İşte Hakan Özbadur’la yapılan söyleşi:

Çalışmalar nasıl gidiyor?

– 24 Haziran seçimlerinden önce çok yoğun bir süreç geçirdik. Bu süreçte Urla’da başarılı olduğumuza inanıyorum. Sonrasında çok da hoş olmayan, üslup ve sürecini tasvip etmediğimiz bir imza süreci yaşadık. Bu dönemde Urlamızı yıpratmamak adına ne sosyal medyada ne de tartışmalar içinde bulunduk. Polemiklere girmedik. Çünkü bu süreçler tehlikeli süreçlerdir. Partimizin yıpranması adına… Geçmişte de bu tür örnekler yaşanmıştır. Bunlara engel olmak için, yönetim kurulu üyelerimiz, gençlik kolları ve kadın kolları üyelerimizle beraber böyle bir karar aldık. Buradaki yöntemde de kurultay delegemizin ki kendisi eşimdir Gökçe Özbadur Hanım, fikrini aldım, yönetim kuruluna sordum, çoğunluğun Muharrem İnce’nin kurultay çağrısına imza vermemek yönünde bir görüş birliği oldu. Biz de genel başkanımızın lehine bir tavır sergiledik. Çünkü, 5 yıldan bu yana bir program dahilinde çalışma sürdüren bir ekip vardı ve önümüzdeki yerel seçimlere konsantre olmamız gerekiyordu. Çok kritik bir yerel seçim sürecine gireceğiz. İktidar partisinin ittifak gibi hedefleri var. Ama bizim düşüncemiz halkla iktidar olmak.

Görüşmeleri süren ittifak gerçekleşirse, CHP’nin Urla’da seçim kaybetmesi gibi bir durum oluşur mu?

– Ben Urla’da CHP’nin seçim kaybedeceğine inanmıyorum. Bir ittifak olması durumunda bile başkanlık  için yeterli oya ulaşabileceklerine inanmıyorum. Çünkü AK Parti’nin Urla’daki oy sayısı belli. Genel merkezimizin belirleyeceği aday doğru olursa, belediye meclis üyeleri doğru isimlerden belirlenirse hiç bir şekilde burada kaybetme korkusu yaşamayız. Geçmişte yapılan bazı hataları yapmamamız halinde CHP’nin Urla’da seçim kaybetme endişesi olmaz.

Yani bu altını çizdiğiniz konularda hata yapılırsa, AK Parti’nin Urla’da seçim kazanması mümkün bu yorumunuza göre…

– Her zaman bir tehlike vardır. Matematiksel olarak böyle bir tehlike var mı? Şu an bizim önümüze gelen anketlerde görünmüyor. Ama bu hiç bir şey olmayacağı anlamına gelmez. 2004 yılında biz Urla’da 3. parti olduk. O zamanki ilçe yöneticileri için böyle bir tehlike var mıydı? Yoktu… Ama üçüncü parti olduk. Biz bugün de kazanmak için değil, en çok oyu alacağımız başkan adayı ve meclis üyeleri ile yola çıkmalıyız.

2014 seçimlerinde CHP Urla’da oransal açıdan en kötü sonucu aldı. Yüzde 44.41 ile başkan seçildi. Oysa, 10 yıllık istatistikte CHP’nin en düşük oy oranı yüzde 55’lerde bulunuyor.

– 2018 milletvekili seçimlerini ayrı değerlendirmek gerekir. Biz bu seçimde yüzde 3’lük bir kayma olacağını ön görmüştük. Seçmenlerimizin bir bölümü HDP’nin parlamentoya girebilmesi için oylarını bu yönde kullandı. Hatta bana bile bazı bilinçli seçmenlerimiz tarafından seçim öncesinde bu söylendi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’ye oy atacağız ancak milletvekili seçimlerinde HDP’yi tercih edeceğiz demişlerdi. Diğer yüzde 3’lük bölüm de oy kayması yaşadı. Aslında Urla’nın siyasal tarihinde  demokrat bir seçmen kitlesi vardır. MHP’nin bölünmesiyle siyasi hayata giren İyi Parti de geçmişte bize oy atan sağ düşünceli seçmeni saflarına çekti. Burada da bir oy kayması söz konusu oldu. Bu etkenler nedeniyle oylarımız yüzde 55.86’ya geriledi. Ancak bizim bu oyları önümüzdeki yerel seçimde geriye alacağımıza inanıyorum. Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı yarışında CHP Urla’da yüzde 69.33 gibi çok ciddi bir oy oranına ulaştı. Urla’da alınan oy oranları sıralamasında hem milletvekilliği hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İzmir 4.’sü olduk.

