İZ GAZETE- TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'nın 48. Dönem Olağan Genel Kurulu geçtiğimiz hafta yapıldı. Ziraat Mühendisleri Odasının sonuç bildirgesinde; Türkiye'de iktidar eliyle uygulanan neoliberal, vahşi kapitalist politikalar sonucunda IMF ve Dünya Bankası tarafından dayatılan tarım politikaları belirlenirken yasal ve kurumsal düzenlemelerin yapılmasında ulusal çıkarların ve gereksinimlerin göz ardı edildiği vurgulandı.

ÜRETEN ÇİFTÇİ BİTİRİLDİ

Bildirgede, yapılan yasal düzenlemeler ve kurumsal yozlaştırmalarla yok edilmiş kamu kurumları, pazar payı düşürülmüş tarım satış kooperatifleri adeta altın bir tepsi içinde yabancı firmalara sunulduğu, ülkenin çiftçisinden sakınılan desteklerin yabancı çiftçileri, sömüren küresel tarım/gıda şirketlerini ve işbirlikçilerini zengin etmeye aktarıldığı ifade edildi. Tarımsal yayın ve çiftçi eğitiminde kamusal kurumların da işlevsiz hale getirildiği, çiftçinin bilim ve teknikle buluşma mekanizmalarının yok edildiğine dikkat çekildi.

Tohumculuk Yasası, gıda egemenliği ve gıda güvenliği konusunda tehlikeye işaret edilen sonuç bildirgesinde, ülke tarımının dışa bağımlılığının da giderek arttığı, tarım arazilerinin gittikçe azaldığı uyarısı yapıldı.

AKP TARIM ALANLARINI KORUYAMADI

İktidarın, 2004 yılından bu yana 5403 sayılı toprak koruma kanununun da koşul kabulleri çerçevesinde bölgesel/yerel ölçekte yapılan birçok planda tarım alanlarının korunması yönünde kararlar üretilmesine rağmen başarılı olamadığını belirten TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, "AKP iktidarında özellikle sanayi, konut, gibi işlevlerin hızlı gelişim gösterdiği alanlarda, yasaya ve plan kararlarına rağmen, tarım topraklarının korunarak tarımsal amaçlı kullanımını sağlamak olanaksız hale gelmektedir. Bu koşullar altında, yapılaşmaya konu olan tarımsal toprakların azalış sürecinin devam edeceği gerçeği, giderek artan bir risk olma özelliğini koruyacaktır. Bu nedenle planlamada, özellikle bölgesel ölçekli planlamalarda, tarım topraklarının korunması ile birlikte, tarımsal üretimin özendirilerek üretici için ekonomik açıdan kazançlı hale getirilme yöntemlerinin geliştirilmesi, sürdürülebilir planlamanın vazgeçilmez bir bileşeni olacaktır" dedi. 

DEVLET ARAZİLERİ KORUMAKLA YÜKÜMLÜ

Anayasanın; "Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır." dediği 45. maddesini anımsatan Avukat Kılıç,  Buna göre devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını önlemekle yükümlü olduğunu söyledi. 

Son yıllarda tarım arazilerinin sanayileşme, yapılaşma vb. gibi nedenlerle yok edildiği, tarım dışında kullanıldığı, bazı bölgelerde tarım arazilerinin yabancılara satıldığı bilgisini paylaştı. 

İZMİR'DE NE GİBİ ÖNLEMLER ALDINIZ?

Konuyu meclis gündemine taşıyan CHP'li Kılıç, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi'ye şu soruları yöneltti:

İzmir'de ne kadarlık tarım arazisi amacı dışında kullanılmaktadır?

Bu arazilerin ne kadarında sanayi tesisleri ne kadarında konut, bina vb. yapılar yapılmıştır?

Tarım arazisini tarım dışında kullandığı tespit edilenlere ne gibi yaptırımlar uygulanmaktadır? Bugüne kadar bu çerçevede yaptırım uygulanan kişi veya kurum sayısı kaçtır?

İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, tarım arazilerinin amacı dışında kullanılmaması için ne gibi önlemler almaktadır?

Editör: Haber Merkezi