Cengiz Aldemir/ANKARA - DİSK Ege Bölge Temsilciği yaptıkları basın açıklamasında, koronavirüsün işçi sınıfı hastalığı haline dönüştüğünü ve salgının işçi sınıfı içinde yayılmaya devam ettiği vurgulandı. Yapılan açıklamada; ''Sağlıkçılar Ölüyor! İşçiler Ölüyor! Bugün düzenli testinizi yaptırdınız mı? Bugün de afiyettesiniz umarım. Biz mi? Biz önemli değiliz. Biz sadece Ölüyoruz.'' İfadelerine yer verildi.
Konuyu İz gazeteye değerlendiren eski DİSK Genel Başkanı ve CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Diyarbakır, Çanakkale, Manisa, İzmir gibi bir çok ilde yaşanan ölüm ve vaka artışlarına karşı, emek ve demokrasi güçlerine birlik çağrısı yaptı.
GELEN ŞİKAYETLER
İşçilerden gelen şikayetleri paylaşan Beko, Diyarbakır tekstil fabrikası işçilerinin eve gitmeye korktuklarını ve işletmenin herhangi bir kontrol yaptırmadığını kaydederek, "Bu fabrikada ikici dalga çıktıktan bu yana hiçbir önlem alınmamış ve 15 kişiye yakın vaka çıktığı bilgisini aldım. İşçiler,” İşletmeden önlem alınmıyor, dezenfektan yok, sağlık konusunda sıfır önlem var. 100’e yakın kişi çalışıyoruz, hepimiz hastaneye geldik, eve gitmeye korkuyoruz. Vaka çıkmasına rağmen iş yeri inkar ediyor, şuan 20 kişi iş yerinde çalışıyor, biz de işi bıraktık o şartlar altında çalışamayız. Pozitif olan arkadaşlar hastanede” diyorlar. İnsan sağlığı bu kadar ucuz olmamalı ve bu durum çok ciddi sonuçları da yanı sıra getirir” uyarısında bulundu.
7 GÜN 12 SAAT ÇALIŞTIRIYORLAR
Toplam 16 bin kişinin çalıştığı Manisa Vestel fabrikasında salgın korkutucu boyutlara ulaştığını, 7 işçinin koronavirüs sebebiyle hayatını kaybettiğini kaydeden Beko, ülke genelinde normalleşme sonrası hasta sayısının iki kat arttığını vurgulayarak, “İşçiler bir yandan tehdit edildiklerini, bir yandan da çalışma saatlerinin arttığını söylüyorlar. Yine işçilerin aktardığına göre yüzlerce vaka ve karantina uygulamaları sebebiyle ortaya çıkan iş gücü kaybını telafi edebilmek için, işçileri haftada 7 gün 12 saat çalıştırıyorlar. Üretim 12 saatlik 2 vardiya ile aralıksız devam ediyor, dolayısıyla fabrika dezenfekte edilemiyor. “Temasa geçtiğiniz kişileri söyleme, yoksa seni işten çıkartırım” diyerek tehdit ediliyorlar. Birkaç patronun çıkarı için milyonlarca emekçinin sağlığını hiçe sayan, görmezden gelen AKP iktidarını işçiler de sandıkta görmezden gelecektir” ifadelerine yer verdi.
İŞÇİLERE AÇLIK VADEDİLİYOR
Salgının işçiler arasında yayılmasına karşın ne Cumhurbaşkanının ne Sağlık Bakanının ne de ilin valisinin kentteki işçilerinin ücretli izin ve yaygın test talebini karşılamadığı iddialarını hatırlatan Beko, “Bu da yetmezmiş gibi ‘İşten atmalar yasaklanıyor’ kandırmacası ile, patronların işçileri tazminatsız işten atmasının ve işsizlik fonunu daha fazla yağmalamasının önü açılırken işçilere açlık ve sefalet vaat ediliyor” sözleriyle tepki gösterdi.
EMEK ÇAĞRISI
Daha önce İzmir Çiğli Akar Tekstil işçilerinin işten kaçınma hakkını kullandıkları için sopalı bir grubun saldırısına uğradığı hatırlatan Beko, “Sendikalaşma sürecinde olduğu gibi salgına karşı mücadelesinde işçisi sınıfının salık hakkı mücadelesinde yanında olacağız. işçilerin kâr için nerdeyse hiç önlem alınmaksızın, salgının kollarına atılmasına karşı mücadelemiz kesintisiz devam edecektir. Buradan sizin vasıtanızla tüm emekçileri, sendikaları, emek-meslek örgütlerini, demokrasi güçlerini işçilerin yaşam hakkı ve halk sağlığı için gözü doymaz sermayeye karşı birlik olmaya çağırıyorum. Emeğin kutsal bir değer olduğu anlatılmadıkça; insanlık için, toplum için emek harcanması gerektiği akıllara yerleştirilmedikçe geleceğimiz karanlıktır.”
