YAĞIZ BARUT / İZ GAZETE- Radyo Ege Postasında ‘Mithat Umutoğulları ile 8. Gün’ programına katılan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal 24 Haziran seçimleri sonrasında gündeme ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içinde konuşulmaya başlanan iktidar kavgasına dair önemli açıklamalarda bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi gerektiğini söyleyen İzmirli CHP'lilere karşı, “İzmir il yönetimi sınıfta kaldı, Deniz Yücel daha başarısızdı. Ona da istifa etsin diyebiliyorsan, samimisindir” açıklamasını yaptı.
 

“İNCE YAPABİLECEĞİNİN EN İYİSİNİ YAPTI”
Seçimlerden önce, İYİ Parti’nin çıkışıyla merkez sağın dağılacağı ve MHP’nin siyaset dışı kalacağıyla ilgili beklentilerin olduğunu söyleyen Genel Yayın Yönetmenimiz Ümit Kartal, “CHP kadrolarında da böyle bir algı vardı. Parti örgütleri basmakalıp bir ifadeyle, ‘İYİ Parti gerçeği var. Bizim de oylarımız azalır’ diyorlardı. Seçimlerden 3 gün önce İz Gazete’de köşemde, İYİ Parti gerçeği denilen şeyin şişirilmiş bir balon olduğunu ve CHP’li yöneticilerin bunu ancak 24 Haziran günü göreceklerini yazmıştım. Ancak ben bile bu kadarını beklemiyordum. Meral Akşener 10 puan alsa iş ikinci tura kalırdı. Bu anlamda Muharrem İnce ve Selahattin Demirtaş yapabileceğinin en iyisini yaptı. Aslında Genel Başkanlık tartışmasının yapılacağı ilk parti İYİ Parti’dir. Çünkü, kuruluş iddiası Akşener’i  Cumhurbaşkanı yapmaktı. Erdoğan’ı biz yenebiliriz iddiasıyla ortaya çıktılar. Gördük ki doğmamış bir parti oldu. Ama CHP’nin özelliği herhalde ki, sağlıklı olarak seçim sonuçlarını, İnce’nin performansını, diğer partileri değerlendirmeden bile ilk günden Genel Başkanlık tartışmalarının başlaması çok ilginç” diye konuştu.

 

UYANIKLIĞIN CHP’YE FAYDASI YOK
Muharrem İnce’nin artık aday gösterildiği andaki Muharrem İnce olmadığını belirten Kartal, “Sonuçta 107 miting yaptı, milyonlarla buluşup onların güvenini kazandı, rüştünü ispatladı, yaparsa İnce yapar algısı gelişti. Diğer muhalefet partileri biraz daha güçlü çıksalardı, şuan ikinci turu konuşuyor olurduk ve sonrasında da iktidar değişikliği olabilirdi. Ama dönüp dolaşıp geldiğimiz nokta CHP’yi kimin yöneteceği noktası. Bunun sebebi çok yakında yerel seçimlerin olmasıdır. Yerel seçimler CHP’nin en çok güç aldığı yer. Belediyeler ve belediyeleri kimin belirleyeceği önemli. Kuşkusuz olağan bir dönem olsa kurultaya gidilir ve biri kazanırdı. Bence öyle bir tablo olsa Muharrem İnce kazanırdı. Ama İnce için hatalı şey şu; ‘Seçimler bitti, hazır rüzgârı arkama almışken bu vesileyle köşeye sıkıştırıp istifaya zorlayayım ya da listeye giremeyen vekillerin yarattığı algıyla kısa sürede işi kurultaya götürürsem deviririm, bu da belediyeleri benim belirlememe sebep olur’ uyanıklığıdır. Bunun ne CHP’ye ne de memlekete bir faydası var. İnce’nin teşekkür amaçlı 81 ili gezeceğini açıklaması, bence bir teşekkür turu değil, genel başkanlığa adaylık turu, belli ki bu gerilim sürdükçe CHP olağanüstü kurultaya gidecektir. CHP’yi kim yönetirse yönetsin, uyanıkça ve fırsat kollayan hamlelere mesafeli durması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

İZMİR ÖRGÜTÜNDE LİYAKAT OLMADIĞINI HERKES GÖRDÜ
Seçimin hemen ertesi gününde Genel Başkanlık için açıklamalara girenlerin çıkar amacı olduğunu ve samimiyetsiz davrandıklarını vurgulayan Kartal, “İnce’nin başarısını birçok insan samimi olmasına bağlıyordu. Ama şimdi bu iki klik üzerinden çıkan tartışma samimiyeti ortadan kaldırıyor. Oy veren insanların derdi de bu değil ki, vatandaş ekonominin düzelmesini, demokrasinin geri gelmesini, bu mücadelenin büyümesini istiyordu. Meydanları dolduran milyonlar da bu sebeplerle oradaydı.” dedi.

''MESELE YERELDE GÜCÜN KİMİ ELİNDE TUTACAĞI''

Samimiyet algısını İzmir İl Örgütü üzerinden de anlatan Kartal, “İzmir’de inanılmaz kötü bir seçim kampanyası yürütüldü. Aziz Kocaoğlu referandumda göstermediği performansı gösterdi. Ancak il kongresi döneminde fazlaca müdahil olarak böyle bir il yönetiminin seçilmesine önayak olmasaydı, bu işi il başkanı yapardı. İl başkanı, ilçe örgütlerine sahip çıkacak, vekillere cevap verecek, İnce’yi koruyacak, belediye başkanlarını koruyacak, örgütün başkanı olarak daha fazlasını vermesi gerekiyordu. Çalışmaları yakından takip ettim, örneğin Seçim Koordinasyon Merkezi’nde adaylarla yapılan başlangıçta, kâğıttan okuyarak bir seçim startı verilir mi? Her gün yerel medyada partiye ve İnce’ye inanılmaz şeyler söylendi. Bunların hepsini göğüsleyecek, partiyi seferber edecek kişi il başkanı olmalıydı. Mesela biz dahil birçok yerel gazetede sağduyulu yaklaşılan ve o dönem zarar vermemek için haberleştirilmeyen  bir konu var. Odatv’de çıkan haber. Bir tarafta köy köy, gece gündüz demeden dolaşan insanlar, diğer tarafta bir öğlen yemeğinde il başkanı mangal partisi yapıyor. Ramazan ayında bir öğle vaktinde yapılan bu hareket örgütü seferber eder mi? Kişilerin şahsına yönelik bir şey değil bu ama Türkiye tarihinin en önemli seçimine gidiyorken, ilk defa partinin iktidar olabilmesi mümkünken yapılan bu hareket doğru değildi. Kılıçdaroğlu başarılı veya başarısız ama eleştirenler, Deniz Yücel istifa etsin diyebilir mi? Çok kötü yönetti, biz onu önermiştik ama başarılı olamadı, doğru olan bu değildi, istifa etsin denilebiliyorsa samimidir. Bunu diyemiyorsan, milyonlarca insanın özlemine kötülük yapmış oluyorsun. Buradaki mesele yerelde gücün kimi elinde tutacağı, bu gerçekleri gizlersen seçmene iyilik yapmış olmuyorsun. İzmir il örgütü sınıfta kaldı. Kılıçdaroğlu başarısızdır istifa etsin diyen herkes, il yönetimi ile ilgili aynı şeyi söyleyebiliyorsa samimidir. İl Kongresi’nde liyakate dayalı bir seçim olmadığını artık herkes bir kez daha görmüştür” şeklinde konuştu.

Kartal, CHP içi iktidar savaşının en çok AKP'ye yaradığını vurguladı.

Editör: Haber Merkezi