Cengiz Aldemir/ANKARA- Meclis Genel Kurulun'da konuşan İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, "Türkiye, Kurtuluş Savaşından bu yana en zor ve en çetin günlerden geçmektedir. Sefaletin hiç bu kadar derin, fukaralığın bu kadar yaygın ve güzel ülkemizin üzerine çöken karanlığın hiç bu kadar koyu olmamıştı" dedi.

SARAY OTOKRATİK KEYFİLİĞE DÖNÜŞTÜ

Saray iktidarının ülke tarihinde eşi benzeri görülmemiş sistematik bir yalan ve propaganda mekanizmasıyla insanların ambale eden, başarısızlığı başarı, yanlışları doğru gibi göstermeyi marifet ve beceri belleyen, tam bir otokratik keyfîlik rejimine dönüştüğünü vurgulayan Çıray, "Hükûmet 2,6 sent zararla aldığı elektriği 2,9 sente dağıtıcılara satmaktadır; onlar da 2022 yılında 11,5 sente fatura etmekteler. Bir diğer önemli konu, EPDK kararıyla beş yıl 7 milyar lira olarak vatandaşımızın faturasına yansıtılan, devletten bu dağıtıcılara ödenen, verilen para ne yazık ki 2021 yılında yüzde 217 artışla 22 milyar liraya çıkmış. Onun için, hiç kimse "Bu zammı kim yapıyor?" diye etrafına bakınmasın. Bu yirmi yılın sonunda tarihimizde eşi benzeri görülmemiş bir siyasi anlayışla karşı karşıyayız.

KÖTÜLÜK YÖNETİMİNİN HAKİMİYETİ ALTINDAYIZ

Bu iktidar, milletimizin zenginleşmesinin önündeki en büyük engeldir. Donanımlı gençliğimizin geleceğini dışarıda aramasına neden olan, ekonomik nedenlerle nüfus artış oranını nüfus dönüşümü için gerekli olan yüzde 2'nin altına düşürerek âdeta soyumuzu kurutmaya doğru götüren, sevgi, barış ve refah gibi kavramlara uzak bir kötülük yönetiminin hâkimiyeti altındayız" sözleriyle tepki gösterdi.

ÜLKEDE LOZAN ÖNCESİ BİR TABLO VAR

Türkiye'nin, sağlık sisteminin iflas ettiği, saraya hizmet eden yargı, kadük edilmiş meclis ve şirketlere verilen imtiyazlarla döviz garantili köprüler, tüneller ve otoyollarla kapitülasyonların geri geldiği Lozan öncesi tabloya dönüştürüldüğünü söyleyen Çıray, FETÖ Komisyonunun sistematik bir biçimde engellendiğini, FETÖ hıyanetinin en üst makamıyla görüntü veren birçoklarının, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve aynı karedeki arkadaşlarının "Aldatıldık." demeleriyle görev verildiğini, Millî Savunma Bakan yardımcılarından 3'ünün FETÖ iltisaklı, olduğu iddialarının çok ciddi olduğu için meclis gündemine taşıdığını söyledi.

MİLLET 12 ŞUBAT'TA UMUDU GÖRMÜŞTÜR

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bir başarı olarak takdim edilen Birleşik Arap Emirlikleri'ne yaptığı ziyaretin yıkımın bir başka görüntüsü olduğunu ifade ederek eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"Yandaş medya Birleşik Arap Emirlikleri için 25 Kasım 2021'de "Şerefsiz Bunlar" manşeti atmıştı ama devran döndü; ipe sapa gelmez "Faiz sebep, enflasyon sonuç." zırvası sonucunda Türkiye, tarihinin yegâne ekonomik buhranına girdi, özerkliği bitirildi, Merkez Bankasının döviz rezervleri eksi bakiyeye döndü, hukuk bitirildi, Sedef Kabaş'ın haksız suçlamalarla tutuklanıp Murat Ağırel ve Barış Pehlivan gibi araştırmacı gazetecilerin yeniden hapse atıldığı bir vasatta ciddi uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye gelmesi ihtimali iyice yok edildi. Çare Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin eline Türk milletinin sırtından kolay ve bol kazanç oltasını vermekti. Bunun için "Kanal İstanbul" adı altında sonsuz bir arazi rantı dâhil her türlü peşkeş göze alındı ne yazık ki ama buradan, bu ülkelere Sayın Meral Akşener'in sözleriyle sesleniyorum: "O ihaleleri ve alım satımları sizlere yedirmeyeceğiz." Bütün bu zincirleme sefillik ve zillet tablosunun ardında tek bir amaç bulunmaktadır. Bu da her ne pahasına olursa olsun saray rejimini ayakta tutmaktır. Bu, sadece saray rejiminin efendisi için değil yancıları için de hayat memat meselesidir. Onların amaçlarına ulaşmaları ne yazık ki Türkiye için bir yıkım olacaktır. Biz medeni dünyada yer alma ve güçlü büyük Türkiye hayalimizi hiçbir zaman için yok etmeyeceğiz ve bunun yok edilmesine de izin vermeyeceğiz. Nitekim, milletimiz 12 Şubat’ta yıkımın içinde umudu görmüştür, yıkımın sorumluları içinse korku dağları beklemektedir."

Editör: Haber Merkezi