Yol haritasında Urla İlçe Örgütü nasıl bir yol izleyecek?

– Öncelikle sürecin başlamasını bekleyeceğiz. Geçtiğimiz günlerde İzmir’de gerçekleşen Ege Bölge Toplantısı’nda Genel Başkan Yardımcımız Oğuz Kaan Salıcı, genel merkezin bu işi gerçekten sıkı tuttuğunu, birlik ve bütünlük içinde bu işi yapmak gerektiğini, bunun olması gerektiği mesajlarını verdi. Bölgesel olarak ön seçim yapılması, bölgesel olarak eğilim yoklamaları, bölgesel olarak da durumuna göre merkez atama, merkez yoklama şeklinde yapılacağını, ama yine de örgütün üst kademe yönetiminden düşüncelerinin alınacağını, STK’lardan düşüncelerinin alınacağını, reel anketlerin yapılacağını bildirdi. Genelde de ön seçim vurgusu yapıldı. Partinin üst kademelerinin ön seçim isteği konusundaki ısrar gündeme getirildi. Tabii bu ne kadar yetişir. Bugün başlasak yarın yapabiliyor muyuz. Sonuçta bunun da bir süreci var. Yetişir mi yetişmez mi? Bunu da en iyi bilecek kişiler genel merkez yönetimindeki yöneticilerimiz. Bu toplantıda, belediye başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, il başkanlarımız tarafından önemli bir vurgu yapıldı ki bu da adaylarımızın erken belirlenmesi… Neden? Adaylarımız çalışma zamanı kazansın. Adaylarımız sadece bölgesel mitinglerle seçime hazırlanmasın. Ev ev dolaşıp vatandaşlarımıza dokunsunlar. Ekibiyle gitsin, kendisini tanıtsın.

Sizce bu süreç ne zaman başlamalı?

– Bu süreç ekim sonu kasım ortası gibi açıklanmış olmalı. Urla, Türkiye’nin interlantı en büyük ilçesi. Hatta bir kaç şehri birleştirdiğinizde Urla sınırlarına ulaşılabiliyor. Bizim burada ev ev dolaşıp kendimizi anlatmamız gerekiyor. Bir kere gitmekle olmuyor. Bir kaç kere gideceksiniz. Halk her zaman yanında görmek ister. Dokunulmak ister, fikirlerinin alınmasını ister. Bunları iki ay gibi bir sürede yapabilmek mümkün değil. En az seçimden 4 ay önce aday belirleme süreci tamamlanmalı. Bu bile yetmez ama önümüzdeki süreç çok kısıtlı olduğu için bu limit olur. Bu süreçte aday ilçe yönetimi ile birlikte kendisini tanıtabilecek bir yol haritası çıkartacak. Meclis üyesi adaylar belirlenecek ve sonrasında da gece gündüz demeden çalışmalarına başlamış olması gerekiyor.

Ekim sonu kasım ortası adayların belirlenmiş olması isteminize göre CHP’de ön seçim sürecinin gerçekleşmesi mümkün görünmüyor.

– Bizim incelediğimiz takvimde de ön seçim kararı bugün alınmış olsa bile aday belirleme tarihi şubat ortası gibi görünüyor.

Peki bu bir tezat değil mi düşüncelerinizle?

– İşte bu nedenle bazı bölgelerde ön seçim yapılacak, bazı bölgelerde eğilim yoklamaları, bazı bölgelerde de merkez ataması söz konusu olacak. Ancak bu tercihleri biz bilmiyoruz.

