1980’li yıllarda başta İzmir Körfezi’nin kirliliği olmak üzere her türlü çevre kirliliğine dikkat çekmek için, mizah ve bilim yazarı Reşit Aşçıoğlu bir roman karakteri düşlüyor ve ‘Gözlüklü Martı’yı yaratıyor. Bu karakter kısa sürede çizgi romana dönüşüyor.

'Martı neden gözlüklü?' diye sorarsanız, sebebini yazar Aşçıoğlu, “1979 Eylül’ünde vapurdayken, üstü saman, plastik torbalar, çöp gibi yabancı maddelerle kaplı suya bir martının daldığını görünce acıdım ve martıya nasıl yardımcı olabilirim diye düşünürken bir gözlük takmayı uygun gördüm” diye anlatıyor.

‘DENİZ KİRLENDİĞİ İÇİN MARTI DAHA AZ GÖRÜYOR’

‘Gözlüklü Martı’ karakteri ile vatandaşları ve yöneticileri çevre kirliliğine karşı duyarlı olmaya çağıran Aşçıoğlu, bir başka konuşmasında, “Çevre kirliliği, acısı yıllar sonra ortaya çıkan bir ölüm şeklidir. Artık ilkbaharın tadı ve kokusu kalmadı. Denizlerde balıklar da ölmeye başladı. Ozon tabakası inceliyor. Dünya artık önlemini almalı. Gaz bulutları güneşi perdelediğinden, ayna gibi deniz kirlendiğinden martı daha az görüyor. Bence eskiden denizin dibindeki taşlar sayılabilecek kadar temiz olduğu halde, şimdi bulanık sularda hiçbir şey göremeyen insanların da gözlük takmaya ihtiyacı var.”ifadelerini kullanıyor.

‘GÖZLÜKLÜ MARTI ANITI DİKİLİYOR ANCAK YERİNDEN EDİLİYOR’

‘Gözlüklü Martı’ gazetelerde çizgi roman olarak yayınlanıyor, hatta aynı isimle aylık ‘bilimsel çevre sağlığı gazetesi’ çıkıyor. Gel zaman git zaman, eski İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İsmail Sivri’den ise ‘Gözlüklü Martı’ için bir anıt fikri ortaya çıkıyor. Dönemin Konak Belediye Başkanı Erdal İzgi bu fikri uygun buluyor, dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina da yer tahsis edince, 2003 yılının Ağustos ayında Üçkuyular’da, içinde anıtı bulunan ‘Gözlüklü Martı Parkı’ açılıyor.

Ancak parkın ve anıtın açılışından sonra 2 yıl içinde başlayan metro çalışmalarında Üçyol-Üçkuyular hattı üzerinde bulunan anıt, şaft kazısı sırasında yerinden kaldırılıyor ve bir şantiye alanında kaderine terk ediliyor. Bir anlamda, martıların en özgür olduğu kentte hapsediliyor. Daha sonrasında ise hat üzerinde tramvay çalışmaları başlıyor ve anıt bir daha eski yerine dönmüyor.

 ‘ANIT GÜN YÜZÜNE ÇIKTI’

İşte bu anıt yıllar sonra, son derece duyarlı biri tarafından gün yüzüne çıkartıldı. Görevine yeni atanan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZBETON A.Ş.’nin Genel Müdürü Heval Savaş Kaya, bir şantiye gezisi sırasında anıtı atılı halde görünce hemen müdahale ediyor. Boyası ve bakımı yapılmış, tertemiz bir şekilde İZBETON'un girişine konulmasını sağlıyor. Hapsedilen ‘Gözlüklü Martı’yı özgürlüğüne kavuşturuyor yani.

‘KÖRFEZ YÜZÜLEBİLİR NOKTAYA GELDİĞİNDE…’

Rant için ormanların, oy için insanların katledildiği Türkiye’de, içimizi ısıtan bu tarz haberleri almak bizleri mutlu ediyor. Artık siyaset değişiyor, değişmek zorunda. İzmir de bundan nasibini alıyor, almak zorunda. Öyle ki, şehri yönetenler de buna göre mevzileniyor. İzmirliler olarak bu konuda oldukça şanslıyız aslında, çünkü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yeşil altyapıya, doğaya, insana ve tabii ki İzmir Körfezi’ne verdiği değeri biliyoruz. Hatta İzmir ile sınırlı kalmayıp Kaz Dağları’ndaki katliamı yerinde incelemek ve çevrecilerin sesine ses olmak için dün orda olduğunu da biliyoruz. Bu sebeple belki de Başkan Soyer, ‘Gözlüklü Martı’yı asıl hak ettiği yere, İzmir Körfezi’ni görebileceği bir yere koyar ve söz verdiği gibi İzmir Körfezi yüzülebilir noktaya geldiğinde artık ‘Gözlüklü Martı’ da gözlüklerini çıkartabilir.

Editör: Haber Merkezi