CENGİZ ALDEMİR / İZ GAZETE- Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) ‘Tehlikedeki Diller Atlası’na göre dünya üzerinde mevcut olan 6700 lisandan 2400’ünün yok olma tehdidi altında olduğu belirtildi. Atlasa göre Türkiye’de konuşulan ve aralarında Romanes ve Ladino olmak üzere 18 dilin de kaybolma tehlikesi altında olduğu biliniyor.

‘ÇALIŞMA YOK’

Kaybolma tehlikesi yaşayan Romanes dilini konuşabilen Türkiye’nin ilk Roman milletvekili olan CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Türkiye’nin çok dilli ve çok kültürlü zengin bir yapıya sahip olduğunu hatırlattı. Purçu, “Fakat gel gör ki ülkemizde yakın bir gelecekte 20 civarında dilin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olmasına rağmen ne yasalarla koruma altına alınmıştır, ne de ülkemizde UNESCO tarafından yürütülen bir çalışma vardır” dedi.

Bir dili çocuklar öğrenmiyorsa ve genç kesim konuşmuyorsa o dilin ciddi olarak tehlike altında olduğu uyarısında bulunan Purçu, “Eğer bir dilin konuşanı yoksa o dil ölü dil olarak kabul edilmektedir. Bütün canlı organizmalar gibi bir dil için de en son aşama ölümdür. Son konuşmacısını kaybeden dillerin artık yeniden canlanma ihtimali yoktur. Ancak kayıtlarda adına rastlanabilir” diye konuştu.

‘DİLLER KURTARILABİLİR’

UNESCO’nun verilerine göre dünyada 6 bin dolayında dil konuşulduğunu ve önümüzdeki yüzyıl içinde bu dillerin yarısının kaybolacağı bilgisini de paylaşan Purçu, “Dil üzerine çalışma yapanların görüşleri dillerin neden öldüğünün tek bir nedeni olmayacağı yönünde birleşiyor. Canlılarda olduğu gibi dillerin ölümü de bilinir nedenlere bağlıdır. Dilbilimcileri bu alanda bazı sınıflandırmalar yaparak hiç değilse tehlike altındaki dillerin kurtarılabileceğine dikkat çekmektedirler. Hangi dilin daha çok tehlike altında olduğuna dair karşılaştırmaların yapılabileceği bileşenler olmasa da, lengüistik, etnolojik ve sosyolojik verilerden belirlenen ortak kriterlerle herkes dilinin tehlike seviyesini belirleyebilir” yorumunda bulundu.

YAŞAMA KRİTERLERİ

Bir dilin yaşaması için gerekli olan kriterlerden de bahseden CHP’li Purçu, tersi durumunda ise o dilin kaybolacağını belirtti. Purçu, “Tehlike altındaki dil, henüz genç nüfusunu ve günlük hayat içindeki itibarıyla toplum içindeki meşru zeminini kaybetmemişse, mevcut eğitim sisteminde varlığını gösterebiliyorsa, konuşmacıları tarafından yazılıp okunabiliyorsa, çarşıda, pazarda, hastanede, yerel bürokraside kendine yer bulabiliyorsa, konuşmacıları mevcut sistemde dillerini bilişim, elektronik gibi teknolojik ortamda kullanabiliyorlarsa bu dil yaşamayı sürdürecektir.” dedi. Belirtilen bu kriterlerin olumlu olduğu sürece dilin yaşama şansı süreceğini ifade eden Purçu, “Tersini düşünüp bu kriterlerin hangisinin ne derece olumsuz olduğu ise o dilin ölümüyle ilgili tehlike seviyelerinin de göstergesidir. Eğer bu kriterlerin tümü olumsuz ise o dilin ölümünün çok yakın olduğuna dair tehlike çanları çalmaktadır. Çözüm ise toplumsal farkındalık, dil konusunda uzman görüşleri ve devlet desteği olmalıdır. Ancak, insanlık kendi kültürünü maalesef yok ediyor” şeklinde konuştu.

LADİNO’DA TEHLİKEDE

UNESCO’nun kaybolacak diller arasında saydığı Romani dilinin yanı sıra, yine Türkiye’de ağırlıklı olarak İzmirli Sefarad Yahudilerinin konuştuğu Ladino (Judeo Espanyol) dili de günlük hayatta konuşulmadığı için kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya. Bugün Türkiyeli Musevilere yönelik çıkan haftalık Şalom Gazetesi’nin sadece bir sayfasında yer bulabilmiş Ladino dili.  1492 Yılından itibaren İzmir’de yaşayan Sefarad Yahudilerden biri olan ve Ladino dilini çok iyi konuşan Turist Rehberi Jak Arditi bu konuda oldukça hüzünlü. Yahudi nüfusun sadece 10 bininin nesilden nesile aktardığı Ladino dilini anlayabildiğini söyleyen Arditi, “ Ege’nin incisi İzmir’de doğup büyüdüm. Halen İzmir’de yaşamaktayım. 1999 yılından itibaren profesyonel turist rehberliği yapıyorum. Gönül verdiğim Latin dillerinde ülkemizin tanıtımına katkıda bulunuyorum. Beni en çok üzen ise kendi dilim olan Ladino’nun kaybolma tehlikesi altında olmasıdır” dedi.

‘KAYIP DİLİN YOLCUSU’

7 dil bilen ve uzun yıllardır profesyonel turist rehberliği yapan Jak Arditi İz Gazete’ye konuştu. Sefarad Yahudilerinin 1970’li yıllardan itibaren belirli sebeplerden dolayı Ladino dilini konuşmayı terk etmeye başladığını kaydeden Arditi, “Oysa Ladino veya Cudeyo Espanyol olarak bilinen dilin en önemli özelliklerinden birisi ise 527 yıldır dil bilgisi kurallarını tamamen muhafaza etmiş olmasıdır. Zaman içerisinde diğer etnisitelerle etkileşim sonucunda çok sayıda Türkçe, Arapça, Farsça, Rumca kelimeler ilave olmuştur. Babaannem vasıtası ile küçük yaşta kazandığım bu dil, diğer Latin dillerini öğrenmemde kapıları aralamış, hızla öğrenmemi mümkün kılmıştır. İspanyolca, Fransızca, Portekizce ve İtalyanca yaşamımın ayrılmaz bir parçası haline dönüşmüştür. Çok dilli yaşamımla birlikte, bu coğrafyada kendimi ‘kayıp dilin yolcusu’ olarak kabul ediyorum. Ladino’yu şimdiki ve gelecek nesillere aktarmak arzu ve niyetindeyim. Eğer devlet destek olursa bu dili gelecek nesillere aktarmak için elimden geleni yapmak isterim. Bir insanlık mirası olan bütün diller korunmalıdır. Bence kaybolmakta olan dilleri kurtarmak için devletin rolünün yanı sıra metodolojik çalışmaların da çok önemli olduğunu söylemek isterim.” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi