Cengiz Aldemir/ANKARA - Meclis bütçe görüşmelerinde konuşan CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Ticaret Bakanlığı'nın alanı geniş, sorunları çözme konusunda etkisiz bir bakanlık olarak niteledi.

Sayıştay’ın 2020 yılında 14 tane muhasebe ve para kullanımıyla ilgili sorun tespit etmesine rağmen, çözümüyle hiçbir şey yapmayan Ticaret Bakanlığı’nı, hazinenin birliği ve saydamlık ilkesine aykırı davranmakla eleştiren Polat, Geçtiğimiz yıl yine sormuştum; Sayıştay’ın 2015 yılından beri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğiyle yaptığınız gümrüklerin modernizasyonu ve yenilemesiyle ilgili anlaşmadan doğan Bakanlığın haklarını neden Bakanlık hesaplarına değil de özel bir şirket hesabına yatırdığınızı soruyor. Neden cevap verip bunu düzeltmiyorsunuz. Maalesef durum ortada” dedi.

GÜMRÜK MÜŞAVİRLERİ İÇİN ÖNERİ

Pandemide on dört gün olan karantina uygulamasını on güne düşürten, gümrüklerde de istediğini yaptıran, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu hatırlatan Polat, Bakan Pekcan’a “Gümrük müşavirleri ile ilgili Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu'nun gümrük müşavirlerine bir kastı mı var diye sormuştum. Sizin bununla ilgili bana gönderdiğiniz cevap ciddiyete yakışmadı. Yine gümrük müşavirlerinin sonsuz sınav hakkı vardı. Siz bunu yirmi yıldır 3 sınava endekslediniz; Bu haklarımızın yükseltilmesi gerekiyor. Ayrıca Kabahatler Kanunu'ndan dolayı gümrük müşavirlerine ilave cezalar uygulanıyor, bu aslında kanunlara aykırı bir durum. Dönemin Bakanı Hayati Yazıcı ile Gümrük Müşavirleri Derneği'nin bir araya gelmesi sonucunda, bunun böyle olmayacağını Hayati Yazıcı Bey sağ olsun ifade etmiş ve aynen demiştir ki: "Bir koyundan iki post çıkmaz, siz şu anda bir koyundan üç tane post çıkarıyorsunuz, nasıl?" 21/5/2020 tarihli yazınızla hem ithalatçı firmaya hem gümrük müşavirine hem de gümrük müşavirinin bağlı olduğu firmalara ceza uyguluyorsunuz, lütfen, bunu da göz önünde bulundurmanızı, ortadan kaldırmanızı istiyorum” önerisinde bulundu.

İMTİYAZLI RUSYA’YA DOMATES SATAMADINIZ

İhracatçıların da sorunlarının olduğunu, ihracatın 500 milyar dolara çıkacağı gibi pembe laflar edildiğini kaydeden Polat, Türkiye'nin bunu yapacak kapasiteye sahip olmadığını, yapabilmek için katma değeri yüksek ürün ihraç etmesi, yüksek ürün üretecek işletmeler açması gerektiğini ve konunun önemine vurgu yaptı. Bakan Pekcan’ı, Türkiye’nin Rusya’ya S-400’ler gibi savunma sanayisinde, Nükleer enerjiyle ilgili büyük imtiyazlar vermesine rağmen, 200 bin ton olan domates kotasını kaldırtamadığı eleştirisinde bulundu.

İZMİR SERBEST ŞEHİR OLABİLİR

Uzak doğuda RCEP ticari oluşumuyla İzmir’in serbest şehir yapılabileceği önerisinde bulunan Polat, “İhracatçıların DFİF alacaklarıyla ilgili alacakları hak ediliyor, Merkez Bankasına yazılıyor, Merkez Bankası "Fonda para yok." diye ödeyemiyor. Bununla ilgili de çalışma yapmanız gerekiyor. Uzak Asya'da Çin'in, Japonya'nın, Kore'nin içinde bulunduğu, RCEP" diye bir oluşum var. Dünya ticaretinin üçte 1'ini yönetecekler. Bunlarla hızlıca temas kurmak zorundasınız ve bunların Batı'ya açılan kapısı biz olabiliriz. Yatırımı ve ticareti çekmek istiyorsanız serbest şehir olarak İzmir'i ilan edebilirsiniz” diye konuştu.

HARAMZADELERİN HELAL AKREDİTASYONU BU

Bakan Pekcan’a, ithalatı engelleyerek dış ticaret açığını engelleyemeyeceklerini, 27 nisanda bir şifahi uyarıyla tüm ithalatları kırmızı hattan muayeneye gönderdiğini hatırlatan CHP’li Polat, şöyle konuştu: “Burada hem bulaş riskini artırdığınız gibi hem de ithalatla uğraşırken ihracatı da sekteye uğrattığınızı eğer arkanızda bir müsteşar olsaydı size söylerdi. Ayrıca Helal Akreditasyon Kurumu 2017'den beri kurulmuş bir kurum, kullandığı bütçe bu yıl itibarıyla 30 milyonu geçecek. Vermiş oldukları akreditasyon 4, 400 civarı da belge. Biz, menşei ispat belgelerine 6 lira ödüyoruz. Bu bütçeyi toplam işe böldüğümüz zaman 60 bin liranın üzerinde bir birim iş başına kaynak çıkıyor. Birim iş başına 60 bin lira… Haramzadelerin bütçesinin, Helal Akreditasyon Kurumunun durumu budur diyorum.”

Editör: Haber Merkezi