İZ GAZETE- Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneğinin başvurusu üzerine, ikisi soyalı, ikisi mısır bazlı olmak üzere dört çeşit GDO’lu tavuk yeminin kullanılmasına izin veren Tarım ve Orman Bakanlığı Biyogüvenlik Kararını anımsatan TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve İzmir Milletvekili Ekolojist Murat Çepni, "Bakanlığın, BESD-BİR'in başvurusu üzerine, genetiği değiştirilmiş MON87751 ve DAS-81419-2 soya çeşidi ve ürünlerinin yanı sıra MON87411 ve MZIR098 mısır çeşidi ve ürünlerinin hayvan yemlerinde belirlenen şartlara uyulması kaydıyla 10 yıl kullanılmasına onay verildiği ifade edilmiştir" dedi.
GIDA GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK DEVLETİN GÖREVİ
Anayasanın 172. Maddesiyle gıda güvenliği, halkın sağlıklı ve yeterli gıdalara erişebilme güvencesini sağlamanın devletin öncelikli görevlerinden biri olarak tanımlandığını anımsatan HDP'li Çepni, "Biyoteknolojik yöntemlerle, kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak, belirli özellikleri değiştirilen bitki, hayvan, mikroorganizmalara “transgenik” ya da “genetiği değiştirilmiş organizma” denilmekte ve bu ürünler kısaca GDO olarak adlandırılmaktadır. GDO’lu yemler, hayvanlara daha hızlı büyüsün diye verilmekte ve hayvanın etine, yumurtasına geçmektedir. GDO’lu besinler, kanser gibi ciddi hastalıklara sebep olmakta, insanlarda hormonal sistemi bozmaktadır. Alerjik hastalıkları olan kişiler üzerinde öldürücü etkileri görülmektedir" uyarısında bulundu.
KANUNDAKİ ÇELİŞKİ
Biyogüvenlik Kanunu'nun genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerinden kaynaklanabilecek riskleri engellemek insan, hayvan, bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunmasını sağlamak olduğunu anımsatan ekolojist Çepni, GDO ve ürünlerinin Biyogüvenlik Kurul kararlarına aykırı olarak kullanılması veya kullandırılması, genetiği değiştirilmiş bitki ve hayvanların üretimini yasakladığına dikkat çekerek, "Fakat aynı kanun, GDO’lu ürünlerle hayvan beslenmesine olur vermektedir. Hayvan yemi olarak kullanılmak üzere ithal edilen mısır ve soya GDO’lu ürünler listesinde üst sırada yer almaktadır.
Uzmanlar, üretici firmaların daha ucuz olduğu için GDO’lu yem kullandıklarını, Türkiye’nin yem konusunda kendi kendine yetebilecek potansiyele sahip olduğunu açıklamışlar ve Bakanlığa GDO'lu yemlerin kullanılmaması için uyarıda bulunmuşlardır" bilgisini paylaştı.
GDO'LU ÜRÜN ÜRETEN DESTEKLENİYOR MU?
Konuyu meclis gündemine taşıyan HDP'li Çepni, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'ye şu soruları yöneltti:
Biyogüvenlik Kanununun amacı, genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerinden kaynaklanabilecek riskleri engellemek, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunmasını sağlamak olarak açıklanmıştır. GDO’lu yemlere izin verilmesinin bu kanunun amacı ile çelişmemekte olduğu ve Bakanlığın halkın değil, üreticilerin çıkarlarını düşündüğü iddiaları için açıklamanız olacak mıdır?
GDO’lu yemlerin kullanılmasının takibi ne şekilde yapılacaktır? Amaç dışı kullanımı nasıl engellenecektir?
GDO’lu yemlerin kullanımının hayvanlar üzerinde etkileri araştırılmış mıdır?
Halkın daha ucuz olduğu için beyaz eti tercih ettiği günümüzde GDO’lu yem tüketen hayvan etlerinin ve yumurtanın ciddi halk sağlığı sorunları yaratacağını düşünmüyor musunuz?
GDO’lu gıdaların insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri bilimsel olarak ortaya konulmuştur. Bakanlığınızın bu konuda çalışmaları var mıdır?
Bakanlığınızın GDO'suz yeme geçilmesi için çalışmaları var mıdır? Mısır ve buğdayın yeterince üretilmesi için desteğiniz olacak mıdır?
Türkiye’nin kendi hayvanlarını besleyecek yemi üretebilmesi için gerekli tarım politikalarını hayata geçirecek misiniz?
Son beş yılda, GDO ve ürünlerini bu yasalara aykırı olarak ithal eden, üreten veya çevreye serbest bırakan kişi ve firmalar tespit edilmiş midir? Bunlara ne gibi yaptırımlar uygulanmıştır?
Türkiye’de gıda güvenliğini ve gıda güvencesini sağlamaya yönelik ne gibi çalışmalarınız vardır?
GDO’lu yem ile beslenen çiftlik hayvanlarından elde edilen ürünlerin etiketlerinde bunun belirtilmesi yönünden çalışmalarınız var mıdır?