Bu kriterlere göre Urla’da ön seçim yapılması mümkün görülmüyor.

– Bizim talebimiz ön seçim ile aday belirlenmesi. Urla’da bu sistem ile aday belirlemesi ocak ayında gerçekleşirse bile biz bu tarihten sonra çalışmalarımıza çok büyük hız vererek seçime hazır hale gelebiliriz. 2014 seçimlerinde de adayımız 21 Ocak’ta açıklanmıştı ve biz gerekli çalışmaları yetiştirdik. Yani sürecin bize sunduğu olanakları en iyi şekilde kullanmak için hazırız. Bir kat daha fazla çalışıp o açığı kapatırız. Doğru olanı ön seçim. Aday açıklama tarihinin doğru hali kasım sonu aralık başı. Ama süreç buna uygun değilse ocak ya da şubatta açıklanırsa o zaman da elimizdeki süreci en iyi şekilde kullanıp hedefe ulaşırız. Sonuç olarak yapılabiliyorsa ön seçim, yapılamıyorsa eğilim yoklaması ve doğru anketlerle aday belirlenmesi en doğru yol olur.

Şu an kesinleşmiş aday adayları kimler?

– Hakan Yiğit, Murat Gül, Bülent İlhan ve Bahri Yalaz, aday adaylığı açıklamalarını yaptılar, hatta bir tanesi basın açıklamasını yaptı, iki aday adayı da yönetim kurulumuza düşüncelerini aktardı. Bülent Onat da beni arayıp, aday adaylığı konusunu bildirdi, önümüzdeki hafta da gelip yönetim kurulumuzu bilgilendirecek. Bugün de Kemal Ay aday adayı olacağını bana bildirdi. Bu adayların dışında basında adı geçen aday adaylarından hiç kimse ile ne görüştüm ne de bana bilgi aktardılar.

Sizin gönlünüzde çizdiğiniz kriterler ölçeğinde başkan adayı nasıl olmalı?

– En çok istediğim şey, adayın Urla tabanında partili partisiz bir karşılığının olması. Kimseyi ötekileştirmemesi lazım. Herkese aynı güleryüzü taşıması lazım. Projelerinin gerçekten ayağı yere basan, yapılması yüksek, insanlara anlatılabilecek, Urla’ya faydası dokunacak, Urla’yı bir kat daha, iki kat, üç kat yukarı taşıyabilecek olması lazım.

Şu an Urla’yı bir tık yukarı taşıyabilecek proje eksiklikleri neler peki?

– Urla’nın şu an en çok kış aylarında esnafı rahatlatacak hareketlik içerecek projelere ihtiyacı var.  Urla 4 ay hareketlilik yaşayan bir ilçe. Diğer 8 ayda durağan bir dönem yaşıyor. Bu dönemde de esnaf büyük sıkıntılar çekiyor. Yaz aylarında bir çok iş kolu ekonomik refah düzeyine ulaşıyor. Ancak kış aylarında hareketlilik duruyor. Esnaf zor günler yaşıyor. Ticareti ileriye taşıyacak projeler olmalı. Otopark sorunu çok önemli. Bu sorun, Urla’nın önümüzdeki 10 yılını tamamen felç edecek bir duruma ulaştı. Bugün Jandarma Kavşağı’ndan meydana 15 dakikada gidilebiliyor. Çok acı. Yeni bulvarlar çıkarmamız lazım. Yer altı otoparklarının düşünülmesi lazım. Bu belediyecilik anlamında mı yapılır? Yap-İşlet-Devret modeli mi uygulanır? Belediye, Tapu Müdürlüğü, bankaların tüm şubelerinin aynı güzergahta olması trafiği kilitliyor. Yaz aylarında her evde 2-3 araç olması da trafik sıkışıklığını içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Mevcut kapalı tek otopark, ilçemizin ihtiyaçlarına yetişemiyor. Kendi araçlarımız, esnafın araçları zaten bu otoparkı dolduruyor. Adaylık belirleme sürecinde aday adaylarımızın hazırlayacakları proje portföyünde otopark sorununun ilk sırayı alacağına inanıyorum. Aday belirlemesinden sonra meclis üyesi aday adayları da belirlenince hep birlikte oturup, Urla’nın öncelikli sorunlarını belirler, gerçekleşmesi mümkün, Urla yararına olacak projeleri hazırlarız. Urla’nın çok büyük bir kıyı şeridi var. 81 kilometrelik sahil bandımız bu zamana kadar maalesef iyi değerlendirilemedi. Günlük yerli turiste yönelik bazı projeler geliştirilebilir. Ev pansiyonculuğu, butik otel işletmeciliği geliştirilebilinir. Bunlar sosyal belediyecilik anlamında yapılabilecek katkı ve desteklerdir. Bunlar için Avrupa’dan hibe destekleri alınabilir. Belediye bunu yapmak isteyen işletmeci arkadaşlara yol haritası çizebilir. Bunu Seferihisar Belediyesi başardı.

