Pınar Teke ile Gün Doğdu programının konuğu olan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, depremin yaralarını sarmak için ‘deprem kriz masası’ oluşturduklarını dile getirdi. Meclis’te kurulan deprem komisyonu hakkında konuşan Kemalbay, “Aslında depremin değil rant politikalarının, müteahhitlerin yaptıkları mezarlıkların öldürdüğünü bir kez daha gördük. Yakın zamanda imar barışı adı altında çıkan bir yasayla, depremin bu sonuçların doğurmasının önünün açıldığını gördük. Biz imar barışı geldiğinde Meclis’te çok güçlü bir muhalefet geliştirdik, uyarılarda bulunduk. Bamya tarlalarıyla, deniz manzaralarıyla ünlü bir yerin bu kadar yapılaşmaya açılması nedeniyle bu kadar büyük yıkımlar olu. Bu bir tercih. Biz bir komisyon kurduk. Toplumda yükselen tepkiler sonrası kurulmuş bir komisyon. Toplumdaki ağır üzüntü ve tepkiyi yatıştırmak için komisyon kurulma kararı alındı. Depremde insanların hayatlarını kaybetmesinin nedeni teknik nedenler değil siyasi tercihlerdir. Depremler doğal olaylardır ama bunları sorgulamadığımız sürece bu yıkımların önüne geçemeyiz. Deprem bölgesiyiz ama bamyatarlası olması gerekiyorsa, tarım alanı olması gerekiyorsa bu şekilde değerlendirilmeli. Bu komisyonun siyaset dışı kalacağını düşünmüyorum. Herkes kendi siyasi düşüncesi doğrultusunda tartışacak. İktidar açısından kamuoyunun gözünü boyamak için kurulduğunu düşünüyorum. Bizim açımızdan da gerçeklerin daha çok ortaya çıkması için komisyonun bir araç olmasını diliyoruz. Biz önergelerimizi sunduğumuz anda onlardan da bir ortak bir karar alalım talebi geldi. Bir tek adam rejiminde yaşıyoruz. Deprem konusunda da öyle oluyor. İnsan yaşamının değersizleştiğini görüyoruz. AKP-MHP bloğunun yönettiği dönemde insan yaşamına önem vermediğini görüyoruz. İnsan hayatına değer vermeyen bir iktidarın bundan sonraki dönemde Türkiye’ye verebileceği bir hizmet yok aslında” dedi.

‘DEPREM KRİZ MASASI OLUŞTURDUK’

Hükümetin müdahalelerine rağmen depremzedelerle dayanışma içinde olduklarını dile getiren Kemalbay, “Deprem olur olmaz deprem kriz masası oluşturduk. Çünkü ilk şokta insanlara el uzatmak gerekiyor. Yardım, dayanışma ve yaraların birlikte sarılması sürecini örgütlemek için kurduk. Şu anda devam ediyor. Fakat hükümetin alandaki dayanışma maslarına yönelik müdahalesi var. Bileşenlerimizden bazılarını masaları dağıtıldı. Depremden bile siyasi rant devşirmeye çalışan bir iktidar var. Buna rağmen biz bu çalışmayı sürdürüyoruz. Dokunmaya, destek vermeye, talepleri mümkün olduğunca cevap vermeye çalışıyoruz. Deprem çadırlarını geziyoruz. Bölgede halkla temas etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

‘BÜYÜKŞEHİR’İN ÇABASINI DESTEKLİYORUZ’

Yerel yönetimleri çok önemsediklerini ifade eden Kemalbay, “Yerel yönetimlerle mutlaka işbirliği içinde olmak gerekiyor. Toplumda bir değişim, dönüşüm istiyorsak bunun en önemli dinamiklerin bir tanesi yerel yönetimlerdir. Deprem anında eş genel başkanımız geldiğinde Büyükşehir’i ziyaret ettik ve onlardan bilgi aldık. Bizi aydınlatıcı, bilgilendirici bir görüşme de oldu. Yerel yönetimden isteğimiz özellikle halkın can güvenliğini, depreme karşı güvenliğini sağlamak konusunda işbirliği yapabilmek. Şu anda çok hasarlı konutlar var. Bunlarla ilgili çok acil çözüm üretilmesi, sadece tespit yapılmaması yol gösterilmesi gerekiyor. Büyükşehir’i bu konuda bir çaba içerisinde görüyoruz ve destekliyoruz” dedi.

‘İŞÇİ SINIFININ BÜYÜK BİR KAZANIMIDIR’

Çok tartışılan ve tepkiler sonrası Meclis’te geri çekilen kıdem tazminatıyla ilgili konuşan Kemalbay, “Toplumun büyük bir acıya odaklandığı dönemlerde, kendi öz savunmasını yapamayacağı anlarda böyle paketler gelebiliyor. Bu döneme denk gelmesi de, bir yandan herkes İzmir depremine odaklanırken bir yandan işçi sınıfının kazanılmış haklarının depremi olabilecek bir yasa geçirilmeye çalışıldı. Hem Meclis’te hem de sokakta üç konfederasyonun ortak tepkisiyle geri çekilmek zorunda kalında. Bu yasanın geri çekilmesi işçi sınıfının büyük bir kazanımıdır. İktidar umarım bir ders çıkarır” diye konuştu.

‘DAMADIN AF TALEBİ İFLASIN İLANIDIR’

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifanı da değerlendiren Kemalbay, “Uzun bir süredir eskiye öykünen bir iktidar var. Bu da saray entrikalarıyla dolu iç darbe olarak düşünülebilir. Yönetilemez hale gelen, ağır bir krizde olan iktidarın içine düştüğü bir durum. Normalde bu istifa hükümetin ömrünü uzatmayacaktır. Aslında hükümet koalisyonu içerisindeki güçlerin faturayı Berat Albayrak’a keserek kendi ömürlerini uzatma çabası gibi görünüyor. Sadece Albayrak yetmez, tüm kabine ve Erdoğan’ın istifa etmesi gerekiyor. Çünkü Türkiye’yi ucube sistem içerisine sokarak tek adam rejimi yarattı. Türkiye’yi şirket gibi yönetiyorum derken bakkaldan da kötü bir yönetim tarzına dönüştürdü. Sayıştay raporları aslında Türkiye’de çok büyük yolsuzlukların olduğu ortaya koydu. Fakat bu yolsuzlukların ve Türkiye’yi uçuruma sürükleye bu uygulamaların hesabı da sorulamıyor. Bu sistemde denge-denetleme olmadığı için yaptıkları yanına kalıyor. Biz muhalefet partileri olarak bir alternatif oluşturamazsak kendi içlerinde çökseler de sistemi değiştiremiyoruz. Sistemi değiştirebilmemiz için bunları göndermek zorundayız. Damadın af talebi aslında bir siyasi ve ekonomik iflasın ilanıdır. Ancak bu iflas sadece Berat Albayrak’a ait değil, Erdoğan’ın iflasıdır. Erdoğan’ın Türkiye’ye verebileceği bir gelecek yok. Erken bir seçimde demokratik bir Anayasa’yı tartışmasıyla birlikte artık nefes almalıyız” konuştu.

Editör: Haber Merkezi