Gizem Taban ile Z Raporu programının konuğu DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen oldu. Ösen, DEVA Partisi’nin teşkilatlanma sürecinden ve çalışmalarından, İzmir’deki yerel yönetimler anlayışından ve önümüzdeki yerel seçimlerdeki partinin hedeflerine dair önemli açıklamalarda bulundu. DEVA Partisi’nin ihtiyaçlar üzerinden ortaya çıkmış bir parti olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Ösen, “Türkiye’nin siyasi ortamı son derece kutuplaşmış ve herkesin taraf olarak nitelendirildiği bir düzenden bahsediyoruz. DEVA Partisi, farklı görüşten insanların demokrasi, özgürlükler ve insan haklarına olan inançlarının arkasından koşarak refah seviyesi yüksek, yaşanılabilir Türkiye için kol kola çalışmasının bir idealidir” dedi.

‘İZMİR’İ ÖNEMSİYORUZ’

DEVA Partisi’nin İzmir’e bakışını değerlendiren Ösen, İzmir’in demokratik değerlerin kalesi olduğunu söyledi. Genel Merkez’in İzmir’e oldukça önem verdiğinin de altını çizen Ösen, “İzmir, Türkiye siyaseti için oldukça önemli ve ülke içerisindeki sıkıntılı demokrasi hayatında ciddi bir rol oynamaktadır. Demokrasiye inancı çok yüksek olan bir şehir ve kente herhangi bir partinin kalesi olarak bakılsa da; İzmir; demokrasinin ve demokratik değerlerin kalesidir. Halk iradesini özgürce ve baskı altında kalmadan sandığa yansıyabildiği bir kent. Geçmişe dönük oy verme endeksine baktığımızda bunları görebiliyoruz. DEVA Partisi olarak İzmir’i önemsiyoruz. Türkiye’de yeniden bir demokrasi rüzgarı esecek ve daha da güçlü esecekse, rüzgarın Ege’den esmesini istiyoruz” dedi.

‘KADRO PARTİSİYİZ’

DEVA Partisi ile birlikte siyasete girme nedenine de değinen Ösen, “Türkiye’nin kurtuluşunun kutuplaşmış siyasi partilerdense ana akım ve birleştirici siyasetle olacağına inanıyorum. Sürekli nefret ve sertleşen bu ortamın ülkede bir çözüm üretebileceğine açıkçası inanmıyorum. DEVA Partisi’nin kimlik üzerinden siyaset yapmaması önemli faktörlerden birisidir. DEVA Partisi’ni seçme nedenlerim birisi de; Türkiye’deki siyasi partiler birer lider partisidir. Bizim partimizin en büyük farkıysa, başarı öyküsü olan bir liderimiz var. Alanında oldukça yetkin başkan yardımcılarımız var ve bu arkadaşlarımız şu andan itibaren, iktidara geleceğimiz ilk 90 ya da 365 günde ne yapacağımızın projelerini çalışıyorlar. Biz bir kadro partisiyiz. DEVA Partisi’nin iktidara geldiğinde ilk ne yapacağının programı net bir şekilde belli olacak. Bu benim açımdan oldukça önemli. Muhalafet olarak değil, iktidar olmak için kurulmuş bir partiyiz” dedi.

ÇÖZÜM ODAKLI

Ösen, ‘İzmir gündeminde de yaşanan siyasi tartışmalara neden çok fazla müdahil olmuyorsunuz?’ sorusuna, “ İktidar ve muhalefetin dengesi İzmir’de değişmiş durumda. Yapıcı bir muhalefet yapmak ve ülkeye faydanız olsun istiyorsanız; iktidarın iyi yaptığı şeyleri de söylüyor olmanız lazım. Türkiye’deki mevcut ortamın sebebi, sadece eleştirmek için eleştirmek ve karşı tarafı küçük düşürerek mahcup duruma düşürmektir. Biz bu anlayışı hem yerelde hem de genelde reddediyoruz. Bu açıdan kendimizi polemiklerin içerisine sokmaktansa sorunların tespit edilmesi ve bunlara yönelik çözüm noktasında aktif olmak istiyoruz” şeklinde yanıt verdi.

