Yaptığı her şeyi yerel yönetim anlayışı gereği yaptığını ve bunların Cumhuriyet Halk Partisi’nin parti programında ve anlayışında olduğunu söyleyen Sandal, “Ben yazdım demiyorum, onları referans aldım yazdım diyorum. Camilerle ilgili,yoksullukla, işsizlikle, eğitimle ilgili söylediğim her şey, benim partimin anlayışıdır.” ifadelerini kullandı.

Kentsel dönüşüm ve Bayraklı… Sizce bu sorunun çözümü nedir?

Karşı tarafın fikrini almadan yapılan her şeyin aslında masa başı bir işlem olduğunu ve sonuçta karşılık bulmadığını defalarca söyledik. Kentsel dönüşüm de Bayraklı’da maalesef böyle. Bayraklı yoğun göç alan bir yer. Göç sadece bir yerden kopup başka bir yer gelme meselesi değildir. Açlığı, sefaleti, yoksulluğu, çaresizliği ve daha bir sürü derdi var. Bu insanlar borçla bir ev yapmışlar. Buraya elektriği, suyu götürüp hizmet vermişsiniz. Vergilerini alıyorsunuz ve diyorsunuz ki biz evinizi kentsel dönüşüm gerekçesiyle alıp size daire veriyoruz. Sizin moloz değeriniz 200 lira bizim size vereceğimiz daire 300 lira. 100 lira daha borçlandırıyorsunuz. Ben olsam kabul etmem. Daha iyi bir yerde oturacağım diye çocuğumu evsiz bırakmam. Borç altına da girmem. Yeni formüller, anlayışlar bulmak lazım. Siyasetin temel meselelerinden biri de yoksul halkı zenginleştirmektir. Tarafım belli. Ben mazlumların yanındayım, yoksul insanın kimliğine, dinine, milliyetine bakmam onların dertlerini kendi derdim olarak görürüm.

Yapacağımız işleri işin ehli arkadaşlarla planlayacağız. Hükümetle, büyükşehirle ve bu işin bileşenleri ile kavga etmeden ortak akıl çerçevesinde yeni formüller üreteceğiz. Yürümeyen formülleri vatandaşa dayatmanın hiçbir anlamı yok. Bu bizim öncelikli işimiz olacak.

Belediye Başkanı olmanız halinde Belediye Başkanı ile ilçe örgütü ilişkisi nasıl olacak?

Bu soruya genellikle popülist cevap veriliyor; ‘Ben başkan olursam rozetimi çıkaracağım.’ Öncelikle şunu söyleyeyim, ben Cumhuriyet Halk Partiliyim. Başkan olduktan sonra da Cumhuriyet Halk Partiliyim. Bu kimliğimden ödün vermeyeceğim. Yaptığım her şeyi yerel yönetim anlayışım gereği yapıyorum. Ben yazdım demiyorum, onları referans aldım yazdım diyorum. Camilerle ilgili söylediğimiz şey benim partimin programıdır, benim partimin anlayışıdır. Yoksulluk ile ilgili söylediğim şey, benim partimin anlayışıdır. İşsizlikle ilgili söylediğim şey, benim partimin anlayışıdır. Eğitimle ilgili söylediğim şey, benim partimin anlayışıdır. Burada iki şey önemli: Bir; Yerel yönetici, halkta karşılığı varsa, toplum yararına bir iş yapıyorsa, sahadaysa ve samimiyse, inanın halk onu bırakmaz. Başkan da gider sırtını halka dayar. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Büyükerşen, adayım dediği sürece adaydır. Hangi gerekçeyle göstermeyeceksiniz? Anlayış bu olmalı. Bunu eksik bıraktığınız an, diğer destek noktalarına kayıyorlar. O zaman da, şimdiki mevcut durum üzerine söylemiyorum tüm örgütler adına söylüyorum, denetimdeki örgütler belediye başkanlarına gerekli çalışmayı yaptıramıyorlar. Eksik kalıyorlar. Belki de potansiyelleri ve dinamikleri çok yüksek. Ama bu mesele sınırlı kalıyor. O yüzden örgütü serbest bırakacağız. Bir diğer önemli nokta da Bayraklı. Bornova’dan gelen mahallelerimiz var. Farklı bir sosyo-ekonomik, kültürel düzey var, farklı bir anlayış var. Bayraklı merkezde farklı bir topluluk, farklı bir anlayış var. Yukarda, Onur Mahallesi, Gümüşpala, Yamanlar farklı bir anlayış ve farklı bir kültürde. Bir defa Bayraklı’da bir iş yapacaksanız toplumun tamamını kucaklayan, bütün boyutlarıyla bir örgüt oluşturmalısınız. Bayraklı bir yanıyla da üniversite kenti. Yaşar Üniversitesi, Ege Üniversitesi bize yakın. O çocukların büyük çoğunluğu Bayraklı sınırlarında yaşıyor. Eğitimli, nitelikli bir kitlemiz var. Bunları da siyasete entegre etmemiz lazım. Bu bizim Meclis ve örgüt tercihimizin öncelikli konularından birisi olacak. Toplumun tamamını kucaklayan, kentin ihtiyaçlarına ve dinamiklerine yönelik bir tespitte bulunacağız.

İktidara giden yol yerel yönetimlerden mi geçiyor? CHP’li bir belediye başkanı partisinin iktidar yürüyüşüne nasıl katkı sunabilir?

Doğal olarak hizmet alanları yerel yönetimlerdir. Vatandaş bir partinin anlayışını örgütünden ve yerel yöneticisinden görmek istiyor. Bizim nasıl katkımız olacak? 100 bin oy alacağız. Partimi anlattığım için alacağım. Bunlar Serdar Sandal’ın fikri değil. Ama inanıyorum ki bir dahaki dönem bu oyumuzu en az yüzde 10 arttıracağız. Onun dışında imkanları sınırlı olan bölgelere müdahale etmek lazım. Buradaki çocuk okumuyor ama sizin herhangi bir bütçeniz varsa Konya’daki çocuk da okusun, Afyon’daki çocuk da okusun. Örneğin Kiraz’ın ücra köylerinin tamamı Doğu ve Güneydoğu’nun birçok köyünden daha geri noktada. Buralara müdahale etmek lazım. Siyaset üretmek lazım. Genel merkez politikalarına bağlı kalarak bu işi çok net yapacağımızı biliyorum. İzmir’de yeni sürecin inanıyorum ki birazcık daha farklı, birazcık daha kente dokunan, kentin ihtiyaçlarını çözen, siyaset üretebilen, tüm Türkiye’ye model olan bir anlayışla yönetileceğini umuyorum.

Editör: Haber Merkezi