Belediye ile ilçe parti yönetimi ilişkileri nasıl?

– Son dönemde, her hangi bir tartışmamız olmadı. Arada bazı kopukluklar yaşanıyor. Bunların sebeplerini de araştırmak lazım. Bundan sonraki dönemde seçim süreci de çok kısa olduğu için parti yönetimi uyum içinde çalışmak istediği adayı kendileri belirleyeceklerdir. 5-6 aydır birlikte çalışma yürüttüğümüz ilçe belediye başkanımız ile parti yönetimi arasındaki ayrılıkları da konuşmak istemiyorum. Bu partimizi yıpratır. Örgütümüzü yıpratır. Biz bir seçime gidiyoruz. Urla’da belediyeyi bir kez daha almaya, hem de en yüksek oy oranı ile almaya talibiz. Biz belediyelerimizi yıpratmak için değil belediyelerimize sahip çıkmak için varız. Orada olanlar da oraya gelecekler de bunu bu şekilde anlayıp bu şekilde davranmak zorundalar.

Vatandaşın Urla Belediyesi’nden memnuniyet ya da memnuniyetsizliği nasıl? Sizin gözlemleriniz nasıl bu yönde?

– Buna kaçamak cevap vermek durumundayım. Adayımızın belirlenmesiyle bu sorunun yanıtını almış olacağız.

Yeni dönemde meclis üyelerinin belirlenmesi konusunda nasıl bir yol izlenecek?

– Bu yönde bir sürü kriter var. Meclis üyelerinin belirlenmesi sırasında büyükşehir belediyesinin talepleri oluyor, il başkanlığımızın talepleri oluyor, ilçe başkanlığımızın talepleri oluyor. Belediye başkan adayının çatı ekip kurma gibi istekleri oluyor. Başkan adayına üç kontenjan ayrılmış durumda. Şimdi seçim çalışmaları konusunda Urla İlçe Örgütümüzün yükünü çeken yönetim kurulumuz, gençlik kollarımız, kadın kollarımız var. Maddi manevi yükün altına giriyorlar. Dışarıdan büyük destek veren arkadaşlarımız da var.  Onların da görüşlerini alacağız. Ama öncelikle yönetim kademesinin düşüncelerini alacağız. Sadece sosyal medya üzerinden katılım sağlamakla olmuyor. Bizzat etkinliklerimize katılan destek veren dostlarımız var. Kurullarımız var. Liyakata önem vereceğiz. Katılımcılığa önem vereceğiz. Geçmişte partimize büyük katkılar koyan ancak hak ettikleri yeri bulamayan insanlarımızı daha ön plana çıkartmayı düşünüyoruz. Niteliği ön plana çıkartmayı düşünüyoruz. Ve gerçeği söyleyeyim; ben genç bir ilçe başkanıyım. Gençleri ön plana çıkartmayı hedefliyoruz. Ben bunu söylerken de gocunmayacağım ki şu an bizim Hukuk Komisyonu’na koyacak bir meclis üyemiz yok. Bu anlamda değerlendirilen meclis üyesi arkadaşımız bundan sonraki yaşamını Amerika’da sürdürmeye karar verince, boşluk doğdu. Son üç senedir Hukuk Komisyonu’nda bir hukukçumuz yok. Bu tarz bir olay yaşamamamız için bu hataları yapmamalıyız. Partide, örgütte, tabanda da geçerliliği olmalı. Sadece mesleklerine bakarak liste yapmak doru olmaz. Partide de karşılığı olmalı.