LİYAKAT VE ŞEFFAFLIK VURGUSU

İzmir’deki yerel yönetimlere ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in görevdeki 2 yılına yönelik değerlendirmede bulunan Ösen, proje ve planların uygulamasında sıkıntı yaşandığının altını çizdi. Ösen, “Tunç Başkan’ın seçim sürecinde ve sonrasında ortaya koyduğu İzmir vizyonunun doğru olduğunu düşünüyorum. Fakat bu durumun uygulamada plan, strateji ve kadro anlamında sıkıntılı olduğu kanısındayım. Örneğin; İzmir’in trafik sorunun şehirlerarasında duba değiştirerek çözüleceğine inanmıyorum. Bunların orta ve uzun vadede ciddi kadroyla yapılması gerekmektedir. Kadroların liyakatlı ve yetkin olması gerekmektedir. Belli bir hemşericilik ya da seçim zamanı yapılan bazı anlaşmalarla yapılmamalıdır. Daha şeffaf ve liyakatli bir yönetim olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun dışında vatandaşla iletişim konusunda ve alt yapı alanlarında sıkıntılar var. İzmir’in iklim yapısı belli ancak dünyada iklim krizi söz konusu ve hangi yöne gideceği belli bir şey. İzmir gibi bir şehrin bundan 15-20 sene sonra nüfusunun ne kadar olacağı dahi belli. Bu saatten sonra ‘Şu kadar metre küp yağmur düştü bundan dolayı oldu...’ demenin bahane olduğunu düşünüyorum. Bu şartlar göz önüne alındığında vizyoner belediyecilikte, 50 sene sonrasının İzmir’ini planlanmalıdır” açıklamasında bulundu.

Gençleri hedef alan bir parti olduklarını belirten Ösen, “Parti içerisinde yatay hiyerarşiye sahibiz. Gençlerin kapalı kapılar ardında yönetilebileceğine inanmıyorum. Başkanları ile sık sık sohbet etmek istiyorlar. İzmir İl Örgütümüz de bunu kurduğumuzu düşünüyorum. Oldukça açık ve rahat bir teşkilatımız var” dedi.

‘FARKIMIZ TEŞKİLATLARIMIZ’

DEVA Partisi’nin teşkilatlanma modelinden ve çalışmalarından bahseden Ösen, “Diğer partilerden en büyük farkımız teşkilatlarımız. Standart bir siyasi partide İl Başkanı, Genel Başkan’ın önceden çalıştığı siyasi arkadaşı olur. Onu İzmir’i emanet eder. Seçilen kişide daha önce çalıştığı arkadaşlarını çağırarak bir il yönetimi kurar. Türkiye’de bildiğim kadarıyla hep bu formül uygulanmıştır. Bizim böyle bir formülümüz yok ve Genel Başkanımız daha parti açılmadan önce açtığı bir veri bankası var. Oraya gelen herkes başvuru yapıyor. Tüm il başkanlıklarına düşen bu veri bankasına başvuru yapan insanlarla bizler tek tek konuşuyoruz. Bu anlamda ilçe teşkilatlarımızın birçoğu veri bankasından başvuran arkadaşlarımızdan oluşmaktadır. Ana akım siyaset yapmanın en önemli noktası farklı geçmişlerden gelen insanların ortak demokrasi kültürü altında bir araya gelmesidir” dedi.

KADINLARI VE GENÇLERİ DAVET ETTİ

Parti içerisinde gençlik ve kadın kollarının olmamasının nedenine de değinen Ösen, “ Tamamen ana bünyenin içerisinde kol kola beraber çalışıyorlar. Partimizde en az yüzde 35 kadın kotamız var ve yüzde 20’de gençlik kotamız var. Muş, Van, Isparta, Kayseri, Samsun gibi illerimizdeki başkanların kadın olması partimizin bu anlamda idealist olduğunu gösteriyor. Bu açıdan da en çok kadın il başkanı olan parti biziz. Kadınlar ve gençler parti içerisinde çok önemsendiği için buradayım. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin yüksek ve kadınların daha şanslı olduğu bir ildeyiz. Ama siyaseten de sorunlarımızı daha fazla dile getirmek ve ülkemizde kadınların daha eşit olduğu bir yer istiyorsak; siyaseten elimizi taşın altına koymalıyız. Bu anlamda da kadınları ve gençleri DEVA Partisi’ne siyaset yapmaya davet ediyorum” dedi.

‘İzmir’de kadınların hala hakkettiği şekilde siyasette temsil edilememiş olmasının ayıp olduğunu düşünüyorum’ diyen Ösen, “Çok fazla emek veren ve çabalayan kadın var. Onların daha ön planda olması gerekiyor. Bu durum dünyada da aynı şekilde ve hiçbir görevin erkek ya da kadın olarak ayrılması gerektiğini düşünmüyorum” açıklamasında bulundu.

42 BİN KİŞİLİK TEŞKİLAT HEDEFİ

İlçe kongrelerini gerçekleştirdikten sonra üye çalışmalarına başlayacaklarını söyleyen Ösen, “20 ilçe başkanımız atandı ve 14’ünü ilçe yönetim kurulu onaylandı. Haziran sonundan Eylül’e kadar ki sürece kadar kongre programı yapıldı. Teşkilatlanmamızı tamamladıktan sonra ilçelerle beraber 790 kişilik ekip olacağız. Sandık yöneticilerimizle beraber bu senenin sonunda yaklaşık 42 bin kişilik teşkilat kurmayı hedefliyoruz” dedi.

