CENGİZ ALDEMİR/ANKARA- İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, Marmara Denizi'nde görülen olağan dışı müsilaj artışının ve yanlış çevre politikalarının yol açtığı sorunların araştırılması, denizleri kirleten her türlü faaliyete son verilmesi için meclis araştırması açılmasını istedi.

KARADENİZ, MARMARA VE EGE TEHDİT ALTINDA

Ülke ve dünya denizlerinin yanı sıra okyanusların da hızlı kirlendiğini kaydeden Dervişoğlu, denizlerdeki kirliliğin, evsel atıkları içeren kara kökenli kirlenmelerden kaynaklandığına vurgu yaptı. Dervişoğlu Alışılmadık miktarda artış gösteren deniz salyasının Marmara Denizi başta olmak üzere Ege ve Karadeniz'de de tehdit haline dönüştüğünü belirterek, biyolojik yönden olumsuz yönde etkilediğini kaydetti.

DÜNYADA BÖYLE BİR MÜSİLAJ GÖRÜLMEDİ

Konuyu meclis gündemine taşıyan Dervişoğlu, iklim değişikliği sebebiyle daha da hassaslaşan denizler için acil çözüm projeleri üretilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Müsilaj vakaları, yüksek su sıcaklığından dolayı daha çok ülkemizin de içinde yer aldığı Akdeniz Havzası'nda görülmektedir. İklim değişikliği nedeniyle deniz sularının ısınması sonucu doğal ortam hızla değişmekte ve deniz ekosistemi bu hıza ayak uyduramamaktadır. Dünya üzerinde müsilajla ilgili birçok örnek vaka bulmak mümkün; ancak hiçbiri Marmara'da görülen düzeyde değildir" dedi.

BAKAN KURUM 1 YIL GECİKTİ

Müsilajla ilgili haberlerin 2020 Şubat ayında basında yer almasına karşın, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un, Karadeniz'de de görüldüğü açıklanan müsilaj sorunuyla ilgili ilk açıklamasının 31 Mayıs 2021'de yaptığına dikkat çeken Dervişoğlu, ilgili bakanlığın 1 yılı geçtikten sonra harekete geçmesini eleştirdi. 2017 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TÜBİTAK ortaklığında hazırlanan, Denizlerde Bütünleşik İzleme Programı, Marmara Denizi Özet raporunda denizlerin asıl kirlenme sebebinin, atıkların ön arıtma sonrası "derin deniz deşarjı” yöntemiyle uzaklaştırılarak, Marmara Denizi'nin diplerine verilmesi olduğu belirtildiğini, Yapılan açıklamalarda,1983 yılından 2010 yılına kadar 25 metreden daha derin suların, pek çok deniz canlısının yok olacağı uyarılarını paylaştı.

İKTİDAR UYARILARI CİDDİYE ALMADI

Bu konuda yapılmış çalışmalar ve uzman uyarılarına rağmen Çevre Bakanlığı'nın önlem almadığını belirten Dervişoğlu, "Kanal İstanbul Projesi ile zaten can çekişen ekolojik dengenin son bulacağı uyarıları halen iktidar tarafından ciddiye alınmamaktadır. Denizlerimizin aşırı kirlenmesi ve müsilaj sorunu ile birlikte deniz canlısının türü tehlikeye girecek, balıkçılık sektörü de bu durumdan fazlasıyla etkilenecektir. 2007 yılında yaşanan müsilaj ile ilgili yapılan bir çalışmada balıkçılık sektörünün yüzde 61,27 gelir kaybettiği ortaya koyulmuştur. Ancak bu çevresel sorun yalnızca balıkçılık sektörünü değil; insan, bitki, hayvan ve çevre sağlığını tümüyle etkileyecektir" uyarısında bulundu.

KONU ARAŞTIRILSIN

Denizlerin korunması için sıkı denetim, kimyasal ve biyolojik arıtım yapılması gerektiğini belirten Dervişoğlu, denizleri kirleten her türlü faaliyete son verilmesi, derin deniz deşarjı yönteminden vazgeçilmesi ve yapılacak uzun vadeli planlama ile çevresel zararın telafi edilmesi için araştırma önergesi verdi.

Editör: Haber Merkezi