Cengiz Aldemir/ANKARA- HDP İzmir Milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni mecliste düzenlediği basın toplantısında Deniz Poyraz ve kadın cinayeti üzerinde değerlendirmelerde bulundu.
Deniz Poyraz katliamının iktidar tarafından muhaliflere ve HDP ye karşı saldırının devamı olarak yapıldığını belirten Murat Çepni, savcılık ve İzmir Polisinin cinayetin araştırılmaması üzerine kurgular yapıldığını vurgulayarak, " Olay çok yönlü araştırılmadan apar topar kapatılarak üstü örtülmeye çalışılıyor. Katilin sorgulamasında başka isimlerin ortaya çıkmasına rağmen o kişilerin ifadelerine başvurulmuyor. Kişiler araştırılmıyor. Katil HTS kayıtlarına göre İzmir Emniyeti'ni 27 kez arıyor. Katliam dan bir gün önce emniyet yine arıyor ses kayıtlarını talep ettiğinde böyle bir ses kaydı yok deniliyor ve soruşturmaya da gerek duyulmuyor" dedi.
KATLİAMA DEVLET GÖZ YUMDU
Yeni HTS kayıtlarında katilin tek başına olmadığını, telefon kayıtlarında başka kişilerin de olmasına rağmen bu kişilerin soruşturma az daha dikkat çeken HDP'li Çepni, "Ayrıca katilin son zamanlarda işsiz olmasına rağmen lüks bir yaşam sürdüğü tespit edilmesine rağmen bu konuda araştırılmıyor. Katil emniyete "ismin nedir abicim" diye karşılanıyor. Savcılık ve emniyet cinayeti karartmak için elinden ne geliyorsa yapmış. Bu katliam bilinçli bir şekilde devlet eliyle göz göre göre gerçekleştirildi" diye konuştu.
DEVLETİN KARANLIK CİNAYETLERİNİN DEVAMI
Deniz Poyraz cinayetinin devletin karanlık cinayetlerinin bir devamı olduğunu vurgulayan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, katliamın araştırmadan, soruşturmadan üstünün örtülmek istenen bir katliam ile karşı karşıya olduğunu ifade ederek, " Devlet bu soruşturma tamamlandı dese bile bize göre bu soruşturma tamamlanmamıştır. Bu bir soruşturma değil soruşturmama durumudur. Bu aynı zamanda Türkiye'deki Kadın katliamlarının bir tezahürüdür. Yargı, emniyet, iktidar bu cinayetleri örtbas etmek istemektedirler. Deniz Poyraz'ı katledenler ortadadır" sözleriyle tepkisini dile getirdi.
POYRAZ YOKSUL BİR KÜRT EMEKÇİ KIZI
Deniz Poyraz'ın Mardin'den İzmir'e çatışma ve savaş yüzünden göç eden yoksul bir Kürt ailenin çocuğu olduğunu, 32 yıllık yaşamının büyük bir çoğunluğunu babası, annesi ve kardeşlerini görmek için cezaevi kapılarında geçtiğini, sürekli olarak siyasi katliamlara maruz kalmış bir ailenin emekçi kızı olduğunu anımsatan Kemalbay, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Gününde, Deniz Poyraz katliamı ile ilgili anlamı bir bağ kurulacağını söyledi.
BİR SUÇ DEVLETİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Partilerine karşı saldırıların devam ettiğini belirten Kemalbay," Deniz Poyraz katliamından sonra da partimize yönelik saldırılar sürmektedir. En son İzmir ve Şanlıurfa il binalarımız saldırıya uğradı. Bu konuda hiçbir araştırma yapılmadı" dedi. Bir suç devleti ile karşı karşıya olunduğunu ifade eden Kemalbay, suç örgütü lideri Sedat Peker ve eski MİT'çi Mehmet Eymür'ün itiraf ve ifşalarını anımsatarak, " bugüne kadar bu ifşaların bu itiraflar üzerine gidilmediğini görüyoruz. Cinayetler devletin karanlık dehlizlerinde örgütlenmiş, halkın barış ve özgürlük taleplerini bastırmak için bu siyasi cinayetlerin üzerine gidilmiyor. Deniz Poyraz davasının soruşturma ve hukuki sürecini kabul etmiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
25 KASIM'I KATLEDİLEN KADINLARA ADDEDİYORUZ
25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü'nü, Deniz Poyraz, Başak Cengiz ve bugüne kadar katledilen kadınların yanı sıra Başak Demirtaş ve Çilem Doğan'a verilen Cezalara da addettiklerini söyleyen Kemalbay, "Bu cezaların katliamların hepsinin politik olduğunu biliyoruz. Bu zihniyet adaletinin bir sonucudur ve kabul etmiyoruz. Poyraz davasını yakın bir şekilde takip etmeye devam edeceğiz.
BAŞAK DEMİRTAŞ'I REHİN ALMAYA ÇALIŞIYORLAR
Selahattin Demirtaş'ın rehin alındığı gibi eşi Başak Demirtaş'ın da raporları üzerinden bir Manipülasyon yapıldığını altını çizen HDP'li Kemalbay, şöyle konuştu: "Adeta kan davası sürer gibi şimdi de Başak Demirtaş'ı rehin almaya çalışıyorlar. Bir kadın düşmanları Kürt düşmanlığı ve HDP'ye yönelik saldırının bir tezahürüdür. Bütün kadınlar Başak Demirtaş'ın yanındayız. Bu yalanlar ve iftiralar kısa zamanda açığa çıkacaktır. Bu bir siyasi komplodur ve bizler bu süreci çok yakın dan takip etmeye devam edeceğiz."
