünde de yaşadıkları işkenceyi anlatamadıkları belirtildi.

Gözaltında işkence iddialarını reddeden Ankara Emniyeti ise gözaltındakilerin günlük tıbbi kontrolden geçtiklerini ve haklarında kötü muamele gördüklerine ilişkin rapor yazılmadığını bildirdi.

Bu konu ise TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun 10.07.2019 tarihli toplantısında gündem oldu. Toplantıda İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, işkence iddialarını reddederek, raporu yazan avukatların ailelerinin FETÖ ile ilişkili olduğunu söyledi. Öte yandan İnce, raporun FETÖ organizasyonu olduğuna ilişkin ellerinde belge olduğunu, uluslar arası bağlantı olduğunu belirtti.

Konuyla ilgili açıklama yapan bakan yardımcısına ise Ankara Barosu’ndan cevap gecikmedi. Baro yaptığı açıklamada, insani ve mesleki değerlerinin hiçbir döneminde FETÖ ile yollarının kesişmediğinden ve kandırılmadıklarından büyük onur duyduklarını vurgulayarak, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü savunan her kesimi FETÖ ile ilişkilendirmenin algı yaratmanın trajikomik bir örneği olduğunu söyledi. (Ankara Barosu'nun açıklamasının tam metni için tıklayınız)

Editör: Haber Merkezi