CENGİZ ALDEMİR / İZ GAZETE- Adalet Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonunda konuşan CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Fetullahçı teröristlerin kumpaslarıyla kırk bir ay cezaevinde yattığını hatırlattı.FETÖ terör örgütünün tehditlerini en iyi bilenlerden birisi olduğunu ve bu terör örgütüyle mücadele edilmesinin altını çizen Çelebi, “Fetullahçızombi teşkilatının bir umut ışığı var, o da içerideki mağdurlar. İçerideki mağdurları istismar ederek dışarı çıkmayı planlıyorlar. Türk Ceza Kanunu’nda suça iştirak, fikir ve eylem birliği içinde birlikte suç işlenmesini ifade ediyor hepimizin bildiği gibi. Türleri de müşterek faillik, azmettirme ve yardım etme olarak belirlenmiş durumda ve eski TCK’de yer alan asli/maddi, asli/manevi, feri/maddi, feri/manevi ve zorunlu/feri iştirak türleri terk edilmiş durumda yeni TCK’de. Ancak pratikte yaşanan sorun şu: Müşterek fail ile yardım eden arasındaki ilişki yani müşterek fail olduğunda bir kişi müebbet alıyor, yardım eden olduğunda ise daha az ceza alıyor” tespitinde bulundu.
 

TEMEL KRİTERLERİ BELİRLEYELİM

Pratikte ciddi adaletsizliklerin ve farklı mahkeme kararlarınınolduğuna dikkat çeken Çelebi,Bakan Gül’e, fiilin icrası sırasında sadece birlikte olay yerinde bulunmanın müşterek faillik için bir kıstas olup olmadığını sorarak, “Bunu böyle görüp müebbet yağdıran mahkemelerimiz var maalesef. Şimdi, tüm bu sorunların çözümü için şunu söyleyebilirsiniz: İşte, konuyla ilgili temel kriterleri belirleyelim, benimseyelim zamana ihtiyacımız var. Ama ortadaki beraat ve müebbet kararları da bir gerçek dolayısıyla bunu zamana yayacak bir durumumuz da maalesef yoktur” ifadelerini kullandı.

YARGI RAHAT KARAR ALAMIYOR

Anayasayı ihlale teşebbüs suçuna yardım edenlere verilecek cezanın netleşmesi gerektiğinin vurgulayan Çelebi, yargının rahat karar alamadığını belirterek, “Çünkü hâkim diyor ki: “Ben bunu yardım edene sorarsam beni de Fethullahçı olarak yargılayabilirler, bana öyle bakabilirler.” ve hepsine müebbet veriyor. Böyle bir sıkıntı gerçekten var. O nedenle failin bilgi düzeyi, gördüğü eğitim, yaşı, rütbesi, görevi incelenerek karar verilmesi gerekiyor. İrade ve bilgisi, eylemi haksızlığını algılama, davranışlarını bu algılama doğrultusunda yönlendirme ve böylece haksızlığı tercih etmeme bakımından kendisinden beklenebilen tercih ve tutum noktasında kullanıp kullanmadığı değerlendirilmesi gerekiyor” yorumunda bulundu.

ADALETSİZLİK ENKAZINDA BİRÇOK VATANDAŞ VAR

Şu anda suça sürüklenenin hukukta bir karşılığının olmadığını belirten ve kritik kelimenin, “FETÖ terör örgütünün aldatmacasıyla suça sürüklenen” olduğunu söyleyen Çelebi, suça sürüklenen kelimesinin çözülmesi gerektiğini, konuyla ilgili verdiği kanun teklifini hatırlatarak, “Suçun işlenişi sırasında fiili üzerinde ortak hâkimiyeti bulunmayan, suçun icrasına ilişkin etkin, fonksiyonel bir katkıda bulunmayan, anayasayı ihlale teşebbüs suçuna yardım edenlere verilecek ceza doğrudan 309’uncu maddeye eklenecek bir fıkrayla çözülmesi ger ekiyor. Yani, oradan 39’a atayımla olmuyor bu iş. Ben, kanun teklifi verdim cesurca, kanun teklifini incelemenizi rica ederim, şöyle söyledim: -Birinci fıkrada 309’a ekledim- “Yazılı suça 39’uncu maddede gösterilen şekilde iştirak edenler hakkında beş yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ve ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklanmasına hükmolunur” diye bir şey düşündüm ben, sizler hukukçusunuz daha iyisini bulacaksınız eminim. Ben, İzmir enkazından buraya geldim. Birçok enkaz altından insanlar çıkardık ama şu an adaletsizlik enkazı altında da birçok vatandaşımız var, bunları çözmemiz gerekiyor. Son olarak adaletin tarifiyle bitireyim. Adalet, suçu ve suçluyu değil; sonuna kadar masumiyeti aramakta diyorum.”

Editör: Haber Merkezi