Cengiz Aldemir/ANKARA - TBMM’de yaşanan tasız olayların uzun çalışma koşullarından kaynaklı olduğunu belirten Dervişoğlu, parti gruplarının meclisin çalışma şartlarını dikkate alarak program yapması gerektiğini ve olumsuzlukları sürdürmenin anlamsız olduğunu söyledi.

Dün, Sayıştay’la ilgili seçimlerin yapılması esnasında, CHP grubunun bir önceki hafta içinde yaşadığı olaylara bağlı olarak, "iş yavaşlatmak" diye tarif edilen ve meclis iç tüzüğü dahilinde bir uygulamada bulunduğunu hatırlatan İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, meclisde yaptığı konuşmasında CHP ve MHP’li milletvekilleri arasındaki kavgayı gündeme getirdi. CHP grubu protestosunun gizli bir zarafet içerdiğinin altını çizen Dervişoğlu, “CHP Grup Başkan Vekili ve grubunun bütün mensupları da bizim kardeşimiz; Milliyetçi Hareket Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisinin mensupları ve Grup Başkan Vekilleri de. Bu lafları söylerken HDP’yi de ayırmıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisinin mehabeti neyi gerektiriyorsa onu yapmakla ve öyle davranmakla kendimi mükellef hissediyorum. Daha sonra da Adalet ve Kalkınma Partisi buna mukabele etti. "Mademki işi yavaşlatıyorsunuz, biz de o zaman size karşı iç tüzükten kaynaklı haklarımızı kullanıyoruz." dediler” yorumunda bulundu.

HUKUK MÜCADELESİ BAŞLATTIK

Yüksek Öğretim Kurulu (YKS) sınavının yaklaştığını ve bu alanda ciddi belirsizliklerin olduğunun altını çizen Dervişoğlu, iktidarın gençlere karşı olan görev ve sorumluluğunu yerine getiremediğini söyledi. İktidarın göreve geldikleri 2002 yılından itibaren eğitim sistemini yazboz tahtasına çevirmekle eleştiren Dervişoğlu, “Eğitim sistemindeki değişikliklerden hepimizin başı dönmüştür. Bu karmaşık, geride bıraktığımız günlerde Türkiye'yi yönetenler, gençler için bu süreci kolaylaştırmak, endişelerini azaltmak için bizim de desteklediğimiz bir karar vermişti ve YKS sınav tarihleri ileri alınmıştı ama sonradan ne olduysa ani bir kararla YKS sınav tarihi sorumsuzca tekrar öne alındı. Gençlerin hangi şartlar altında sınava çalıştığı da bu süreçte umursanmadı. Ailelerin çocuklarına ne zorluklarla imkân sağlamaya çalıştığını herhâlde görüp bilmiyorsunuz ya da merak etmiyorsunuz. Bu büyük yanlışı düzeltebilmek, sizin ve ailelerinizin mağduriyetlerine son verebilmek için geri dönüşü olmayan zararların oluşmasına engel olmak bakımından hiçbir siyasi amaç gözetmeksizin sınav takviminin gençlerin planlarına uygun hâle getirilmesi için İYİ Parti adına bir hukuk mücadelesi başlattık, bu hafta karar verilmesini bekliyoruz” diye konuştu.

ÇALIŞANLARIN YÜZDE 40’I AÇ

Eğitimde olduğu gibi ekonomi alanında da ciddi problemler yaşandığını kaydeden Dervişoğlu, TÜRK - İŞ'in 2020 için açıkladığı son rakamlarda açlık sınırının 2.438 lira, yoksulluk sınırı ise 7.942 liraya yükseldiğini belirtti. 10 Milyona yakın asgari ücretlinin açlık sınırı altında yaşam mücadelesi verdiğini kaydeden Dervişoğlu, 2020 yılı için belirlenen net asgari ücretin ise 2.324 lira olduğunu hatırlatarak, “ TÜİK'in açıkladığı son istihdam verilerine göre ise 26 milyon 753 bin çalışanımız bulunmaktadır. Yani, çalışanlarımızın yüzde 40'a yakını açlık sınırının altında kalmaktadır” sözleriyle tepki gösterdi.

PRİMLERİNİ ÖDEYEMİYORLAR

SGK verileri üzerinden eleştirilerini sürdüren Dervişoğlu, son bir yılda genel sağlık sigorta primini ödeyemeyecek vatandaş sayısının 500 bini aştığını ve işsizler ordusuna dahil olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Ekonomi her geçen gün daha da yara almaya devam ediyor, vatandaşlarımız asgari veya düşük ücretlerle geçim mücadelesi vermekte, işsizlik ki; bilhassa genç işsizlik çığ gibi büyümektedir. Tüm bunlara karşın Hükûmetin ekonomi politikaları da artık çare üretememektedir. Çare vardır, Türk milleti mecbur ve mahkûm değildir ama gün gelecek, gerçekler gün ışığına çıkacaktır.”

Editör: Haber Merkezi