Tüm bu hedeflerinizi, başkan adayı unvanını alan kişi ile karşılıklı oturarak yapabileceğinize inanıyor musunuz?

– Tabi inanıyorum. Başka bir lüksümüz yok. Başkan adayımızla birlikte Urla’yı en iyi şekilde yönetmeye talibiz. Bu nedenle bunu yapmak zorundayız. Herkes siyasi hiyerarşiyi bilip ona göre davranırsa, sorun yaşanmaz. Bu makamlar, Urla’nın menfaatine yarar sağlayacak makamlar. Ben esnaf olmam nedeniyle, pek çok uyarı, öneri ve şikayetlere maruz kalıyorum. Halkın nabzını en iyi şekilde tutma şansına sahibim. Bana çok kolay bir şekilde ulaşabiliyorlar. Bir ilçe başkanı, belediye başkanının görevlerinden bazılarını üstlenmek zorunda. Bazı konuları belediye başkanını yormadan çözüme kavuşturmak zorunda. Çünkü belediye başkanının zaten yükü ağır. Şu an iktidar partisinin bazı önlemleriyle belediyeler ummadıkları yükün altına girmiş durumda. Öyle kanunlar geldi ki, bakanlıkların kararları ile belediyeler pek çok yükün altına girdi, yeni külfetler oluştu. Zaten belediyelerin sadece emlak vergisinden gelirleri var. Bunun dışında işletme ruhsatları gelirleri var. Bizim Urla’da yatay yerleşim olduğu için emlak vergisi de o kadar çok fazla değil. Bizim yarımız kadar yüzölçümüne sahip olmayan ancak çok katlı imar planlarının uygulandığı Narlıdere ve Güzelbahçe bile Urla Belediyesi’nden daha fazla gelire sahip oluyorlar. Nüfusu Urla’dan çok az olan Seferihisar’da bile emlak girdisi bizden daha fazla. Çünkü kat fazla. Ama biz kat olmasını da istemiyoruz. Olmasın da zaten.

Urla’da konut artışı olmalı mı? Yeni konutlara ihtiyaç var mı?

– Bu yapılacaksa bile sosyal proje kapsamında yapılmalı. Geçmişte bu yapıldı. Bülent Baratalı, 544 Konutlar’da bunu gerçekleştirdi. Bin Konutlar’da ise işbirlikleri ile yaptı. Bir tanesi belediye öncülüğünde gerçekleşti, diğerinde destekçi konumundaydı. Urla büyümeli ama 5000’lik plan inisiyatifi artık ilçe belediyelerinde değil. Bunu büyükşehir belediyesi ile ortak çalışma sonunda yapmak gerekir. Bunu yapmalılar.

Alt yapı konusunda sıkıntı var mı Urla genelinde?

– Son beş yıldır bizim en büyük sıkıntımız Gülbahçe mahallesinde. Önceki İlçe Başkanımız Bahri Yalaz, bu konuyu defalarca gündeme getirdi. Defalarca söz verdik. Ama olmadı. En çok mahcup olduğumuz bir bölge Gülbahçe. 21. yüzyılda yaşıyoruz, dünyanın en büyük üçüncü üniversitesinin kampusunun bulunduğu bir bölge, ileride belki de yaşam alanlarının genişlemesiyle dünyanın en büyük üniversitesi konumuna gelecek ama biz hala fosseptik çukurlarıyla alt yapı sorununu çözmeye çalışıyoruz.

Peki niye yapılmıyor?

– Biz bürokraside bir sıkıntı olduğunu düşünüyoruz.