‘İZMİR’E UMUDUZ’

İzmirlinin DEVA Partisi’ne bakış açısını ve sahadaki çalışmalarına dair açıklamalarda bulunan Ösen, “Kendimizi duyurmanın iki yolu var. Biri her ilçede tabelamızı asarak ilçe örgütümüzü kurmak ve ikincisi de sahada olmak. İl örgütü olarak tüm ilçelerimize en az bir kere gittik. Genel Başkanımız, hangi siyasi görüşten olursa olsun farklı kitleler tarafından saygıyla karşılanan ve başarı öyküsünün karşılık bulduğu bir lider. Hayatı boyunca AKP’ye hiç oy vermemiş ilçelerde gezerken dahi ‘Ali Babacan’ın partisinden geliyoruz’ dediğimiz zaman sıcak karşılanıyoruz. İzmirli de artık iki kutuplu sıkışmış ortamdan sıkılmış ve yeni bir nefes istiyor. İnsanlar gerçekten çok dertli ve siyasiler genel olarak sahada değil. Bu açıdan partimizin İzmir özelinde ve Türkiye genelinde umut olarak algılandığını düşünüyorum” dedi.

DEVA Partisi’nin yerel yönetim ve iktidar noktasındaki hedeflerini açıklayan Ösen, ülkedeki mevcut politik ortamın daha fazla sürdürülebilir bir siyasi konjonktüre sahip olmadığını söyledi. DEVA Partisi’nin Türkiye’de olduğu gibi İzmir’deki hedefinin iktidar olmak olduğunun altını çizen Ösen, “Daha azını hedef olarak kabul etmiyoruz” dedi.

‘ALTERNATİF PARTİYİZ’

Siyasi partiler arasındaki ittifaklara yönelik bakış açısını da dile getiren Ösen, önceliklerinin DEVA Partisi’ni halka anlatmak olduğunu söyledi. ‘Var oluş sebebimiz baskıcı iktidarın rejimine karşı bir alternatif olmaktır’ diyen Ösen, sözlerine şöyle devam etti: “Partimiz mevcut baskıcı Cumhurbaşkanlığına sistemine karşı da doğmuş bir oluşumdur. Var oluş sebebimiz baskıcı iktidarın rejimine karşı bir alternatif olmaktır. Bu açıdan kendimizi muhalefette görüyoruz. Prensipler doğrultusunda diğer partilerle işbirliği yaptığımız konular var ve kendimizi iktidarı hedefleyen bir muhalefet olarak konumlandırıyoruz. Ama ittifak açısından seçim tarihi belli olmayan bir dönem için ittifak içerisinde yer almıyoruz. Bu döneme girildiği zaman ittifak değerlendirmesini yaparız. Ancak parti olarak önceliğimiz halka DEVA Partisini anlatabilmektir.”

‘DEVA PRENSİPLER PARTİSİDİR’

Eskiden AKP'de Kadın Kolları Başkanı olarak görev yapan Deva Partisi Torbalı İlçe Başkanı ve Torbalı Belediye Meclis Üyesi İlknur Demirtaş’ın, Deva Partisi'nden istifa etmesini değerlendiren Ösen, ‘Kendisi böyle bir tercihte bulundu ve yolu açık olsun. Torbalı’da yaşanan süreçte halk iradesiyle seçilen bir belediye başkanı var. Bunun yine halk iradesiyle değiştirilmesi gerekmektedir. Bundan dolayı CHP adayını destekleme kararı aldık. Bu kararımızın da hala arkasındayız. Partiyle özdeşleşmekten çok demokrasiye olan inancımızla bu durumu açıklayabiliriz. AKP tarafından bu durumun İzmir özelinde ve ülke genelindeki örneklerde de iktidar değiştirme politikası haline dönüştüğünü görüyoruz. Ki bu sefer vefat söz konusuydu. DEVA Partisi prensipler ve ilkeler partisidir. Bu yeni bir yol ve Türkiye siyasetinin çokta alışkın olduğu bir şey değil. Özellikle başka partilerde buna alışmış arkadaşlarımız içinde ilkelere adaptasyon zor olabiliyor. Biz bunu gördük ve o gün içerisinde İlknur Hanım ile yollarımızı ayırdık. Yolu açık olsun. Ancak DEVA’nın ilkelerini özümseyememiş arkadaşlarımızla yol yürümemiz beklenemez” dedi.

Editör: Haber Merkezi