İZ GAZETE- Barış Özdil ile Şeffaf Dosya programının konuğu CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan oldu. Siyasete ilişkin açıklamalarda bulunan Arslan, CHP olarak tüm kadrolarıyla erken seçime hazır olduklarını belirtti. Arslan, “Biz dinamik bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Belediyelerimiz çalışıyor. Vatandaş bunu özellikle pandemide gördü. İlk seçimde vatandaşın teveccühü ile Millet İttifakı olarak sandıktan iktidar olarak çıkacağız” diye konuştu

İzmir’deki sel felaketinde konuşulması gerekenin iklim krizi olduğunu dile getiren Arslan, “İzmir için kötü bir gündü. O gün 8 saatte korkunç bir yağış aldı. Doğal afetin önüne geçemiyoruz.  Altyapını da bir kapasitesi var. Sağış sonrası Büyükşehir Belediye Başkanı ve ilçe belediye başkanlarımızla beraber sahadaydık. Tabii almamız gereken dersler de var. Altyapımızda sorun varsa giderilmesi gerekiyor. Doğal afetler siyaset malzemesi yapılmamalıdır. Ama yapıldığını gördük. Siyasetten ziyade kentin kenetlenmesi lazım. Yan yana gelmezsek acılarımızı arttırırız. Uluslararası bir toplantıya gittiğimizde ilk gündem maddesi iklim krizi oluyor. Paris Sözleşmesi’ne de taraf olarak bir an önce bu işi çözmemiz gerekiyor. Bilim insanlarının önderliğinde bu sorunu ciddiye almamız gerekiyor” dedi.

‘ÖNERDİKLERİYLE YAPTIKLARI ÖRTÜŞMÜYOR’

Pandemiye rağmen gerçekleşen AKP kongrelerini eleştiren Arslan, “Salgın dünyanın problemi. Ama salgınla nasıl mücadele ettiğiniz önemli. Siz insanların dükkânını kapatırken gelir kaybını minimize etmeniz gerekiyor. Esnafı kredi almaya teşvik eden bir anlayış var. Esnafa pandemi yüzünden müşteri yasağı getirilirken öyle bir virüs var ki Cumhurbaşkanının dediği gibi lebalep kongrelerde bulaşmıyor. İktidarın vatandaşa önerdikleriyle yaptıkları pek örtüşmüyor. Pandemi artmasın diye esnafı kapalı tutacaksınız ama stadyumları dolduracaksınız. Bu akıl tutulmasıdır. Ya esnafı da aç ya da bunlara son ver. Esnafımızın durumu oldukça kötü. Kentimizde de intihar vakaları var. Bardakla yağ satar hale geldik. Bunlar olmaması gereken, ülkemiz için üzücü şeyler. Pandenin faturası emekliye, çiftçiye, işçiye, yoksula, memura yüklendi. Belediyelerimiz esnafın yanında durmaya çalışıyor ama onu da engellemeye çalışıyorlar. Önceliklerimiz vatandaş için, esnaf için değil müteahhitler içindir. Ülkenin kaynağı var ama nere harcadığınıza bağlı” diye konuştu.

‘HODRİ MEYDAN’

Karabağlar’da üniversite alanına yapılmak istenen TOKİ projesi hakkında konuşan Arslan, AKP’li siyasetçinin durumu çarpıttığını söyledi. Arslan ,”Karabağlar Uzundere Mahallesi’nde 80 hektarlık bir alan var. Bu alanın 38 hektarlık kısmına üniversite, 42 hektarlık alanına da TOKİ vasıtasıyla konut yapılacak. Karabağlar Belediye Başkanımız da itiraz etti. Üniversite olacaksa 80 hektarın tamamı üniversite olsun dedi. Karabağlar’da kentsel dönüşüm bekleyen birçok alan var. Cumhurbaşkanı ne olmalıyı araştırıyorsa ilgili bakanlığı çağırıp nedenini sorması gerekmez mi? Biz 80 hektarlık alanın tamamının üniversite kampüsü yapılmasını istiyoruz. AKP’li siyasiler bu işi çarpıtıyor. Size rağmen üniversite kampüsü yapacağız diyorlar. Eski planla ilgili yürütmeyi durdurma kararı var. Eski planla yeni yapılan plan arasında hiçbir fark yok. Belediye Başkanımız son derece tutarlı bir şekilde Karabağlar’ın ve İzmir’in menfaatine iş yapıyor. Bilim yuvasının alanının daraltılmasına karşıyız. Kararı Karabağlar halkı versin diyoruz. Çıkacak sonuca da sonuna kadar saygılı olacağız. Hodri meydan” açıklamasında bulundu.