Siyaset, bürokrasiye yeniliyor yani…

– Yenemediği yerlerden biri herhalde burası. İnanın gece gündüz milletvekillerimiz, parti üst yönetimimiz bu konuyu gündeme getiriyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının Urla’da ikamet ediyor olmasının avantajını kullanabiliyor mu ilçemiz?

– Bu konuda da susma hakkımı kullanıyorum.

Sayın Kocaoğlu’nun yeni dönemde aday olup olmaması Urla adayının belirlenmesinde etkili olur mu?

– Tabii ki etkiler. Ancak o açıklama yapıldığı gün bunun ne derece etkisi olabileceğini anlayacağız.

 CHP Urla’da nasıl bir oy oranı hedefliyor?

– Biz son genel seçimde aldığımız oy oranının altına düşmemeliyiz. 56-57’nin altına düşmemeliyiz.

AKP’de Urla Devlet Hastanesi Başhekimi Adıgüzel Demirel’in başkan adayı gösterilmesi, CHP açısından sonucu etkiler mi?

– Bir kurumun başındaki başhekimden söz ediyoruz. Sağlık çok farklı bir şey. İnsanın kendisini en kötü hissettiği anların yaşandığı bir bölüm. Bu süreçte kendisine uzatılan eli, yapılan yardımı, desteği, iyiliği unutma gibi bir lüksü olmuyor insanların. Geçmiş olsun diye arayan bile o an senin için en kıymetli insan oluyor. AK Parti tabii ki bunun bir avantajını yaşar. Ama Urla sosyal demokrat kişilerin yaşadığı bir yer. Bunu en iyi şekilde ayırt edebilecek nitelikli ve ayıracak düşünceye sahip insanların en doğru tercihi yapacağına inanıyorum.

Şu an CHP çatısı altında aday adayı olabilecek isimlerden bir tanesinin aday yapılmasından sonra, ‘Eyvah, biz yandık’ diyebileceğiniz bir isim var mı?

– Yok. Oy oranımızı belki etkileyebilir ancak seçim kaybetme konusunda kaygı duyduğum bir isim yok. Kaygı duyarsam kendimi ve yönetim kurulumuzu, gençlik kollarımızı, kadın kollarımızı hafife almış olurum. Biz en güçlü şekilde bu seçime hazırlanacağız ve belediyeyi bir kez daha alacağız. Hedefimiz hep kazanmak üzerine. Oy oranımızı etkiler, meclis üyesi sayımızı etkiler, halkın bize bakış açısını etkiler, inancını etkiler ama kazanmamızı etkilemez. Aslında bu çok büyük bir etken. Çünkü, tabanın da beklediği isimler var. Urla halen daha metropol bir ilçe değil. Urla halen daha her şeyin olabileceği bir ilçe. 2004’te bunun örneğini yaşadık. Yüzde birlik bir partinin adayı başkan seçildi, CHP 3. parti oldu. O yıllarda, Türkiye’de 3 tane belediyesi olan bir parti oldu rakibimiz. Birisi de Urla idi. Ama biz şimdi, örgütü dinleyerek, üyeyi dinleyerek, tabanı dinleyerek niteliklerine bakarak aday belirleyebilecek bir partiyiz.

Cinsiyet kotası hakkında ne düşünüyorsunuz?

– Bence artık cinsiyet kotası düşünülmesi doğru değil. Burada önemli olan niteliktir. Yeri gelir İzmir’in 30 ilçesinden 16’sı kadın belediye başkanı olur, yeri gelir büyük çoğunluğu koltuğa oturur. Yani kota ile belirlemek bana göre doğru bir yol olmaz. Yapabilirlik, nitelik, tabanda karşılığı gibi kriterleri baz alırsanız kadın-erkek ayrımını da aşmış olursunuz. Meclis üyelikleri için de ayrım yapmam mümkün değil. Gerekiyorsa hepsi, gerekiyorsa yarısı gerekiyorsa gereken kadarı olur. Belki de bu seçimde erkekler için kota uygulanmak zorunda kalınacak.

