İzmir’in yatırımları ile dünyada en hızlı büyüyen 2. Kent olduğu ve bu büyüme sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kaynakları ile merkezi hükümet katkısı olmaksızın başarıldığını dile getiren Altıok:

“İzmir, bugüne kadar korunamayan suyu, havayı, doğayı İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırım ve emeğiyle geri kazanıyor, geleceği kurtarıyor. Kalkınma, sürdürülebilirlik ve refah için tarım,  hele bizim zengin topraklarımızda çok önemli. İzmir’de paylaşım ve kooperatif güvencesi ile yakalanan başarı, pekâlâ Ardahan’ımızda da mümkün. Yeter ki isteyelim ve ket vuran olmasın” dedi.

BAŞKAN KOCAOĞLU’NDAN SUNUM

Konferansa katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Bayındır’da çiçek, Tire’de süt,  Bademli’de; fidan, kiraz ve peynir tarım alanlarına ulaşım için asfaltlama hakkındaki çalışmaları yaptığı sunumla katılımcılara aktardı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun sunumu, Ardahan’da yapılabilecekler için önemli başarılı örnekler olduğunu belirten Altıok, konferansta şu konuşmayı yaptı:

“Uzun süredir sadece ülkemizde değil dünyada da kısmi bir ekonomik daralmaya, büyümede yavaşlamaya tanıklık ediyoruz. Kuşkusuz bu durum ülkemiz gibi ağır sanayinin, teknoloji üretiminin sınırlı olduğu ülkelerde daha sancılı seyrediyor. Ülkemizde ise sanayi merkezlerinin batıda belli başlı noktalara toplanmış olması ve nüfusun önemli bir bölümünün yine batıda yaşıyor olmasından kaynaklı, artan petrol fiyatlarıyla paralel lojistik maliyetleri başta olmak üzere birçok etkenle  Ardahan gibi kentlerimizde ekonomiyi ve kalkınmayı daha da ağır etkiliyor.

Bununla birlikte ülkemizde giderek artan güvenlik endişeleri, özgürlük ve demokrasiden geriye düşme, hukuk devleti ve mülkiyet hakkı üzerindeki tehditler özellikle yatırımcılar için önemli düzeyde tehdit oluşturuyor. Özel sektörün ve yabancı yatırımcının hukuk ve demokrasi ekseninde ihtiyaç duyduğu güven ortamını oluşturmakta güçlük çekiyoruz.

Yine üretimin en önemli öznesi artan nitelikli iş gücü talebini karşılamak için nitelikli bir eğitim sistemi kurmayı başaramıyoruz. Katma değerli ürün üretecek, teknoloji yatırımlarını omuzlayacak, ülke ekonomisine değer katacak insan kaynağı konusunda iyi bir eğitim sistemine ihtiyacımız var.

Ardahan, ülkenin nüfus yoğunluğu ve sanayi yatırımları noktalarına en uzak kentlerinden birisi. Zorlu iklim koşullarında özellikle tarım alanında son derece deneyimli, başarılı, çalışkan bir halkı var. Ülkenin en güzel etine, sütüne ve süt ürünlerine sahip bir bölge. Hayvancılığın dara düşmesi, lojistik maliyetler, yatırımcıların uzak durması göçü tetikliyor; göç de içeride zaten sınırlı olan üretimi negatif etkiliyor. Oysa Ardahan yanı başında Gürcistan’la çok fazla ülkeye açılabilecek, ihracat gerçekleştirebilecek olanaklara sahip. Bu bölgede spesifik yatırımlar, maliyetlerin düşmesine katkı sunacak çeşitli destekler ve işbirlikleriyle Ardahan kendi havzasında bir ihracat kentine dönebilir.

Et, süt, süt ürünleri, hayvansal gıda, yem gibi kalemlerde Kafkasya’ya ve Orta Asya’ya ihracat yapan bir kente dönüşebilir. Göç durur, iş gücü kentte kalır. Makroekonomi ve merkezi eğitim politikalarıyla da bu durum sürdürülebilir bir hal alabilir.

Kış turizmi alanında yapılacak yatırımlar ve tanıtım faaliyetleri ile Ardahan bir kış turizmi merkezine dönüştürülebilir. Ardahan’ın bu imkânları var. Sadece bu imkânları hayata geçirebilecek siyasal irade, ortak akıl ve yatırımlar geriye kalıyor.

Ben bu konferansın sadece Ardahan için değil, barış ve kardeşlik içinde bir arada yaşamanın en güzel örneği olan Kars-Ardahan-Iğdır üçgeninin tamamı için son derece yararlı olduğuna inanıyorum.

Bizler de bu çerçevede Ardahan’ın ve bölgenin sürdürebilir bir kalkınmaya erişebilmesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Bu konferansın düzenlenmesinde emeği geçen başta Sn. Genel Başkan Yardımcımız ve Ardahan Milletvekilimiz Öztürk Yılmaz olmak üzere herkese teşekkürlerimi sunuyorum.”

Editör: Haber Merkezi