‘DÜNYA UCUZLATIYOR BİZ ZAM YAPIYORUZ’

Enerji fiyatlarındaki yükselişi Meclis gündemine taşıyan Arslan ,”Tedarik şirketleri zam yaptığı zaman EPDK da ‘mecbur kaldıkları için zam yaptılar’ diyor. Elektrik Mühendisler Odası güzel bir araştırma yapmış, 2003’ten 2018 kadar yapılan zamları hesaplamışlar; yüzde 369 zam yapmışız. AB ülkelerinde yüzde 44, bizde yüzde 369.  Dolar yükselmiş zam yapmışız dolar düşünce geri almamışız. Pandemi döneminde enerji fiyatlarında yüzde 7,7 indirime gidilmiş. Bizde yüzde 12 zam yapılmış. Dünya ucuzlatıyor biz zam yapıyoruz. Vatandaş 2015’e kadar elektrik faturası üzerinde her türlü denetim hakkını kullanabiliyordu. Fatura denetimi kaldırmak için önce iki kalemde topladılar sonra da tek kalemde torba bir fatura yaptılar. Son yaptığımız analizde 100 TL’lik elektrik kullanıyoruz, 91 liralık vergi vs ödüyoruz.  Yani bir lira kullandığımız elektrik için ödeme yapıyorsak 1 lira da diğer kalemler için ödüyoruz.  Bu çok yüksek. Bunun araştırılması gerekiyor” diye konuştu.

ORTAK PAYDA DEMOKRASİ

Millet İttifakı’nın performansını da değerlendiren Arslan, “Gücünü 31 Mart’ta ve 23 Haziran’da gösterdi. Bu ittifakın ortak paydası demokrasidir. Birbirimizde siyaseten fikirlerimiz örtüşmeyebilir. Demokrasi ve ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesi bizi bir arada tutan paydalardır. Bu ülkede huzur, refah istiyoruz. Hiçbir çocuk yatağa aç girmesin istiyoruz. Bugüne kadar da bu ittifak bu çerçevede iyi bir sonuç elde etti. Sürekli de yükselen bir grafiğimiz var. Bu Cumhur İttifakı’nı rahatsız ediyor. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. İlkeler etrafında bir araya gelmiş bir ittifak olarak güçlendirilmiş parlamenter sisteme ihtiyaç olduğunu, tarafsız Cumhurbaşkanına ihtiyaç olduğu,  bir parti başkanının üst yargı mensuplarını atma yetkisi olmadığını biliyoruz” şeklinde konuştu.

‘İKTİDAR OLACAĞIZ’

Olası bir erken seçime CHP’nin tüm kadrolarıyla hazır olduğunu ifade eden Arslan, “Parlamenter sistemde bazı şeyleri öngörmek daha kolaydı. Bu sistemde Meclis’in erken seçim kararı alması için 400 milletvekilini bu konuda evet demesi gerekiyor. Meclis aritmetiği buna uyun durmuyor. Biz bıçak kemiğe geldi diyoruz. Cumhurbaşkanı istemediği sürece erken seçim kararının Meclis’ten çıkacağını düşünmüyorum. Özellikle CHP olarak tüm kadrolarımızla erken seçime hazırız. Biz dinamik bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Belediyelerimiz çalışıyor. Vatandaş bunu özellikle pandemide gördü. İlk seçimde vatandaşın teveccühü ile Millet İttifakı olarak iktidar olarak çıkacağız” diye konuştu.

‘BEN OLSAM İSTİFA EDERDİM’

Son olarak Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör ataması hakkında konuşan Arslan, “Bilim vesayet kabul etmez. Üniversiteler talimatla çalışmaz. Ben atanan rektörün yerinde olsam istifa ederdim. İnsan istenmediği yerde durmaz. Nasıl rektörlük yapacaksınız? Öğrencilerin gözaltına alınmasının ne gereği vardı. Geçmişte AKP’den aday olmuş siyasi bir şapkası olan birini atamanın ne anlamı var. Hocalara da haksızlık. Üniversite en özerk olması gereken yerlerden biridir. Her 3 öğrenciden 2’sinin hayali yurt dışı. Bu ülkemiz için büyük bir kayıp. Bu sorunu da bağımsız üniversitelerle ve iş imkânlarıyla çözebiliriz” dedi.

Editör: Haber Merkezi