Ben CHP Urla İlçe Başkanı olarak bir misyon yüklendim. Taraf olmam, kimsenin adamı olmam, kimsenin yaz dediği kişileri yazmam. Urla’ya 28 yıl önce geldim. Doğma büyüme de İzmirliyim. Askerlik dışında Urla’dan hiç ayrılmadım. 7-8 yaşımdan beri çarşıdayım. İşletmemiz, Bülent Baratalı Bulvarı’nın en eski ve ilk işletmesi. Dükkanı açtığımızda, (Urla’nın dışına pastane açtılar) dediler. Yıllarca biz Urla’da aday belirleme konusunda birileri bir yerden müdahale ediyor serzenişinde bulunduk. Birileri birilerinin etkisinde eleştirileri yaptık. Bu algıyı yıkacağız. Ben demiyorum, biz diyorum. Neden biz diyorum? Ekibimle beraber. Yönetim kurulu, kadın kolları, gençlik kolları bir bütünüz. Onlar olmazsa ben olmam. Kadın kollarımız da gençlik kollarımız da müthiş. Kadın Kolları Başkanımız Deniz Ulçay Hanım, Gençlik Kolları Başkanımız Yasemin Uslucan Hanım… İkisi de çok çalışkan ve parti neferi arkadaşlar. Biz bir ekip olarak yola çıktık ve kimsenin etkisinde kalmadan Urla’nın faydasına olacak bir yöntemle parti yönetimine talip olmuştuk ve bu anlayışla devam edeceğiz. Bu anlayışla gelecek olan başkan adayının bile bize isim konusunda tavsiye vermesine izin verebilirim.

2014 seçimlerinden önceki 15 yıllık dönemde Urla nasıl yönetildi?

– Urla halktan çok uzak yönetildi. Urla projesiz yönetildi. Urla belirli insanlarla yönetildi. Bir ya da iki kişiyle yönetildi. Halkın içinde olmadan yönetildi. Meydan projesi Urla’ya en büyük ihanet. Çok çok çok daha güzel bir proje gerçekleştirilebilirdi orada. Sadece işletmeye dayalı bir proje çıktı ve şu anki hali içler acısı. Benim yeni başkana bu yönde bir önerim olacak ve düzeltilmesini tavsiye edeceğim. O proje uygulanmadan önce kime soruldu? Halkın görüşü alındı mı? Belediye başkanları belediyeyi tek başına yönetmezler, halkla birlikte yönetirler. Urla’nın duygusunu da hissettirmek gerekiyordu oraya.

Halkla birlikte yönetme şekli bu dönem uygulanıyor mu?

– O yönde zaaflarımız var. Halen daha zaaflarımız, eksikliklerimiz var.

Sanat Sokağı hak ettiği noktaya ulaştı mı? Bu sokakta bazı esnafın mağduriyetinden söz ediliyor.

– Geriye yönelik fazla bir şey konuşmak istemiyorum. Ancak, böyle bir mağduriyet varsa, bu mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda yeni başkanımızla birlikte çalışacağımıza, sorunlarının takipçisi olacağımıza söz veriyorum.

37 mahalle içinde kendimizi anlatmaya zorlanacağız diyebileceğiniz mahalleler hangileri?

– Başta Gülbahçe. Bunu konuştuk zaten. Partimize her zaman sahip çıkan bir köyümüz. Bu köyümüzden partimize yüzde 75 gibi bir oranı alıyoruz. Ve en büyük borcumuzun buraya olduğuna inanıyorum. Bize her zaman sahip çıkan Gülbahçe’de bir alt yapı problemi var. Burada kendimizi anlatmada zorlanabiliriz. Ama biz bunun üstesinden nasıl geleceğimizi onlarla birlikte  çözeceğiz. Zeytinalanı bölgesinde otobüs sorunu büyük bir handikap olacak. Sahil yolunun başlanıp tamamlanmaması, bazı açılan yolların uzun süredir kapatılmaması sorun yaşatacak. 4 aydır, 6 aydır açık duruyor. Bir hayli tepki geliyor. Urla’daki seçmen sayısının beşte biri yani 8 bin seçmenin bulunduğu bir bölge burası. Çamlıçay, Zeytinalanı, Şirinkent ve Mareşal Fevzi Çakmak mahalleleri… Burada çok büyük çalışmalar yapılmalı. Bazı köylerimiz aşırı göç aldı. Buna karşı önlem almamız gerekecek. Naipli’de, Camiatik’te özel çalışmalar yapmamız gerekiyor. Yerel seçimler, bire bir iletişimle sorunların çözülüp sonuç alınabilecek seçimler. Her mahalleye temsilci atadık. Yeniden düzenledik. İleride sokak bazında çalışmalarımız olacak. Bu süreçte meclis üyeliği için istifa edecek arkadaşlarımız olacaktır. Şu an 3-4 arkadaşımızdan böyle bir talep geldi. Önümüzdeki günlerde bu konuyu gündeme getirip yeniden yapılanma yoluna gideceğiz.

