İZ GAZETE - Vaka sayılarını değerlendiren Polat, CHP’nin pandemi sürecinde toplumun bütün kesimleri ile temas ettiğini ve her şeye rağmen umudun olduğunu söyledi. Esnaf çalışması yaptıklarını ve devletin bu insanlara el uzatmadığını gördüklerini, sosyal devlet anlayışını yok ettiklerini de belirtti.

“Bizim insanlarımız her zaman dayanışmayı bilen ve kalkınacak insanlardır, umut var ama yazık ettik insanlara” diyen CHP’li Polat, “Türkiye her yönüyle zengin bir ülke. Üretmeye aday bir ülke. Yeter ki üretip ürettiklerimizi doğru yerlere aktaralım. Bizde ise çalışıyor insanlar vergilerini ödüyor ve bu vergileri bilmediği noktalara gidiyor. Örneğin depreme rağmen ayakta dimdik duran bir İzmir var. İnsanlara sosyal devlet anlayışını gösteriyoruz aslında” diye konuştu.

‘YÜKÜ HAFİFLETECEĞİZ’

‘İktidarın bu kaynakları neden hayata geçirmediği’ sorusuna ise Polat, “Ülke ve insanına bakışınız önemli, bu kesimi kalkındırmak isterseniz yaparsanız. Fakat amacınız kendiniz ve belli bir zümreyi kalkındırmak ise Türkiye bu hallere gelir. Türkiye hala yerlerde sürünüyor. Türkiye'nin bir yere gitmediğini görüyoruz. Duvara tosluyoruz. Vaka sayıları zorlamayla açıklanıyor. Söyledikleri vaka sayılarından 40 bin daha fazla olduğu söyleniyor. Kimse özür dilemeyecek mi? Utanmayacaklar mı bu yalanlardan? Her şey yalanla gidiyor. İşte topluma bakış nazarınız ne? Belki dense ki 60 bin vaka var. Bu kadar bile yakın durmayacağız belki. Şeffaf ve hesap verilebilir olmalı. Bu insanlar fazla yük yüklendiler 18-19 yıldır, biz bu yükü hafifleteceğiz” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN’A: CAMI AÇ DİYORSUN AMA FATURA KESİYORSUN!

Cumhurbaşkanı AKP’li Erdoğan’ın ‘Evin camlarını açın” sözlerini de değerlendiren Mahir Polat, “İnsanlar evlerinde gelir yok. Esnafa bakmak lazım. O nazardan baktığınızda devletin teşvik etmesi ve kara gün için ayrılan akçe olması lazım ama akçe yok. Damat gitti, hesap verilebilirlik kaldı. İnsanların asgari talepleri sağlık, evlerinde kalmaları ve evde de hasta olmamaları gerekiyor. ‘Camını aç’ diyorsun ama fatura kesiyorsun. Doğalgaz faturaları alınmaması gerekir. Esnafa verilen bir şey yok, okullar yok, ne zaman açılacak belli değil, kırtasiyecilere ne dediniz? Hiçbir şey, çünkü diyecek bir şey yok, devletin suyunu tükettiniz. Hazırlıksız, hovarda bir şekilde zamanını kullandı Türkiye. İnsanlar ‘kapanalım’ diyor, gerçekten bu gerekiyor. İnsanlar sadece sağlığını düşünecek gerisini devlet düşünecek. Düşünmek zorunda. Bunlar sosyal devletin görevleri ama biz sosyal devlet olgusunu ortadan kaldırmış durumdayız. Vatandaşa devlet, ‘kendinle baş başasın camını aç’ diyor” şeklinde konuştu.

‘UYUŞTURUCU MU SATSIN?’

Dünyayı etkisi altına alan Koronavirüsün çıkış yerinin Çin olduğunu ancak bugün Çin’in dahi normal hayatına döndüğünü hatırlatan Polat, çünkü alabildiğine kapandıklarını vurguladı. Polat, “Biz kapanabildik mi? Ekonomik kaygılarla kapanamadık. Bunu açık açık paylaştığınızda ‘ya ölüm ya kapanma’ dediğinizde bizim sanayicimizde buna riayet edecekti. Ucuz kredi insanın derdine derman mı olur? ‘Sana kredi veriyorum’ dedin, kim aldı, insanlar bunu nasıl ödeyecek? Biz insanları borçlandırdık. Vakıfların kiracısı olan insanlar bize ulaşıyorlar. Öteleme oluyor, 4’ncü ay kira isteniyor ya bu insanlar uyuşturucu mu satacak? Devletin size ulaştırdığı bir maske var mı? Sizin maskeye ulaşmaya en çok ihtiyacınız olduğunuz zaman maske ithal etti. Milyonlarca maskeyi saman altından sattı. Bu devletin hükümeti böyle çalıştı” dedi.

‘KATAR’A PEŞKEŞ ÇEKTİNİZ’

Katar’a satılan tank palet fabrikasıyla ilgili de konuşan Polat, Katar’a peşkeş çekildiğini halbuki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘satmayın’ söylemleri olduğunu, vatandaşla birlik olarak bu durumun üstesinden gelinebilecek olduğunu sözlerine ekledi. Polat, “Bir ülkenin uluslararası ilişiklerde belli istikameti vardır. Bizimki zamanında çizilmiş, ‘Yurtta barış dünyada barış’ Biz ne yaptık herkesle dans ettik, kavga ettik. Biz yolunu kaybetmiş gibi dolanıyoruz. Herkesle kavga ediyorsun. Toparlamaya çalışıyorsun, toparlayamazsın. Türkiye elindeki her şeyi satmak zorunda. Yatırımdan anladığımız ‘gelsin benim kaynaklarımı satın alsın’ değil, yatırım yeni istihdam alanları yaratsın. Bu ülkeye ivme katacak, vergi ödeyecek yatırımlar olacak. Bunlar ülkenin kaynaklarını peşkeş çekti. O yatırımı yapacak bu ülkenin kaynağı yok muydu? Bizim başkanımız bağırdı ‘verin bana ben yaparım’ diye. Siz ne yaptınız Katar’a peşkeş çektiniz. Yarın biz şunu sorgulayacağız. ‘Bu katarın parası mı bu ülkenin peşkeş çekilen parası mı” şeklinde konuştu.

‘AYDINLIK VAR’

“Her çıkmazın sonunda bir aydınlık var, anketlere yansıyor bu aydınlık” diyen Milletvekili Polat, “Ne yaparsa yapsın iktidarın çıkmazı yok. Muhalefet, muhalefet biçimlerini çeşitlendiriyor. Muhalefet bloğunun tamamı nitelikli işler çıkartıyor. Ülkenin aydınlık geleceğinden olanlar ve bunun karşısında kendini düşünenler olacak. 9 Eylül’de İzmir’de yürüyüş olur her sene giderim. Bu sene çok farklı bir yürüyüş gördüm, müthiş bir atmosfer gördüm. Türkiye’nin her yerini gezdik, müthiş bir dalga var. İnsanlar gelecekleriyle sınanıyorlar. Bir yandan geleceklerine bakıyorlar, bir yandan oy verdikleri partiye bakıyorlar. İktidar da bunu görüyor, ‘hadi seçime gidelim’ çağrılarına sessiz kalmalarının nedeni, bize ve dostlarımıza karşı kaybedecek olmaları” dedi.

Editör: Haber Merkezi