Siz belediye başkanlığını hiç düşündünüz mü?

– Belediye başkanlığı hafife alınacak bir makam değil. Siyaset, bir sonraki hamleyi yapmak için bir önceki hamleden geçer. İlerisi için bizim de bu yönde bir düşüncemiz olacaktır. Ama öncelikle bizim Urla halkına kendimizi kabul ettirmemiz, bir başarı hikayesi yazmamız gerekiyor. Gençlik kollarından geliyorsunuz, sonra yönetime giriyorsunuz, bu partinin ikinci adamı oluyorsunuz 4 sene boyunca ve sonra da ilçe başkanı oluyorsunuz. Dışarıda pek çok değerli arkadaşımız var. Kişilerin egoları yüzünden yönetime giremeyen değerli arkadaşlarımız var. Ben ilk yola çıkmamdan bu yana ailemden inanılmaz destek aldım. Babamdan, annemden, eşimden büyük destek aldım. Fiili olarak 10 yıldır siyasetin içindeyim. Çocuğuma bile özür borcum var. Çünkü onunla ilgilenecek vakit ayıramadım. Şanssızlığım ya da bir anlamda şansım, son dört senede yaşamadığım seçim türü kalmaması. Bir anlamda büyük bir tecrübe kazandım. Ben artık şans olarak bakıyorum. Bu seçimlerin hepsinde de önceki ilçe başkanımla birlikte seçimleri yönlendiren kişiydik. Genç bir ilçe başkanıyım ama arkamda dolu bir CV var. Sözün özüne dönersem başkanlık için öncelikle bir başarı hikayesi yazılması gerekiyor. Bu yazıldıktan sonra kriterleri yerine getirmek gerekiyor, tabanda var olduğunu hissettirmen gerekiyor, bunlar olduktan sonra niye olmasın? On yıl sonra olabilir…

Bir başkan ne kadar görev yapmalı?

– Bana göre maksimum iki dönem yapmalı. Karşılığın yoksa halkta beş sene de yeter. Yılmaz Büyükerşen, beş senede yaptı her şeyi. Demek ki yapılabiliyormuş.

13 tane aday adayı çıkması, mevcut başkanın başarısızlığı olarak değerlendirilmeli mi?

– Ona başarısızlık demeyelim öncelikle. Ve de bu konuyu da konuşmayalım. Çünkü tarafsızlık ilkemizi bozar konuşmak.

Aziz Kocaoğlu’nun yeniden aday olup olmayacağı konusunda ne düşünüyorsunuz?

– Ben olmayacağını düşünüyorum. Çünkü söylemleri o tarzda. Ama en doğru kararı yine kendisi verecektir. Son 15 yılda İzmir’e çok şey kattı.

Sayın Başkan keyifli bir söyleşi oldu. Teşekkür ederiz. Eklemek istedikleriniz varsa son cümlelerinizi alayım.

– Ben şunun sözünü vereyim ki, Urla için en doğru aday seçimi konusunda sonsuz çaba göstereceğim. Urla Belediye Başkanlığı için aday adaylığı ile yola çıkan tüm arkadaşlara başarılar diliyorum. Amacımız daha iyi, daha yaşanabilir, çocuklarımızın geleceğini şekillendireceğimiz bir Urla yaratabilmek. Teşekkür ediyorum.